Deniz oturduğu yerden elini masa da tıkır tıkır yaptığın da ''Usta böyle yaparak daha çok şahlandırmıyor musun? Bilirsin ısıracak köpek dişini belli etmez derler'' dediğinde zeynel kaşlarını çatıp dudaklarının içini yiyerek düşünerek ''ben ona yapacağım şeylerin önizlemesini veriyorum deniiiiiz! Yapılacaklar hazır. Zamanında bana yapılmayanı yapıyorum. Bekliyorum. Sen benim işime karışma!'' kaşlarını çatarak son sözünü söyleyip tekerlekli sandalye ile odadan çıktığın da korumalarda arkasından gitmişlerdi.
Deniz kafasına oturmayan soruların cevaplarını öğrenmek istiyordu. Neden bunları yaptığını bilmek istiyordu aslında. Daha fazla dayanamayarak ''neden?'' diye sormuştu. Zeynel sakallarını kaşıyarak bu sorduğu soruya, adamına bakıp kafasını salladıktan sonra ''bu cüretin sonucu normal de bende ölümdür ama senin bende yerin ayrı'' dediğinde elini omzuna koyarak ''bunun dedesi beni ailemden ayırdı. Babama kestiği ceza sonucu beni, beni annemden babamdan ayırdı ben yıllarca başka bir aileye ana baba dedim'' gülmüştü.
''Ana dediğim kadın beni hiç benimsemedi. Yıllardır hem kendime hem de ona sordum. Neden dedim. Neden beni sevmedin? Neden bana bir kere şevkatle bakıp oğlum demedin?'' gözlerini kapatıp susmuştu. Derin bir nefes aldıktan sonra ''ana dediğim kadına çok sordum bana verdiği cevap seni ben istemedim oldu'' hiç bir şey söylemeden derin bir nefes alarak ''sonra babamdan öğrendim ki ben onlara yıllar önce verilmiş evlatlık olduğumu.. Bunu öğrendikten sonra her şey kafama oturmuştu. Annemin neden böyle yaptığını..'' elini yumru yapıp sıktığın da zeynel iyice gerilmişti.
''Sonra bana acı veren, çektiren herkesi yaktım. Şuan ben böyle bir adam isem sebebi o adamın dedesi! Bana ne acı çektirdiyse oğlu çekecek. Hem de misliyle. Ben ne yaşadıysam onlarda yaşıyacak.'' adamlarına dönerek ''takipte kalın işaret verdiğim an her yer aynı anda'' başıyla dışarıya çık hareketi yaptığın da deniz çekingen bir şekilde duruyordu.
Zeynel birden denizin yakasına yapışıp duvara yaslayıp ''şimdi nedenini anladın mı?! Eğer korkuyorsan şimdi çek git sakın gözükme gözüme!'' dediğinde deniz yutkunup kaşlarını çatarak ''korkan yok. Yanındayım. Merak ediyordum sadece. Nasıl yapacaksın peki? Tedbirlidir şimdi o.'' diye konuştuğun da zeynel ellerini yavaşça denizin yakasından bırakıp düzeltikten sonra gülerek ''düşmanını devirmenin en kolay yolu nedir bilir misin deniz?'' ellerini cebine koyup odanın içinde dolaşarak ''düşmanını yenmek istiyorsa düşmanının dostu senin adamın olacak'' çarpık bir gülüş atıp göz kırptığın da deniz elini şıklatmıştı.
''İçeride adamın var!'' diye konuştuğun da zeynel tekerlekli sandalyesine oturup sırtını dayadığın da ''tabi ya'' deyip sırıtmıştı. Deniz meraklı gözlerle bakarak zeynel'e ''kim peki?'' diye sormuştu. Zeynel kaşlarını çatıp ''hem yakın hem uzağın da. Bir nefes kadar yakın bir nefes kadar uzak. Kimse kim sen boşver. Ondan haber bekliyorum. Gelsin operasyon başlıyacak.'' diye konuştuğunda deniz ''senden harbi korkulur be'' diyerek ikisi birden gülmeye başlamışlardı.
'Zeynel işaret parmağını denize doğru doğrultarak 'Bak şunu hiç unutma; Kadın, bilmeyene nefs, bilene nefes'tir. Bakalım ömer ne yapacak?'' sorusunu sorarak kendi kendine cevap vermişti. ''Mahvolacak!''
|||
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT MAFYA AŞIK OLURSA
General FictionBir mafyanın zengin bir ailenin tek kızlarına aşık olması. O günden sonra hiç kimsenin hayatı eskisi gibi olmayışı