Selimi karşımda gördüğüm de ilk şaşırmıştım. Yani yıllar önce görmüştüm onu en son. O da benden kaçıyordu yanii. Zamanın da ben buna fena yanıktım peşinden az koşturmadım. Aslından benim erkeklerle aram ilk zamanlar pek iyi değildi yani istesem de kendimi anlatamıyordum. Selimden hoşlandığımı bile ona söyleyememiş aptal saptal hareketler yapmıştım. Çocuğun kafasına taş atmıştım mesela beni her gördüğünde kaçıyordu. Zaten ondan sonra düzeltmiştim kendimi.
Yıllar sonra karşılaşmamız ise tesadüf olduğunu zanettmiyordum. Korumalara bakıp "çekilin yabancı değil" diyerek onları arkamda bırakarak selim'in yanına gittim. Hiç değişmemişti. O mavi gözleri ile bana boncuk boncuk bakıyordu serseri. "Nihan söyledi demi burada olduğumu? " diye sorduğumda selim başını hafifçe yere eğerek gülmüştü. Sakallarını kaşıyarak "kuşlar diyelim biz ona" dediğinde parmağımı Selime doğru sallayarak "sen kuş de ben nihan diyim" dediğimde ikimizde gülüşerek sarılmıştık birbirimize. Tabi bu fazla sürmemişti kızım tekme atarak kendimi geri çekmiştim.
Selim karnıma bakıp sonra elini tekrar karnıma koyup "senin ufaklık kıskandı galiba" diyerek sırıtmıştı. Gerçekten de haklıydı galiba. Ömer gittiğinde beri çok sakindi. Babası kılıklı olacak bu belli. Yanıma biri yaklaştımı uzaklaştıracak. Tabi Selime böyle demeyecektim. "Yok ya aslında benim kızım çok usludur ama öyle sana denk geldi herhalde" diyerek lafı değiştirmeye çalıştım.
"İstediğin olmuş hep bir kızın olsun isterdin" dediğinde selimden bunu duymak şaşırtmıştı beni. Küçüklükten beri istediğimi unutmamıştı. "Unutmamışsın? " dediğimde "hayatımda değeri olan insanların hiçbir şeyini unutmam ben mesela senin şuan kafanın bozuk olduğunu sakinlik aradığını da unutmadım" dediğinde ağzım açık kalmıştı. Ben daha bu şoku atlatamadan ikinci bir şok daha gelmişti. "Kaçırayım mı seni? " olmuştu. Bu durum karşısında gülmeden edememiştim. Şaka gibiydi resmen ama buna gerçekten de ihtiyacım vardı.
Korumalara dönüp baktıktan sonra Selime dönüp "bu korumalar oldukça çok zor" demiştim. Bunu neden demiştim? Ömer'i delirtmek için mi yoksa gerçekten sakinliği ihtiyacımın olduğu için mi? Galiba her ikiside. Ömer'in yediği haltlar artık çok sıkmıştı canımı. Hep o mu serserilik yapacaktı? Yoo bende yapacaktım. Selim muzipçe bana bakarak "sen her horoz kendi çöplüğünde öter hikayesini biliyor musun? " dediğinde gözlerimi pörtleterek "sen ciddi misin? " diyerek kahkaha atmaya başlamıştım. "Herhalde güzelim sen kenara çekil ve izle sadece" dediğinde selim er meydanına çıkar gibi çıkmıştı ömer'in izmandut gibi adamlarının karşısına.
Selim gerçekten çok değişmişti. Eskiden böyle değildi bizim dilimizde sünepe gibiydi küçükken ama şimdi horoz olmuşta kendi çöplüğünde ötecek ay keşke şimdi çiğdem olsaydı keşke çok heyecanlı olacak çünkü. Selim beni yanına çekerek "defne benimle gelecek beyler siz geri dönebilirsiniz" dediğinde selim ömer'in bana tahsis ettiği korumaların başı "öyle birşey yok! Defne hanım nereye biz oraya! " diyerek efenlenmiş silahını göstererek "bence sen uza da" demişti.
Ömer'in korumaları en az kendi gibi egoluydu. Selim buna histirik bir gülüş atarak "sen benim çöplüğümde beni mi tehtit ediyorsun lan" diyerek öyle bir kafa atmıştı ki ben bir sorguladım benim tanıdığım selim gitmiş yerine başka selim gelmişti sanki. Selim'in bu hareketinden sonra korumaların etrafını adamlar sarmıştı. Olduğumuz yer selim'in adamları ile dolmuştu. Ömer'in benim peşime taktığı adamlar ortada şıkışmış bir şekilde dururken oradan biri çıkıp ''defne hanım yapmayın ömer bey bizi mahveder hem sizi bulacağımızı biliyorsunuz uğraştırmayın lütfen'' dediğinde benim yerime selim cevap vererek ''o dediklerin ben gelmeden önceydi kovboy ben istemediğim sürece bulamazsınız defne hanımınızı'' dedikten sonra yanıma gelerek ''gidelim mi?'' diye sorduktan sonra bende kafamı olur anlamında sallayarak oradan uzaklaşmaya başlamıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT MAFYA AŞIK OLURSA
General FictionBir mafyanın zengin bir ailenin tek kızlarına aşık olması. O günden sonra hiç kimsenin hayatı eskisi gibi olmayışı