Forlad deli gibi gülerken, siyahın en koyu tonu olan yerde ilerlemeye başladı. Ne kadar ilerlediğini bilmiyorken, katettiği yol boyunca aklını yitirmiş gibi olan gülümsemesi yüzünden hiç eksik olmadı. Belki günlerce yürüdü ama o yürürken ne açlık, ne susuzluk, nede uykusuzluk hissetti. Çünkü o şuan dünyevi bedeni ile burada değil ruhu ile bulunduğunu biliyordu. Yoksa şimdiye çoktan ölmüş olurdu değil mi? O yürürken sıkılmaya başlamıştı ve sıkıldıkça ise sinirleniyordu.
Ölümünde bile huzur bulamadığı için öfkelenmiş ve Tanrılara yine küfretmeye başlamıştı. Kendi kendine ''burası neresi, neden buradayım?'' gibi soruları kendine sormaya başlamış, öfkesini bir nebzede olsa dindirmişti.
Forlad birden beyninin içinde yankılanan ses ile ürpermişti. ''Sen! İnsandan doğma, sonunda düşünmeye başladın.'' Forlad beyninde yankılanan baskıcı ve kudretli sesi duyunca korkmuştu. Bu öyle bir sesti ki, sanki konuşması ile binlerce insanı öldürebilirdi. Forlad korkak bir ses ile konuştu. '' Kudretli, siz kimsiniz?'' Sesindeki titreme ve çekingenlik o kadar belliydi ki bunu anlayamamak aptallık olurdu. ''Ben senin bütün sorularına cevap verecek kişiyim!'' diye yankılandı ses Forladı'ın beyninde. ''Ama asıl mesele senin sorularının cevapları değil! Önemli olan benim sana soracağım soruların cevapları!'' Forlad ses yüzünden o kadar korkuyordu ki bir bedeni olsa altına yapabilirdi. Kendini sakinleştirmek için tokatlayacaktı ama bedeni yoktu. Az da olsa sakinleşince saygılı bir tonda konuştu. ''Sizin gibi büyük biri, neden benim gibi bir acizden cevap ister? Siz kesinlikle benden daha iyi bilirsiniz kudretli.'' Tabi bu konuşma sadece zihinseldi, hal bu ki nasıl yaptığını bile bilmiyordu ama yapıyordu işte.
''Önemli olan kısımda burası zaten. Senin vereceğin cevaplar, senin kaderini belirleyecek. Ama öncelik hakkını sana veriyorum. Merak ettiğin bir şey varsa sor!'' Forlad sesin gücü altında eziliyordu. Ama bu fırsatı kaçıramazdı. Soracağı soruyu düşündü. Sorusunu hazırladıktan sonra, kudretliyi kızdırmamak amacı ile sordu. ''Bu küçüğünüz ona fırsat verdiğinizden minnettar. İlk sorum. Neden buradayım?'' Sonrasında ise kudretlinin vereceği cevabı beklemeye başladı. Kudretli yanıt verdiğinde ise dikkatlice dinlemeye koyuldu. ''Sen! İnsandan doğma, kısmi olarak öldün. Yani bedenin öldü, ama ruhun hissettiğin duyguların derinliği ve devamlılığı yüzünden benliğinden koptu. Ve araf'ta kaldı. Bunun sonucunda ise ruhun burada bilinç buldu.'' Kudretli, Forlad'ın anlayacağı en sade biçimde anlatmıştı, ama Forlad'ın hala aklına takılan bir sorusu vardı. Onu da sormaya karar verdi. ''Kudretli peki bana ne olacak?'' İşte bu onun en merak ettiği soruydu. Cevabını merak ile beklerken cevap çok gecikmedi.
''Bu sorunun cevabını, benim sorularımı yanıtladıktan sonra vereceğim. Sen! İnsandan doğma, başka sorun var mı?'' diye sordu Forlad'ın beyninin içinde. Forlad ise merak içinde kalmıştı. Ama yinede kudretliyi kızdırmamak için hızlıca cevap verdi.''Teşekkürler kudretli başka sorum kalmadı.'' Cevabı verdiği gibi birden beynindeki ses yükseldi.''O zaman sorma sırası bende!'' ardından hiç durmadan sorusunu sordu. ''Sence insanlara bu güç neden bahşedildi? Cevaplamakta acele etme. Zira bu senin için hiç iyi olmaz.'' Folad düşünmeye başladı. Çünkü bu sorular onun kaderini belirleyecekti.
Forlad düşünmeyi bıraktığında burada değil de Unighed'de olsaydı, 2-3 ay düşünmüş olduğunu anlayabilirdi. Lakin buranın zaman ve mekan kavramı Unighedle bir değildi. Kudretliye vereceği cevabı kafasında tarttı ve cevabını verdi. ''Kudretli, bence insanlara verilen bu güç, insanların birbirinden üstün olması için verilmedi. Bence bu güç insanların yaşamını kolaylaştırmak ve birbirlerini korumak için verildi.'' diye heyecanla yanıtladı. Heyecenla kudretlini vereceği cevabı bekliyordu. Ne kadar beklediğini bilmeden bekledi. Ve sonunda kudretli yanıt verdi. ''İnsan, şunu unutma ki ne kadar güçlenirsen güçlen senden her daim güçlü canlılar olacaktır. Senin cevabına gelecek olursak, aslında mantıklı bir yanıt ama çok masum kaçan, doğru olan bir cevap değil!'' Forlad kudretlinin yanıtına şaşırmıştı. Çünkü hem ona öğüt vermiş hemde verdiği cevap yanlış çıkmıştı. Cevabın yanlış çıkmasına çok şaşırmıştı çünkü düşünüp en mantıklı cevabı bulmuş ve ona göre cevap vermişti. Tam kendisi yanıt verecekti ki beyninde yine o kudretli ses yankılandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unighed
FantasyHer şeyin yalan olduğu, güçlünün güçsüzü ezdiği bu dünyada eşitsizlik,öfke,intikam,sevgi, nefret ve ihanetin arasında kalmış bir adam. Unighed'de bilinmeyen, keşfedilmemiş yerler ile dolu bir yerdi. Ve böyle bir yerde.. İntikam uğruna herşeyini ve...