Bölüm 40

5.5K 549 52
                                    

  Abum'dan soğuk terler dökülüyordu. Elinde zihin taşı sağa sola dönüyordu. Han'ın nasıl tepki vereceğini bilmiyordu. 

"Efendim müsaitseniz bir olay var konuşmamız gerekiyor." dedi Abum.

"Gecenin bu saatinde rahatsız ettiğine göre önemli olsa gerek Abum" dedi Han.

"Evet efendim bitki tesisinde çalışan 7 köle bitkileri şehre getirirken yolda haydutlar tarafından kaçırılmışlar." dedi Abum.

"Yerlerini biliyor muyuz? ve kimin kaçırdığını" dedi Han.

"Haydutlar için bir tahminim var ama yerlerini bilmiyoruz Rhene ve ELmon izlerini sürmek için olay yerine gitti." dedi Abum.

"Kim bu haydutlar? Ahit bir şeyler görebiliyor mu?" dedi Han.

"Hayır efendim. Göremiyorum" dedi Ahit.

"Risteard diye bir hayduttun başlarında olduğu grup olsa gerek. En fazla 20 kişilik bir grup olduğunu düşünüyorum." dedi Abum.

"Lura, Oja, Anit sizde Rhene ve Elmon'a katılın köleleri zarar görmeden kurtarın. Bir tane vasıfsız olan birinin kaçmasına müsaade edin. Gitsin gördüklerini anlatsın. Gerisini şehirde 1 ay konuşulacak şeklinde katledin. Abum Bir daha köleleri korumasız yollama..." dedi Han.

Han'ın son sözü Abum'un yutkunmasına sebep oldu.

Hepsi bir ağızdan "Peki efendim." dediler.

-----------------------------------------------------

Rhene ve Elmon izlerin şehre gitmesinden dolayı şaşırmışlardı. İzleri takip ettiklerinde şehrin limanında terk edilmiş bir depoya vardılar. İçeride 50 den fazla adam vardı. Burası sokak dövüşlerinin yapıldığı yerlerden biriydi. Rhene ve Elmon durumu haber verdikten sonra beklemede kaldılar.

Lura geldiğinde 50 kişilik bir kalabalık olması onda kısa süreliğine tereddüt etmesine sebep oldu. Fakat emir kesindi "öldürün!".

"Öncelikle etraflarını çevirelim kaçan olmasın. Kölelerin bodrumda olduğunu düşünüyorum. Rhene sen köleleri kurtar. Elmon binadan kaçanları sen yayınla vur. Oja efendimiz senin güçlerini demek ve geliştirmen için yolladı. Sen benimle ön safta savaşacaksın. Anit sen jokersin. Kim yardıma ihtiyaç duyarsa ona yardım edeceksin. Rhene'den işaret gelince tüm kapıları kapa" dedi Lura.

Lura Oja ile birlikte zar zor ayakta duran depoya kapıdan girdiler. Herkes Lura ve Oja'ya şehvetle bakıyordu. Tabi kimse saldırmaya cesaret edemezdi. Karşılarında kişinin tanrıça Lura olduğunu biliyorlardı.

"Ben ve arkadaşımda bahis oynamaya geldik." dedi Lura. Risteard ve adamları karşılarında Lura'yı gördüklerin çekinmiş ve tetikte bekliyorlardı. Bir süre sonra Lura'nın dövüşlerde bahis oynaması ve bazen kaybedip bazen kazanması bu esnadaki sevinçli ve üzüntülü tavırları onların bir tehlike olmadığına ikna etmişti. İşin aslı Lura hem tetikte olan düşmanları rahatlatmak hemde Rhene'nin bodruma inen gizli kapıyı araması için vakit kazanıyordu.

Rhene sonunda gizli kapıyı bulmuştu. Büyük tahta kolilerin altındaydı gölge formu sayesinde içeri girdi. İçeride 5 adam vardı. Sessiz ve saniyeler içinde Rhene'nin hançerlerinin kurbanı oldular. Köleler Rhene'yi görünce yardım geldiğini anlamışlardı. Buradan köleler ile çıkmak büyük problem olurdu. Kölelerden biri yaralanabilir hatta ölebilirdi.

"Lura, Binayı yok edin sonra bizi bu bodrumdan kurtarın. Burası sağlam gibi duruyor." dedi Rhene.

Lura Rhene'nin bu cümlesinden sonra gözleri sapsarı parlayarak Risteard'a baktı. "Demek efendimin kölelerini çalarsınız." Bu cümle onların duyduğu son anlamlı cümleydi.

Han (1. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin