''Durumu nasıl hemşire hanım?'' diye içeri girmişti doktor. Birazcık korkuyordu. Ömer'in korumaları her saniye ensesindeydi. Savaş'ın söyledikleri hala kulağındaydı. Hemşire doktora dönerek ''stabil efendim hala uyuyor'' diye konuştuğun da doktor elindeki kağıtlara bir kaç bir şey yazdığın da kağıtları masanın üstüne bırakıp derin bir nefes alarak dışarı çıkmıştı.
Savaş ve korumalar kapıda beklerken doktorun çıktığını görünce hemen ayağa kalkıp yanına gitmişti. ''Durumu nasıl doktor?! İyileşecek demi?'' diye soru sorduğun da doktorun iyileşecek demesinden başka bir seçenek bırakmıyordu. ''Savaş bey durumu aynı değişen bir şey yok uyanmasını bekliyoruz'' diye cevap verdiğinde savaş doktora doğru bir adım atarak ''hani ameliyat iyi geçmişti?! Neden uyanmıyor!'' diye soru sorduğun da doktor elinin tersiyle terini silerek ''ameliyat sonrası gelişen bir şey yani her şey olabilir psikolojik de olabilir bu durum'' diye cevap vermişti doktor.
Savaş doktorun üstüne yavaş yavaş giderek ''bana bak doktor o adama bir şey olursa sen buradan çıkamazsın biliyorsun demi?!'' diye konuştuğun da emine hanım yaprak ile kucağında yanlarına geldiğinde yaprağın ağlayışına hepsi dönerek ''beni oğlumun yanına götür'' diye net ve ciddi bir cümle kurduğun da doktor kem küm edecekken savaş ''ne dediyse onu yap!'' diye emir verdiğinde doktor ''sizi içeri alamam birde bebek ile hiç olmaz'' diye cevap verdiğinde emine hanım ''oğlumun sevdiği birinin sesini duymaya ihtiyacı var!'' dediğinde savaşa dönerek ''ben burada dikilmeye daha devam mı edeceğim?!'' diye terslediğinde korumalar hareketlenmeye başlamıştı.
Doktor sesli yutkunduktan sonra istemeye istemeye geçmesine izin vermişti. Emine torunu yaprak ile içeri oğlunun yanına girdiğinde baş ucuna oturmuştu. Hastaneyi ayağa kaldıran yaprak babasını görünce susmuştu. Defne babasının ölümümün ardından hala kendine gelememişti. Kaan ile yaprak da ilgilenmek babaannelerine düşmüştü.
Emine oğlunun ellerini tutarak ''oğlum hadi kalk artık bak sensiz hiç bir iş yürümüyor. Defne hayata küstü kimse ile konuşmuyor. Bak kızın çok ağlıyor.. Sen biricik kızının ağlamasına gönlün el veriyor mu?.. Oğlum, canım benim ilk göz ağrım hadi kalk annem.. Bak kızın oğlun defne sensiz eksik.. Hadi kalk annecim hadi kalk'' diye konuştuğun da elinin tersi ile göz yaşlarını sildikten sonra yaprağın ağzında ki emziği çıkardıktan sonra ağlasın diye koluna bürkmüştü emine hanım.
Yaprak ağlamaya başladığın da emine hanım torununu ömer'in yanına daha da yanaştırmıştı. Yaprak her ağladığın da ömer'in kalp ritminde artma ve azalma oluşurken doktorların içeri gelmesiyle emine hanım onları durdurmuştu. Doktorlar ''bırakın ölecek'' diye seslendiklerinde emine hanım ''ölmeyecek aksine kızıyla hayata tutunacak kızı oğlumu ayağa kaldıracak bekleyin!'' diye konuştuğun da savaşın da müdahalesi ile doktorlar bir şey yapmıyordu.
Emine hanım oğlunun yanına gidip elini tuttuğun da ''hadi kalk kurtar kızını hadi kalk intikamını al hadi kalk oğlum hadi!'' diye konuştuğun da ömer'in kalp ritmi daha çok arttığın da bir mucize gibi ömer gözlerini açmıştı. Ağzında ki oksijen maskesini tutup çıkarttığın da kısık kısık sesi ile ''ağlama babam ağlama kurtaracağım seni'' diye konuştuğun da emine hanım yaptığı şey ile gurur duyarken doktorlar şaşkınlıkla izliyorlardı.
Yanına gittiğinde ilk önce yaprak babaannesine verilmiş ömer'in ritimleri kontrol ediliyordu. Doktor ömer'in hayata döndüğünü görünce emine hanıma dönerek ''bunu nasıl yaptınız?!'' diye soru sorduğun da ''hiç bir iplikçi çocuğunun çağrısına kayıtsız kalamaz, kalmaz. Oğlum da kızı için ailesi için intikamı için geri döndü!'' diye cevap verdiğinde savaş yaprağı kucağına alarak ''işte benim yiğenim be babasını nasıl da hayata döndürdü!'' diyerek alnından öptüğünde emine hanım kızmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT MAFYA AŞIK OLURSA
General FictionBir mafyanın zengin bir ailenin tek kızlarına aşık olması. O günden sonra hiç kimsenin hayatı eskisi gibi olmayışı