4 yıl geçti. Vücudum iyiden iyiye gelişmeye devam ediyor. Dişlerim çıktı, konuşabiliyor, yürüyebiliyor hatta annem derede çamaşır yıkarken yüzmeme bile izin vardı. Babam bendeki bu değişimi görünce bana her gün görev diye bir liste yaptı. Liste her gün çiftliğin etrafında 5 6 tur koşmamı sonra çömelme kalkma ve zıplama üçlüsünden 20 tane yapmamı, bostanın etrafında ki yabani otları yolmamı yoksa çiftliğin çitlerinin etrafındakileri yolmamı söylüyor. Zor değildi. Rahat bir şekilde yapıyordum. Öğlene kadar bitirmiş oluyordum.
Annem bana okumayı öğretti. Grotci amca ne zaman kasabaya gitse bana kitaplar getirirdi. Hepsi hikaye kitapları birileri bir yeri fethetmiş, birileri bir şey keşfetmiş vs. diye gidiyor. Okuyorum ama pek ilgimi çekmiyor. Çünkü hikayeler de gerçeklik payı yok hem de ben büyü öğrenmek istiyorum.
Bu aralar bir şeyler keşfettim dongwelere istediğimi yaptırabiliyorum tabi makul seviyede. Bunu insanlara denesem ne olur acaba...
4 yılda 5 duyum çok fazla gelişti. Mesela odaklandığım yerleri yakınlaştırabiliyorum. Koku alma ve duyma duyularım 2-3 km çapında ki her şeyi fark etmemi sağlıyor. Tat duyumun gelişmesinden pek memnun değilim. Çünkü Averd evlenip gittikten sonra yemekler anneme kaldı ve annem gerçekten yemek yapmasını bilmiyor.[Lan! yazar ne vardı annemi hamarat yapsan milletin anası yemek yapar parmakları yedirir bizimki ömürden yediriyor.] Hayır sanki hayatında hiç yemek yapmamış gibi amatör.
Babam bir anda işlerini bırakıp çiftlik kasaba yoluna doğru baktı sırıttı ve anneme seslendi. Bir kaç saniye sonra işine devam etti. Niye böyle yaptı diye düşünürken bir anda radarıma 3 kişi girdi. Tanımıyorum üçünü de ama 1 tanesinin kokusu tanıdık. Bazen Grotci'nin üstüne sinmiş oluyordu. Bizim çiftliğe doğru geliyorlar.
Annem de yanımıza geldi ve "Aelath mı o bana mı öle geliyor?" dedi.
"Ta kendisi kokusunu nerede olsa bilirim" dedi ve güldü babam. Bende "Baba, Aelath kim?" diye sordum.
"Annen ile benim bir arkadaşımız, çok yakın arkadaşımdır kendisi" diye cevap verdi ve sırıtıyordu. babam kolay kolay sırıtmaz. Belli ki gelen kişiyi seviyor.
"Görmeyeli güçlenmiş gibi duruyor" dedi annem.
"Biraz daha güçlenmiş diye beni yenemez. O her zaman ezik bir büyücü olarak kalacak" babam sırıtarak ve kaslarını göstererek söyledi. Tabi ben tek bir kelimeye odaklanmış durumda idim. O da BÜYÜCÜ!!! Kafam da yıldırımlar çakıyordu. Acayip mutlu oldum. Bir büyücü ile tanışacaktım.
Yaklaştıklarında yanlarındakilerden birinin de insan-hayvan melez türünden olduğunu gördüm. Müsait bir zamanda onunla da sohbet etmek istiyorum.
"Selam Firan ile Oxcea" dedi. Yine farklı isimler ama bu seferkini anladım dünyada ki meşhur aşıkların adları bunlar. Grotci amcanın getirdiği salak hikaye kitapları sağ olsun.
Annem ve babam utandılar. Böyle bir sahneyi görmeyi beklemiyordum. Normalde babam sinirlenir, annem duymamış gibi davranırdı. Ama bu sefer utanmaları gerçekten ilginç.
Aelath'ı dikkatlice izliyorum 3 tane yüzüğü var. Birinde siyah bir taşın içinde sarı bir yıldız var, diğeri yılan motifli bir yüzük. Üçüncü ise düz mavi bir büyük taş. Yılan motifli olan ilgimi çekiyor çünkü hayvan-insan melezinin boynunda ki tasmada da o simge var.
Aelath annem ve babamla biraz konuştuktan sonra dikkatini ben çekiyorum.
"Selam ufaklık" diyor Aelath.
"Benim adım Han ufaklık değil ve ufak olmam geçici bir durum" diye cevabı yapıştırıyorum.
"Özür dilerim Bay Han. Benim adım Aelath. Kendimi tanıtmayarak, sizi gücendiren büyük bir saygısızlık yaptım anlaşılan" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Han (1. Kitap)
FantasyBuraya kitabın okunması için çekici laflar, metinler veya şiirler yazabilirim... Fakat benim tarzım değil. Dahası kitapları böyle değerlendirmek hoş değil. Bu bölümde kitap hakkında biraz bilgi vermek yeterli bence. Konusu: Han adlı karakterin f...