Bölüm 7

6.1K 641 22
                                    

İlk olarak kusura bakmayın diyerek konuya giriyorum. Karakter betimlemelerinde eksik olduğumu fark ettim. En önemlisi Hanı betimlemediği mi fark ettim. Bundan dolayı hikayeye devam etmeden önce bazı karakterleri betimlemenin iyi olacağına karar verdim.

Han: Siyah saçlı, buğday tenli, hafif çekik ve siyah renkli gözleri var. Yaşına göre ideal boyda (1.20m civarında) bir çocuk.

Lycidas: 1.90m boylarında, siyah saçlı, hafif çekik ve koyu kahverengi gözlü, kaslı vücudunun bazı yerlerinde yara izleri olan bir kurtadam.

İlmealda: 1.75 boyunda, sarı saçlı, yuvarlak ve ela gözlü, minik burunlu, olgun bir kadın.

-------------------------------------------------------------------------------------------

Annem bana baktı ve tedirgin bir şekilde " uyarıyorum kendini zorlamak yok. Deneyeceğiz eğer büyüde başarılı olamaz isen bu konu açılmamak üzere kapanacak." dedi.

"SÖZ veriyorum anne lütfen bana öğret" dedim. Annem anlatmaya başladı.

"Sana büyü hakkında dediklerimi hatırlıyorsun değil mi? Şimdi sana ilk olarak tanımlama ve meditasyon yani ruh gücü havuzunu genişletip ve güçlendirecek büyüler öğreteceğim. Hazır isen başlayalım" dedi. Annemi gerçekten taktir ediyorum. İş büyü ve ben olduğunda çok ciddi oluyor.

"Hazırım anne!" dedim heyecanlı ve coşkulu bir şekilde.

"En rahat ettiğin şekilde otur ve gözlerini kapat bir şeyler düşünmemeye çalış." dedi. Ama bilmiyor ki ben düşünmeden duramıyorum. Dediği gibi yaptım dizlerimin üstünde oturuyordum ve gözlerimi kapattım.

"Vazgeçtim. Bağdaş kurarak otur o şekilde kendine geldiğinde ayakların fazla uyuşmamış olur." dedi annem. Bende bağdaş kurarak oturdum.

"Şimdi sakinleş ve çevren ile bağlantını kes. Duydukların sadece kalp atışların olsun. Sonra kendini karanlık ve hiç bir şeyin olmadığı bir yerde gibi hissedebilirsin. Orası zihin hapishanesi diye bilinir. Orada ruh gücü ara açık mavi bir renkte bir ışıktır. Onu bulmaya çalış. Ben dikkatini dağıtmamak için gidiyorum. Kolay gelsin oğlum." dedi. Gitmiştir umarım şuan dışarı ile bağımı kesmiş sadece düşünmemeye çalışıyorum.

Bir süre sonra annemin dediği gibi kendimi bir yerde hissettim. Gerçekten karanlık bir yerdeyim. Etrafa göz atmaya çalışıyorum. Arkamda bir şeyler olduğunu fark ettim. Hepsi farklı uzaklıkta, büyüklü küçüklü ve farklı renklerde olan kürelerin kocaman bir şeyin etrafında döndüğünü görüyorum. Kocaman derken etrafında dönen kürelerin en büyüğü ile arasında ki büyüklük fark meşe ile yaprağı arasında ki kadar. Bir şey diyorum çünkü rengi zifiri karanlık gibi bir şey. Etraftan daha karanlık olduğundan hafif de olsa belli oluyor. O da küre galiba çok belli olmuyor tabi. Yaklaşmaya karar veriyorum. Bir döngü halindeler bu küreler. bazıları yavaş bazıları çok hızlı dönüyor. Hızlarının büyüklükleri ile de alakası yok. En büyükleri Sarı renkli küre ikinci en yakın o ve orta hızlı bir şekilde dönüyor. Bunların ne olduklarını düşünüyorum. Annem bana böyle bir bilgi vermedi. Meditasyondan çıkmamın iyi olacağını düşünüp çıkıyorum.

Kendime geldiğimde meşenin altında bağdaş kurmuş bir şekilde oturuyor olarak buldum. Yani her şey normal bir durumda. Gördüklerimin ne olduğu düşünmeye başladım. İnsan merak ediyor tabi neydi onlar diye bir defa daha mı baksam acaba. Bir şey olmaz galiba ya hem ne olacak ki benim zihnim sonuç olarak. Tekrar meditasyon yaparak gene o yere geldim. Her şey aynı bıraktığım gibi. Biraz daha inceliyorum. Sonra meditasyondan çıkıp eve gittim. Herkes uyumuştu. Benden odama çıkıp yatmaya karar verdim.

-------------------------------------------------------------------------------------------

Sabah bir ilk olarak öğlene yakın uyandım vadi de yorulmuşum galiba. Neyse görev beklemez diyerek babamın verdiği işleri yapmaya karar verdim. Evden çıkarken anneme denk geldim.

"Han meditasyon nasıl gitti bulabildin mi mavi küreyi" dedi annem.

Küre derken!? Işık değil miydi o ? Annemin benden hala bir şeyler saklamak istediğinden şüpheleniyorum. Bu yüzden durumu bir süre daha anlatmamaya karar verdim. "yok anne ama aramaktayım" dedim ve evden çıktım.

Babamın verdiği görevleri yaptıktan sonra gizlice vadi yoluna doğru yürümeye başladım. Vadi yolunun üstünde bir orman var. Vadiye geçerken ormanın yanından gidiyorsun bir süre. Lakin büyük bir orman değil. Yolun üstünde ormanın kenarındayım. Ormanda ki hayvanları algılıyorum. Radarıma giren hayvanlar şöyle; 6 tane tavşan, 2 tane domuz, 3 tane tilki,20 tane bazıları farklı cinsler de kuşlar var. 

Tilkinin birine odaklanıyorum ve zihnini ele geçiriyorum.Bu gün kontrol özelliğimi geliştirmek istiyorum. Kısacası o tilkiyi kontrol ederek tavşan yakalamak istiyorum. Yaklaşık 2 saat geçti. Artık başım çatlayacak gibi ağrıyor ve hiç tavşan yakalayamadım. Hızlıca üstüne koşturdum olmadı. Sinsice yaklaştırdım olmadı. Daha tam kontrol edemiyorum galiba. Neyse artık beni merak ederler gideyim.

Çiftliğe geldim meşenin yanında oturup tekrar meditasyon yaptım. Gene küreler bıraktığım gibi idi. Sonra bir şey fark ettim. Sarı küre daha da büyümüş. Bunların gerçekten ne olduğuna anlam vermekte zorlanıyorum.

  ------------------------------------------------------------------------------------------- 

Duyularımı ve hayvanları kontrol etme özelliği mi geliştirirken 10 ay geçmişti. Artık daha iyi görüp, koklaya ve duyabiliyordum. Aynı zamanda artık tilki ile rahatça tavşan yakalayabiliyorum. Tavşan olup avcı kuşlardan filan kaçmayı bile öğrendim. Arada meditasyon da yapıyorum.  Sarı ve koyu yeşil küre hala büyümekte.

Gene Gece evden çıktım ve çiftliğin yamacında olduğu dağın zirvesinin az aşağısında ki dik uçuruma geldim ve oturdum bu yeri yeni keşfettim. Manzarası bir harika özellikle de güneş doğarken ufukta ki o kızıllığın maviye karışımın gözlerde bıraktığı etki çok harika. [Yazar iyi ki Nemrut'u görmüşsün. Hemen at havayı]. Aşağı baktığımda bizim çiftlik rahatça görülüyor ve konuşmaları da duyabiliyorum. Tahmini 2000m filan kuş bakışı uzaklığım çiftliğe tabi gitmem biraz zaman alıyor 30 dakika filan.

Bir anda tarif edemeyeceğim sesler duymaya başladım. Bizim çiftliğin önünde bir anda 25 tane adam var. Bunların en önde bir kişi arkasında 5 kişi var. Gerisi de onların arkadasın da ortak noktaları en öndeki 6 kişi hariç hepsinde asa var.

Han (1. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin