Ömer'in giriştiği şey kendisinden başka herkesi zorlayacak türdendi. Aslında bir nevi evlatlık gibi bir şey olacaktı bu bebek. Ömer bebeğin gerçek ailesini öğrenmek istedi ilk önce. Aileyi bilecekti fakat bebeği yinede onlara bırakmaya pek niyetli değildi zira şimdi bırakan ileride daha zor bir günde de bırakır düşüncesi sarmıştı onu.
Kucağında yeni doğmuş bir bebek, aklında sokağa atmaya nasıl vicdanı el verir düşüncesi ile dolanıp durdu. Adamlarından biri yanına koşarak gelerek "baba, aileyi bulduk aşağı caddede sokak üzerinde yaşayan, geçimini dilencilik ile sağlayan bir aile. Bu bebek gibi 4 tane daha var." diye açıklamada bulunduğunda ömer gözlerini kapatıp sinirli bi şekilde "madem bakmayacaksın neden yaparsın!" ömer'in sesinden korkana minik bebek ağlamaya başladı.
Ömer kucağında ki minik bedenin korktuğunu görünce yavaşça göğsüne yaklaştırıp elini tutunca ağlaması kesilmişti. Minik bir bebeğin anneden alacağı koku, babanın kendisine vereceği güven duygusu ile hayatına başlar. Minik bebek bu duyguyu babası olmadığı halde ona baba gibi yaklaşan adamdan almıştı.
Ömer adamlarına bakıp "toplanın gidiyoruz birde bana desinler bakalım küçücük bir yavruyu sokağa atıp kaçmanın ne olduğunu!" bunu söylerken bu sefer ses tonunu ayarlamıştı.
Caddeye gelirken silah seslerini duymuşlardı. Korumalar hemen etraflarını sararken ömer olanları izliyordu. Altı kişilik bir ailenin yok oluşunu. Böylesi gariban bir aileyi kim neden öldürmek istemiş olabilirdi ki? Kucağında ki sabi'ye baktı, baktı, baktı ve söylediği tek şey bizi eve götür oldu. Yol boyunca düşündüğü tek şey; kucağında ki sabinin geleceği nasıl olacakken defneye, çocuklarına nasıl bir açıklama yapacağı konusunda da tedirgindi. Ömer'in küçük bebeğe verdiği güven ve baba koruma hissi ile tuttuğu serçe parmağıyla şimdiden ömer ile arasında bir bağ oluşmaya yetmişti.
Mahalleye giriş yaptığında hiç kimse yoktu. Herkes evine çekilmiş biraz sonra yaşanacak her şey için üç maymunu oynayacaklardı. Kucağında bebek ile yeşil kapılı eve geldi. Arabadan indiğinde kafasını yukarı kaldırmasıyla defne'yi görmesi bir olmuştu. Gözleriyle aşağıya işaret ettiğinde yardımcılarından Zeliha hanım kapıda bebeği almak için göründü. Bebeği yardımcıya verdikten sonra kaan ile yaprak babalarının kucağına heyecan ve sevgi sözcükleri söyleyerek atladılar. Ömer şaşkınca çocuklarının yüzlerine bakıyordu. Şaşkın bakmasının sebebi ise şuydu:
"Kaan bir erkek kardeşim oldu" yaprak ise abisinin coşkusuna ve yeni yeni konuşuyor olmasına rağmen kardeşi olacak diye çok seviniyordu.
Çocuklarına sarılıp, gözlerini kapatarak derin bir nefes verip dudaklarını kıpırtadarak "seni seviyorum" oldu. Ayakkabılarını kapının eşiğinde çıkarıp besmele ile girdi içeri. Kapıda; gözbebeği, huzuru karşılıyordu kendisini.
Yaprak ile kaan yeni kardeşlerini görmek için sabırsızlanıyorlardı fakat annesinin işareti ile yerlerinden de kıpırdamıyordu ikiside. Defnenin gözlerinin içi gülüyordu. Ömer bu mutluluğu anlayamamıştı. O yüzden sordu.
Elini dudaklarına değdirip boğazını temizleyerek; "hayatım senin bilip de benim bilmediğim bir şey mi var? Gözlerinin içinde ki parıltı hakkında söylemek istediğin bir şey var mı?" diye sordu. Tabi bu soruyu sorarken de aklından "mahallenin babasıyız ama ilk defnr duyuyor" diye de geçirmeden edemedi.
Defne başını hafifçe öne eğip "yemek yerken konuşuruz. Hadi gidelim" dedikten sonra defne salona doğru adımlar atmaya başladı. Kaan ile yaprak da babasının iki elinden tutup annelerinin arkasından gittiler. Bu arada Ömer hala anlamıyordu. (!)
Herkes masanın etrafına toplandı. Kimse ses çıkarmıyordu. Bir süre sessizce beklediler. En sonunda küçük bebeğin ağlaması ile ilk defne konuştu. "Ayşen hanım bebeği verebilir misiniz?" oldu. Defne bebeği kucağına aldığında, gözlerini kapatıp kokusunu içine çekti. Sevdi. Sarıldı. En sonunda ömer artık dayanamadı ve "hatun delirtme artık de ne diyeceksen çatladum da" oldu. Defne kıkırdadı. "Tamam tamam kızma" deyip bir kurumuş boğazından bir yudum su geçirip konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT MAFYA AŞIK OLURSA
General FictionBir mafyanın zengin bir ailenin tek kızlarına aşık olması. O günden sonra hiç kimsenin hayatı eskisi gibi olmayışı