PSİKOPAT MAFYA AŞIK OLURSA

Mutluluk Zamanı

Sabahın ilk ışıkları odaya vurmaya başladığında ali gözlerini araladı. Bir an yatağında ki kadının kim olduğunu düşünür gibi olduysa da hatırlaması uzun sürmedi. Ellerini üzerinden çekip yavaş adımlar ile yüzüne bir süre baktı. Sakallarını kaşıyıp düşündü. Elini ensesine götürüp düşündüğü hamleyi uygulayacağını karar verdikten sonra banyoya gidip duş almaya gitti. Kısa bir süre sonra takım elbise ile sessizce yavaş adımlar ile dışarı çıktı.

Sırtını kapıya yaslayıp, gözlerini kapatarak tekrar düşündü. "Olacak" kendi kendine konuşurken ömer'in sesini duyunca bir irkildi. "Olmuyorsa zorlama kardeşim, zorla güzellik olmaz" gülümseyerek baktı yüzüne.

"Ulan manyak ne diye sessiz sedasız geliyorsun? " çıkışmasına ömer koluna girip odadan uzaklaşırken "ne oldu yiğidim korktun mu?" diye sordu.

"Saçmalama ne korkacağım" dese de ömer korktuğunu anlamıştı. Ellerini beline koyup "adamın aklını alırım derken şaka yapmadığımı böylece görmüş oldun kayınço" koluna vurup merdivenlerden aşağı indiler.

"Anladık paşa anladık alırsın da ben seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum" yüzünde ki gülümseme solarken, ciddi yüz ifadesine büründü.

"Söyleyeceğin şey hayra benzemiyor, yanılıyor muyum?" diye sordu ömer. Elini omuzuna koyup "senin için hayır ama kardeşlerim ve benim için zor günler bekliyor" cümlesini tamamladığın da kolundan tutup bahçeye çıkardı ali, ömer'i.

Ömer artık bir şeyler duymak isterken ali derin derin nefes alıyordu. Ömer kolundan tutup kendine döndürerek "artık bişey de" ses tonu çok ciddiydi.

"Şimdi bana söz ver sıkmayacaksın." kaşlarını çatıp "neden? " gözlerinden alevler çıkıyordu.

"Ya hemen bakma şöyle. Emrivaki yapacağım için sıkma, yani" söylemediği her saniye daha da çok sinirleniyordu. Elini yakasına götürüp hafifçe düzeltip, tozunu atarken konuşmaya başladı. "Ali, biraz daha söylemezsen iyi de olsa sıkacağım" yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.

"Artık işler bende. Ticaret dahil hepsini ben yöneteceğim. Sen de ailen ile ol" dediğinde yüzünde 'bu muydu yani korktuğun' bakışı belirirken ali devam etti.

"Lider olabilmek için evli olmak şartı vardır biliyorsun. Babam da kendi oğulları bekar olduğu için masaya kızını bahane ederek seni lider yaptı. Ama artık ben amca baskısı da olsa evlendim ki bizde boşanma yok. Gittiği yere kadar böyle gidecek. Olan size, kardeşim ve yiğenlerime oluyor. Sana özgürlük sunuyorum, git.. Gidin hayatınızı yaşayın." arkasını dönüp sakallarını kaşıyarak düşündü.

''Benim gitmem demek sen dahil diğer iki kardeşinin de masaya oturması demek, biliyorsun değil mi?" sorusuna ali yüzünde samimi bir şekilde "merak etme senin yerini kardeşin ayaz dolduracak. Senin itibarını o tamamlayacak sadece lider ben olacağım. Nihan da defne gibi evin hanımı olarak devam edecek. Anlayacağın sadece karakterler değişecek" ömer ses çıkarmadı.

Aslına bakılırsa bu özgürlük teklifi dün gece üzerine çok iyi bir teklifdi. Çok sıkılmıştı bu düzenden. Önüne dönüp elini uzatıp "tamam ulan, kabul. Ben çok çalıştım evet ayaz biraz sorumsuzdur ama sen ona öğretirsin. Zaman artık mutluluk zamanı" elini sıkıp kendine çekerek sarıldılar birbirlerine.

"Bunu unutmam" diye fısıldadı ömer. Kendini geri çekip "nereye gideceksiniz?" ali çoktan o aşamaları geçmişti. "Defne'nin hayallerine" dedi.  Elini omuzuna koyup gülmeye başladı. "Ee gittiğin yerde ne yapacaksın?" düşündü. "Herhalde bir kahvehane açarım oturum oraya" karşılıklı güldüler. "Gideceğin yere bir dayı lazımmış" göz kırpıp boynunu bükerek "heber vereyim dedim,  katılıp katılmama kararı sende" diye ekledi.