Ömerden
Düğün mekanından eve geldiğimiz de saat 18:00 idi. O saate kadar defne ile hiç konuşmamıştık. Eve gelir gelmez defnenin odasının önüne geldim. Nazikçe kapıyı çaldım. İlk çalışta duymadığını düşünerek ikinciyi vurduğumda yine ses gelmedi. Odadan ses gelmeyince endişelenip odaya daldım. Girdiğimde oda boştu. Banyıda olduğunu düşünüp Defne diye birkaç kez seslendiğimde ses gelmeyince içeri girdim ve kimse yoktu. "Yok hayır gitmiş olamaz" diye kendime telkin vermeye çalışıyordum ama aklımıda yiyecek durumdaydım. Odaya tekrar girdiğimde yatağın ucunda bi beyaz zaef gözüme takıldı. Zarfı gördüğümde elimi yumruk sıkarak gözlerimi kapattım. Kahretsin gitmişti. Zarfı elime alıp bir çırpıda ucunu yırtıp zarfı açtım. Mektubu şöyle gözümle hızlıca okuduğumda "beni bulucaksın biliyorum ama sadece zamanını alacak" kelimesi okuduğumda boynumdaki damar hızlıca atmaya başlamıştı. Ne kadar öyle kaldım bilmiyorum ama ilk kelimem "Defneeeeeee!" olmuştu.
Bağırmam ile birlikte ayaz önde İbrahim arkasında onun arkasında da korumalar içeri dalmıştı. "Abi ne oldu iyi misin? " diye soru sorduğunda ayaz "gitmişler" diyebildim sadece. "Kim nereye gitmiş abi" diye sordu ayaz. "Sence kim gitmiş olabilir! " diye kükredim ayaza. Şuan kendimde değildim. Elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi sadece defne'yi istiyordum.
"Ne demek nihan da mı? " diye sordu ayaz
"Ayaz kıt mısın oğlum sen! Gitmişler diyorum sen nihan da mı diyorsun? " diye homurdandım.
Ayaz dizlerinin üstüne çökerken "o da mı beni terketti! " diyebildi sadece. Dedem ayazı kendi öz oğlu gibi severdi korurdu ki zaten nufusuna alarak da göstermişti. Dedem pek anlatmazdı ama bir keresinde zorlamış anlatmıştı. Anlattığı kadarıyla Ayaz 2 aylıkken annesi tarafından cami avlusuna bırakılmıştı. Babası olarak şerefsiz ayazı dövmesin diye bıraktığını söylemişti dedem. Bıraktığının üzerinden 2saat sonra dedem tarafından bulunmuş ve sahip çıkılmıstı. Ben dahil herkes öz kardeş olduğumuzu biliyorken düşmanımız olan yorgi tarafından gerçekler gün yüzüne çıkmıştı. Tabi bizim için değişen hiçbir şey olmamıştı.
Kalk ayağa! Kimse bizi terk edemez anladın mı?! Istanbul taranacak ve onlar bulunacak anladın mı? " dedim ayaza
"Kalk dedim sana! " dedim ayaza tekrardan
"Bulucaz demi abi" dedi ayaz
"Bulucaz tabii koçum sen merak etme. Şimdi bunlar nerden kaçtı İbrahim siz nasıl kapıda duruyorsunuz lan! " dedim sertçe
"Abi bizzat ben durdum kapıda hiç ayrılmadım bütün gün kapıdan çıkma ihtimali yok. Pencere desem ordan nereye kaçacaklar aşağısı adam kaynıyo. Abi tek bir yer kaldı oda gizli bölme" dedi İbrahim"Ulen defne gizli bölme" yi bilmiyor ki diyecekken "ulen defne geçen odada birşeyler yapiyordu kesin buldu ben anlamayayım diye ortalığı toparlıyor numarası yaptı" dedim elimi masaya vurarak
Abi sen merak etme tünelin oraya koyduğumuz ve ormanlık bölgeye koyduğumuz kamera kayıtlarına bakarız kim almış plakalardan tespit ederiz sen merak etme" dedi İbrahim
"İyiki ormanlık alana kamera koydurtmussun abi sen olmasan ne yapardık" dedi tekrar ibrahim
"Bana bakın lan üç gruba ayrılıyorsunuz!
1. Grup İstanbulda ne kadar harabe yerler var, en uc dan en kör noktaya kadar bakılacak ordaki kamera kayıtlarını alın gelin!
2. Grup küçük otellerden başlayıp büyük otellere kadar tek tek kontrol edilecek ve kamera kayıtları incelenecek!
3. Grup ise İstanbuldaki tüm otogar, havaalanı, demiryolu, denizyolu her yer tek tek gidip bakılacak ve kamera kayıtları ilgilecek!
İstanbulda taş üstüne taş baş üstüne baş kalmıyacak! Anlaşıldı mı!" dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT MAFYA AŞIK OLURSA
Ficción GeneralBir mafyanın zengin bir ailenin tek kızlarına aşık olması. O günden sonra hiç kimsenin hayatı eskisi gibi olmayışı