Konuşmanın üzerinden neredeyse 2 yıl geçti ve ben 3 yaşıma bastım. Bu sürede ise önemli bir olay olmamıştı ama sıkıcı da değildi. Bu sabah ise güneşin doğuşunu izlemek için dışarıya çıktım. Güneş doğduktan sonra ise içeriye girdim ve hayvanların dün getirdiği 2 geyikten geri kendi payıma kalanı yemeye koyuldum. Ben yemeğimi bitirdikten sonra ise babam uyandı ve yemeğine başlamadan önce konuşarak kendisine dışarıdan 1 kg ile 1.5 kg arası 7 tane taş getirmemi istedi. Bende dağda dikkatlice arayıp bulduğum taşları, küçük bedenime göre zorla mağaraya taşıdım ve babamın önüne bıraktım. Ben soluklanırken babam da ipler ile taşları teker teker bağlıyordu. '' Ne yapıyorsun baba?'' diye seslendim. O ise gözünü yaptığı işten ayırmadan ''eğitimin bu gün başlayacak, onun için uğraşıyorum'' diye konuştu. Ben ise sevinmiştim. Sonunda kendimi geliştirebilecektim. Diğer hayatımda yapamasam da, bunda yapacaktım.''Buraya yaklaş Hævn.'' diye söyledi ve beni eliyle yanına çağırdı. Yanına gittiğimde ise birer tane taşı el ve bacaklarıma 3 tanesini ise belime bağladı. Babam konuşmaya başladığında korkmuş ve birazda tırsmıştım.''Şimdi önümüzdeki 4 yıl boyunca bu taşlarla uyuyacak, bu taşlarla kalkacak, bu taşlarla yeyip, bu taşlarla çalışacaksın. Her gün sabah ve akşam olmak üzere, 15'er taneden sınav ve mekik çekecek, ayrıca her gün 2-3 saat koşacak ve en az yarım saat zıplamaya çalışacaksın. Ve yine ayrıca, 4 ayda bir ağırlıklar ve sınav ile mekik çekme sayısı da ona oranla artacak. Pes etmeye sakın karar verme! Çünkü izin vermem!'' dedi ve yine beni korkutmayı başardı. Ben ise bir söz bile söyleyemeden, yapmış olduğu tehdit yüzünden, vermiş olduğu ve benim iyiliğim için(!) karar verdiği şeyi yapmaya koyuldum.
2 YIL SONRA
2 yılım babamın dediği gibi hiçbir esnetme olmadan eğitim ile geçmişti. Bedenimde ise gözle görülür bir fark vardı. Ama her günümü bu taşlar ile geçirmek bir zamandan sonra bıkkınlık vermişti. Ve her 4 ayda eğitim ağırlaştığı için şuan, 60 kg yük taşıyorum ve ayrıca her gün sabah ve akşam olmak üzere 50'er den şınav ve mekik çekiyordum. Böyle devam edersem taşların altında ölmekten korkuyordum. Ve babamın birden gülen sesi ile beraber konuşmasını duydum. ''Hadi, Hævn eğitime devam, hadi!'' dedi babam ve beni birazcık dinlenmem de alı koymuştu. Bu adam benim ölmemi istiyor!
(2 YIL SONRA) (NOT: Biliyorum çok zaman atlaması oldu ama yapabilecek bir şeyim yok yazmaya kalksam ohooooo :D)
Son mekik'imi çektikten sonra, kendimi yere bıraktım ve bıraktığım gibi gevşediğimi hissettim. Yarın 4 yıllık beden geliştirme eğitiminin son günü. 4 yılda o kadar çok yoruldum ki kelimeler ile anlatamam. Ben bu dört yılda babamın dediği her şeyi günü gününe tekrar ettim. Vücudum da gelişti. Vücudum baya kaslıydı. Ama boyum ona nazaran 1.55 de filandı. Babama boyumun neden kısa olduğunu sorduğumda bana,'' ağırlıklar yüzünden boyunun uzaması ya durdu ya da çok yavaş uzuyor'' dedi. Bende bu durumu, babam açıkladıktan sonra çok umursamadım. Son günümde ise üstümde 215 kg gibi bir ağırlık vardı. Her gün 120'er den sınav ve mekik,2 saat koşu ve 30 dk zıplama çalışması yapıyordum. Ama sonunda bitiyordu! Akşamları sınav ve mekiği'mi çektikten sonra direk olduğum yerde yatıyor ve orada uyuyordum. Sabah erkenden uyandığım da, uyanık olarak karşımda babamı bulmayı beklemiyordum. Çünkü gelende o çok yatardı. Beni yanına el hareketleri ile çağırdı. Yere oturduğumda yere oturdum ve konuşmasını bekledim.'' Hævn, biliyorsun bu gün 4 senelik vücut çalışma antrenmanın bitti. Bundan sonra ise senin dantianın oluşana kadar, silah antrenmanları yapacağız. Her türlü silahı kullanmaya çalışacağız.'' dedi ve benim içimi ümitsizlik kapladı. Babam bunu anladığında ise ''merak etme bu sefer dantianın oluşacak bana güven'' diye güven verici bir tonda konuştu.
''Ama şunu söylemeyi unuttum. Silah eğitimi yaparken ağırlıkları çıkarmayacaksın, sınav ve mekik sayısını ise yarıya düşüreceğim. Ve yine sabah akşam olmak üzere 2 defa yapacaksın. Silahlarla antrenman yapacağımız için koşmana ve zıplamaya gerek kalmayacak onları yapmayacaksın. Eğitimden sonra ise silah seçimi sana kalmış.'' ve yine bir soluk alıp devam etti. ''Bu günlük taşları çıkar. Bu gün sana bir görev vereceğim görevi bitirdikten sonra istediğin kadar dinlenebilirsin. Görev ise cesetlerden kalma zırh,silah,yüzük ve kolyeleri şuraya taşıyacaksın.'' dedi ve eliyle mağaranın bir köşesini gösterdi. ve ekledi '' topladığın şeyleri ise sayacaksın ve bana söyleyeceksin. Hadi başla'' dedi ve bende üstümdeki taşları çıkarmaya başladım. Ben çıkardıkça hafifliyodum. Bütün hepsini çıkardığımda ise bir tüy kadar hafif'tim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unighed
FantasyHer şeyin yalan olduğu, güçlünün güçsüzü ezdiği bu dünyada eşitsizlik,öfke,intikam,sevgi, nefret ve ihanetin arasında kalmış bir adam. Unighed'de bilinmeyen, keşfedilmemiş yerler ile dolu bir yerdi. Ve böyle bir yerde.. İntikam uğruna herşeyini ve...