Han daha önce kölelerine defalarca konuşma yapmıştı. Fakat bu sefer durum farklıydı. Krallın da dahil olduğu bir topluluğa konuşma yapacaktı. Daha önce soylu ortamlarında bulunmadığından nasıl bir konuşma tarzlarının olduğunu da bilmiyordu. Han aşırı düşünmekten başına ağrılar girmeye başladı.
"Sakin ol. Kendin ol yeter eminim iyi bir konuşma yapacaksın" dedi kız. Han o kadar çok konuşmadan dolayı stres olmuştu ki yanına geleni fark etmemişti.
"Sen nasıl girdin buraya. Ve beni niye durmadan takip ediyorsun" dedi Han.
(hmph)"Çünkü daha benimle tanışmadın bile sadece arkadaş olmak istiyorum. Sense beni görmezden geliyorsun." dedi Kız.
Han "Peki tanıştığımızda beni rahat bırakman umuduyla. Benim adım Han." dedi
"Sonunda... Ben de Adela Bansells. Üçüncü sınıf öğrencisiyim." dedi. Hiper aktif olmasından ve mutlu olmasından dolayı yerinde duramıyordu.
"Hareket etmeden durman mümkün mü acaba? Seni izlemek bile beni yordu." dedi Han.
(hmph) "Öküz..." dedi ve sabit bir şekilde durmaya çalışmaya başladı. Fakat bunu başarabilmiş değildi. Ellerini bir bağlıyor bir serbest bırakıyordu.
Han "Neyse ben konuşma için düşünmem gerekiyor. Sonra görüşürüz" diyerek sakin bir köşe aramaya başladı kendisine.
"Tamam kendini kasma. Ailenin gücünden, soyundan filan bahset. Yüksek doğmanın avantajlarını anlat. Her sene böyle oluyor" dedi Adela.
Han sinirlenmişti. Soyluların övdüğü bir platform muydu burası. Bu kadar düşünmesinin sebebi bu muydu...
---------------------------------------------------
Açılış konuşmasını yapmak üzere bu sene birinci olmuş. Han'ı davet ediyorum.(alkış sesleri)
Han ağır ve sakin adımlarla sahnenin ortasına geldi. Gözleri ile herkesi süzdüğünde oturma düzenindeki hiyerarşiyi gördü. Sinirlendiğini belli etmemeliydi. Sakin olmalıydı...
"Sayın Kral, baş büyücü, hocalarım ve büyücü adayları..." diyerek konuşmaya başlamıştı. Ama salonda ufak çaplı bir uğultu oluşmasına sebep oldu. Çünkü Han bakanları ve soylulara selam vermemişti.
"Bu dünyada sadece güçlüler seçim yapabilme hakkına sahip. Güçlülerin iyi yada kötü olmaya verdiği karar güçsüz olan yani sıradan sakin hayat yaşamak isteyen insanları etkiliyor. Çoğunuzun ailesi sıradan insanlar çiftçi madenci işçi vb. Güçlü bir kötü gelip ailenizi öldürebilir. Ve eğer siz ailenizi öldürenden güçlü değilseniz yada güçlü biri iyi size yardım etmez ise intikamınızı alamazsınız. Güçlü bir iyi bulmak bu zamanda çok zor olduğundan... Güçlü olmamız şart.
Kimse oturduğu yerden güçlü olamaz. Evet bazı insanlar doğuştan şanslı doğabilir. Ve siz o insanlardan olmayabilirsiniz. Bu durum sizi ümitsizliğe düşürüyorsa siz baştan kaybetmişsiniz... Gidin ve güçlü birinin size yardım etmesini bekleyin... Senin için söylemesi kolay tabi sen şanslısın diyen bakışları buradan görüyorum. Evet ben Büyük Magos Aelath'ın oğluyum. Ama hiç biriniz beni tanımıyorsunuz. Günlerimi nasıl geçirdiğimi bilmeden böyle bir ön yargıyla yaklaşıp kendi ezikliğinizi gizlemeye çalışıyorsunuz.
Babam Aelath krallın verdiği görev üzerine 2 yıllığına ülke dışındaydı. Ben her gün sabahları kütüphaneye gittim. Okuyabildiğim kadar kitap okumaya çalıştım. Öğlenden sonra kitaplarda öğrendiğim büyüleri denemeye çalıştım. Çoğunda başarısız oldum(aslında hiçbirinde olmadı). Ama bu durum bende umutsuzluğa itmedi. Her gün yeniden usanmadan denedim. Gördüğünüz gibi şuan buradayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Han (1. Kitap)
FantasyBuraya kitabın okunması için çekici laflar, metinler veya şiirler yazabilirim... Fakat benim tarzım değil. Dahası kitapları böyle değerlendirmek hoş değil. Bu bölümde kitap hakkında biraz bilgi vermek yeterli bence. Konusu: Han adlı karakterin f...