Bölüm 52

5.2K 557 97
                                    

Kuzenim köle severi birleşik yaz dedi. Bana da mantıklı geldik. Artık Kölesever Abum olacak.

Herkesten hava elementi niye ölçülmedi diye sormasını bekledim ama kimse sormadı! (Gerçekten şaşırdım...)

----------------------------------------

2 gün sonra:

Kölesever Abum'un grubu ve Tanrıça Lura'nın büyü akademisi 3. sınıflar birincisi aynı zamanda Fordobim ailesinin veliahdı olan Ilias Fordobim'ı uçan restoranda küçük düşürmesi tüm ülkede çalkalanıyordu. Köle ve dış ticareti elinde tutan Kölesever Abum ve toprak(tarım) ağası Fordobim ailesinin çarpışması ülkede büyük problem oluşturacağı kesindi. Birde üstüne Aelath'ın oğlunun soyluları tehdit etmesi ülkeyi gittikçe kaosa sürüklüyordu. Herkes korku içindeydi. Ülkedeki tüm ürünler 1.5 katı kadar pahalanmıştı. Kralın duruma biran önce el atması gerektiğini düşünüyorlardı.

Kral tek başınaydı. Kimseye bir şey danışamıyordu. Herkes yavaş yavaş safını seçiyordu. En çok korkutuğu durumun askeriyeye sıçramasıydı. Aklına kraliyet yemeğini erkene alıp burada otoritesi sayesinde herkesi barıştırmaktan başka fikir gelmiyordu. Bu seneki yemeğe zaten Kölesever Abum'u da çağırmaya karar vermişti. Kendisi nadir bitkiler satarak Phaelon Krallığının bir çok ülke ile ilişkiler kurmasına ve para kazanmasına sebep olmuştu. Dahası önemli bir stratejik yeri olan Wrapan Krallığı ile 1 ay sonra gelecek olan prensleri sayesinde ilişki kuracaklardı.

"Asker katibe söyle, kraliyet yemeğine davet edileceklere haber salsın. Kraliyet yemeği haftaya olacak." dedi Kral.

"Emredersiniz Kralım" dedi asker.

----------------------------------------

[Kapı tokmağı sesi]

"Buyurun kime bakmıştınız" dedi Panu.

"Ben Han'ın arkadaşıyım. Han evde yok mu?" dedi Kız.

"Maalesef, Efendim Han burada değiller.Kim olduğunuzu ve gecenin bu saatinde efendimi sormanızdaki sebebi öğrenebilir miyim?" dedi Panu.

"Adım Adela, Han gelene kadar içeride bekleyebilir miyim?" diye sordu.

"Tabi ki buyurun lütfen" dedi Panu ve eliyle salonu gösterdi. Adela yavaşça içeri girdiğinde içeride bir ay elfinin geniş bir kanepede uzandığını gördü.

Ahit içeri bir kızın girdiğini gördü. Hemen düzelerek oturdu. Kızın arkasından gelen Panu'ya işaretle kim bu dermiş kafa salladı. Panu'da cevaben bilmiyorum der gibi dudak büzdü.

"Kusura bakmayın. Tekrar sorma ihtiyacı duydum. Burası Han'ın evi değil mi?" dedi Adela.

"Evet burası Efendi Han'ın evi" dedi Ahit. Bir kaç saniye sonra " Siz kimsiniz?" diye sordu.

"Adım Adela. Han'ın kulüpten arkadaşıyım." dedi Adela.

"Hanımefendi lütfen ayakta durmayın oturun" dedi Panu. Bunu üstüne Adela şömineye yakın olan koltuğa oturdu.

"Çay ya da sıcak bir şey ister misiniz?" diye sordu Panu.

"Çay olabilir." dedi Adela. Fakat gözlerini Ahit den ayıramıyordu. Ay elfleri gerçekten de dillere destan güzellikleri olan bir ırkmış diye düşünerek Ahit'i inceliyordu.

Bir süre sonra Panu içeriden güzel kokulu bir lavanta çayı getirdi. "Afiyet olsun." dedi Panu.

"Teşekkürler. Son gördüğüme göre bayağı değişmişsin" dedi Adela.

"Son gördüğünüz?" dedi Panu. Eski ve hiç hatırlamak istemediği geçmişi olmasından korkuyordu.

"Evet. Han'ı evini bulmasından yardımcı olduğumda kapıyı sen açmıştın. O zamanlar tasman ve hizmetçi kıyafetin vardı. Saçların bu kadar alımlı değildi." dedi Adela.

Panu utanarak kafasını eğdi ve " Efendi Han sayesinde" dedi.

"Han nerede?" dedi Adela

"Şehir dışından misafirleri geldi onlar ile ilgilenmeye gitti." dedi Ahit.

-------------------------------------------

"Efendi Han sizin gelmenize gerek yoktu." dedi Elmon.

"Uzaktan izleyeceğim zaten" dedi Han ve Duvarın gölgesiyle kapanan köşeye giderek gizlendi.

Bir süre sonra 3 aile yaka paça içeri alındı. Aile reisleri sandalyelere bağlandı. Kalanları demirden büyük kafese koydular.

Yavaşça Abum içeri girdi. Attığı her adımda taktığı takıların sesleri geliyordu. Soğuk gözler ile sandalyeye bağlı üç adama bakarak yanlarına geldi. "Şimdi sizi niye buraya getirttiğimi az çok tahmin ediyorsunuzdur. Değil mi?" dedi Abum. Üçü de kafasını sallayarak onayladı.

Abum"Güzel. Sizden güzellikle arkadaşımı tedavi etmenizi istedim. Ama siz beni reddettiniz. SİZ KİM OLUYORSUNUZ LAN!!!" diyerek bağırdı ve elindeki kırbacı yere vurdu. "Beni ne diye bilirler, biliyor musunuz?" diyerek tekrardan sakin tonda konuşmaya başladı.

"Köle...Kölesever efendim" dedi içlerinden biri korkarak.

"Aferin. Bu ismi seviyorum ama kötü bir yanı var. Beni fazla nazik gösteriyor... Sizden tek bir şey istedim. Arkadaşımı iyileştirmenizi istedim. SADECE AMA SADECE ARKADAŞIMI İYİLEŞTİRMENİZİ İSTEDİM!!! Fakat siz ne yaptınız..." diyerek cümlesine devam ederken araya doktorlardan biri girdi. "Lütfen bizi bırakın arkadaşınızı iyileştireceğim söz veriyorum."

"Onu zaten yapacaksın doktor... Ama şartlar değişti. Eskiden para teklif ediyordum. Şimdi canınızı ve ailenizin özgürlüğünü teklif ediyorum. İyileştiremez iseniz aileniz köle olur. Özellikle onları soylulara satarım. Malum bu tarz oyuncakları çok seviyorlar." dedi Abum.

"Efendim lütfen yapmayın..." dedi doktorlardan biri.

"Birazdan buraya arkadaşım Lura gelecek onu inceleyin. Ne gerekiyor ise söyleyin temin edeyim." dedi Abum. Hepsi sessizce kafalarını salladılar.

Kısa bir süre sonra içeri Lura ve Faye girdi. Doktorların ellerini çözdüler ve teklifi kabul edip gelen doktorlarla beraber Lura'nın boğazını ve ses tellerini incelediler. Bu esnada Abum kraldan gelen mektubu okuyordu.

Doktorlardan biri Abum'un yanına gelerek "Efendim tedavisi var. Lakin Crafneryn adlı bitki ve bu bitkinin buharını kullanabileceğimiz bir buhar odası olması gerekiyor. 1 hafta bu odada belirli zamanlarda kalırsa düzelir" dedi. Abum bu bitkiyi daha önce nereden duydum diye düşünürken aklına Fenelis ile konuşmak geldi ve doktora parmağıyla bekle diye işaret etti.

"Fenelis Crafneryn bitki var mı depoda yada herhangi bir aktarda." dedi Abum.

"Crafneryn depoda var. Ne oldu ki? Muhafazası zor diye üretimini iptal etmiştik" dedi Fenelis. Abum şimdi hatırlamıştı. Muhafaza maliyeti yüzünden az kar getiren bitkilerdendi. "Tamam şehirdeki atölyeye acil 1 ton yolla." dedi Abum.

"Peki 1 saate atölyede olur" dedi Fenelis.

"Hanlarımda buhar odaları mevcut. Bitkide 1 ton istedim getiriyorlar." dedi Abum.

Doktor şaşırarak " Efendim Crafneryn karlı bölgelerde yetişen bir bitki sizde 1 ton mu var? Nasıl muhafaza ediyorsunuz?" dedi

"Doktor! Sen işine bak. Dua et iyileşsin Lura yoksa..." dedi Abum.

---------------------------------

1 ton bitki geldiğinde doktorlar gözlerine inanamıyordu. Şaşkınlıkla birbirlerine bakıyor sonra bir kez daha bitkiye bakıyorlardı.

"Faye siz doktorlar ve aileleri ile şehrin dışındaki hana gidin. Lura'yı orada biran önce tedavi etsinler. Malum yakında ona ihtiyaç olacak gibi duruyor" dedi Abum. Faye son cümleyi duyunca gözleri hafif kısıldı ve Kral'dan gelen mektupta ne yazdığını merak etmeye başladı.

"Tamam biz gidiyoruz o zaman." dedi Faye.

Doktorlar ve aileleri gittikten sonra "Efendim bir problemimiz var" dedi Abum.

------------------------------------

Lord yerine ağa kelimesi kullandım yakıştığını da düşünüyorum.

İyi okumalar...



Han (1. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin