Bölüm 5 : 2 Kadim Canlı

6.2K 449 62
                                    




Kükreme'den sonra mağaranın girişine doğru ayak sesleri gelmeye başladı. Her adım sesinde ise benim bedenimde artan bir korku oluşuyordu. Ayak sesleri karanlığın bittiği noktada durdu ve oradan bir çift göz bana bakmaya başladı. Orada ki canlı her ne ise gözlerini gördüğümde dehşete düşmüş ve arkama bile bakmadan kaçmak istemiştim. Ama bedenim buna izin vermiyordu. Oradaki canlının gözlerine gelecek olursak, onun gözlerinin akı tamamen kırmızı, göz bebeği ise insanlarınkinden farkı olarak dikey ve bembeyazdı. Canlı karanlıktan çıktığında ise korkum gitmiş, yerine hayranlık hissi ve acizlik hissini getirmişti.

Çünkü karanlıktan çıkan canlı siyah pullarla kaplı, çok büyük ve heybetli bir ejderhaydı! Uzaktan beni izlerken, beni şaşırtacak bir biçimde konuştu.''Bir insan ile karşılaşmayalı uzun zaman olmuştu!'' Diye akıcı bir biçimde konuştu. Ama benim düşünebildiğim tek şey ''bu ejderha ne kadar güçlü'' olduğuydu. Hayvan konuşabiliyordu! Bunlar sadece efsanelerde değil miydi? Çünkü hayvanların konuşabilmesi için belirli bir seviyeye ulaşmaları gerekiyordu.''Ben düşünürken, ejderha tekrar konuştu. ''Şimdi senin ile ne yapmalıyım? İnsan denen aciz varlık, ne kadar aciz olursa olsun, eti yine de çok tatlı!" Derken dilini dışarı çıkartmış, ağzının kenarlarını yalamıştı. İşte o an giden bütün korkum geri geldi ve dehşet verici bir ifade ile o muhteşem ejderhaya bakmaya başladım. O ise bana şaşkın şaşkın bakıyordu.''Lanet olsun! Sen beni anlayabiliyorsun! Hahahah! Beni anlıyorsun!'' diye bağırıp bana yaklaşmaya başlarken bir daha beni şaşırtarak boyu küçülmeye ve değişmeye başladı.

Dönüşüm bittiğinde ise karşımda açık beyaz tenli, simsiyah saçlı,kırmızı göz akı olan ve normal insanın ki gibi beyaz göz bebeğine sahip biri vardı. 'Şerefsiz, madem insan gibi görünebiliyorsun da ne diye korkutuyorsun el kadar çocuğu!' Diye düşünürken o benim yanıma geldi ve beni kucağına aldı.''Normalde insanları sevmem, dolaylı olarak insan bedenimi de sevmiyorum. Ama şu an gerekli değil mi?'' diye kendi kendine soru sorarken, düşüncelerimi duymuş gibiydi. Yavaş adımlarla Karanlık mağaranın derinliklerine doğru yol almaya başladı. İçeriye girdiğimizde ise her yer kemik kırıntıları , kül ve ölen insanlardan kalma olduğunu düşündüğüm zırh,kılıç yüzük ve kolye gibi şeylerle doluydu. Hatta belirli yerlerde ermiş metal dahi vardı. Adam veya ejderha, her neyse beni bir kayanın üzerine bırakarak, bana baktı ve galiba şu an düşünüyor. Ben mağaraya bakarken, deri ve kürklerden yapılmış baya büyük bir sedir gibi bir şey gördüm. Galiba orada yatıyor. Sonrasında ise mağaranın daha ileri yerlerinde 2 ye ayrıldığını fark etmem çok zaman almadı. Garip bir şekilde dışarıdan Karanlık görünen bu yer, içeriye girdiğinizde yerini loş ışık alan bir yere bırakıyordu kendini. Ben etrafıma bakarken ejderha olan adam konuştu. ''Şimdi senin ile ne yapayım?'' dedi ve sırıttı.

Lanet olsun! Ben neden böyle şeyler yaşıyorum? Gerçekten bu dünya beni sevmiyor.''Peki, sende sıkılmış gibisin. Ama merak etme ben ne yapacağımızı buldum'' dedi ve arkasından güldü. Söylememiş olabilirim ama şimdi söylüyorum. Bu adam veya ejderhadan -her neyse artık- oluk oluk psikopatlık akıyor.

1.2 YIL SONRA

Ben hala yaşıyorum lan! Nasıl olduğunu sorarsanız anlatayım. Ejderha o gün bana ihtiyacı olduğunu söyledi, ve bu zamana kadar bana o baktı. Ailemin yapmadığını, babam olarak gördüğüm hayvan yaptı lan! İşin garip tarafı hayvanın bana bakması değil. İşin asil garip tarafı bana bakarken buradan hiç çıkmaması ve bize yemekleri hep hayvanların getirmesiydi. Bir keresinde süt bile getirmişlerdi. Acaba nasıl getirdiler? Bunu neden yaptıklarını ejderhaya sorduğumda ise ''sonra'' diye geçiştirdi. He bu arada 4 ay önce konuşmaya başlamış,3 ay önce ise yürümeye başlamıştım. Ejderhanın bana verdiği ilk görev ise mağarada bulunan ölü insanların kemik ve küllerini temizlememdi. Ne kadar kolay gözükse de, kolay bir görev değildi. En azından benim küçük bedenime göre. O iş için 1 ay uğraştım. Ondan sonraki 2 hafta ise bir şey yaptırmadı . Şu an ise mağaranın çıkışında oturuyorum. Ama ejderha yine aynısını yaptı.''Hævn buraya gel!'' Bu adamın seslenme ile ilgili sorunu var. Ben yanında olsam da bağırıyor.

UnighedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin