PSİKOPAT MAFYA AŞIK OLURSA

En Mutlu Olduğun An

Kaan, ''Babaanne neden bu gece biz senin yanında yatıyoruz?'' gözlerini belerte belerte sorduğun da emine hanım avuç içine kaanın yüzünü alıp severek ''ben sizi çok özledim siiznle uyumak istedim? Biliyorsun ben bazen geceleri tek başıma kalmaktan korkuyorum'' yüzünü asıp torununa bakındığında kaan babaannesine hemencecik inanıvermişti. 

Ellerini babaannesinin ellerinin üstüne koyarak ''korkma sen babaanne ben varım. Aslan gibi torunun var hem bak yaprak da yanımızda oh mis'' dediğinde emine hanım kaanı bağrına basıp saçlarını öpüp koklayarak ''oy benim güzel torunum. Mis kokulum'' yatağa uzandığın da kaan da hemencecik yanına sokulu vermişti. 

Kaan babaannesine sarılıp uykuya dalmak için hazırlanırken hiç beklenmedik bir soru sormuştu. ''Babaanne çok güzel kokuyorsun.. İstediğim vakit seninle yatabilir miyim?'' sorusu üzerine emine hanım torununa daha da çok sıkı sıkı sarılarak ''olur tabi babaannem.. Soru mu bu.. Sen benim ilk göz ağrımsın.. Danamın yavrusu'' saçlarını koklayarak öptüğünde kaan kıs kıs gülerek ''babaanne babamı dana yaptın'' deyip güldüğünde emine hanım ''baban da benim oğlum ya ben doğurdum dana da derim sıpa da ama sen babana deme'' birbirlerine sarılmışlardı. 

Emine anne yaprağa bakıp sessizlik işareti yapıp ''uyuyan cadıyı uyandırmayalım hadi erken kalacağız yarın pazar ailecek kahvaltı yapacağız'' deyip masanın üzerinde ki lambayı kapatıp uykuya dalmışlardı. 

>

Ayaz ile nihan cephesi ise hem durgun hem de dalgalıydı. ''Babacım gel bakayım seveyim seni'' el uzattığın da mustafa babasının üstüne atlamıştı direk. Baba-oğul yatakta oynarlarken nihan bir eli karnını okşarken diğer yandan da yatakta oynayan baba-oğulu izliyordu gülerek. 

Tutunduğu masa sayesinde yerinden kalkıp yatağa ilerlediğinde mustafa ''annem ile kardeşim geliyoooor hadi sizde gelin'' dediğinde ayaz karşı çıkmıştı. ''Babacım annen yorgun ve kardeşine hamile bu aralar olmaz kardeşin doğsun bol bol dördümüz savaş yaparız tamam mı?'' diye konuştuğun da daha dört yaşında olmasına rağmen çok akıllı ve laftan anlayan akıllı bir çocuktu mustafa. 

Mustafa anne ve babasının arasına girip yattığın da ayaz yan bir bakış atarak ''sen abi olaan hala aramızda mı yatacan eşek sıpası kocaman adam oldun be'' gülerek konuştuğun da annesinin karnına sarılmıştı mustafa. 

''Ya baba zaten bütün gün okuldayım annemi çok özlüyorum bizim aramıza girmez misin lütfen'' dediğinde ayazın kaşlar otomatikmen çatılmıştı. ''Sen ne ara büyüdün de neler neler söylüyorsun öyle'' gözlerini kısıp konuştuğun da kaan ''baba artık bir karar versen diyorum. Demin kocaman adam olsun diyorsun şimdi sen ne ara büyüdün de konuşuyorsun diyorsun, yapma'' dediğinde nihan elini karnına koyup kahkaha atarken ayaz öylece kalakalmıştı. 

''Oğlum sen babayla böyle mi konuşuyorsun?'' tek kaşını kaldırıp fırça kaydığında nihan destek çıkmıştı oğluna. ''Ayaz sen çocuğa böyle cümleler kuracağına eğitici şeyler söylesen mesela?'' gözlerini devirip kaşlarını çattığın da ayaz oğlunu kollarındna tutup göğsüne oturttuğun da ''babacım sen baban gibi olmayacaksın. Sen asil bir beyefendi, okulunu bitip eline bir meslek alacaksın anneni ve beni gururlandıracaksın tamam mı? Hem kardeşine örnek olman lazım'' dediğinde mustafa elini ağzına götürüp kıs kıs gülerek ''baba benim idölüm amcam kardeşimin de ben olucam'' deyip omuz silktiğinde ayazın kaşlar çatılmıştı.