Bölüm 30: Üçlü

3K 202 24
                                    

BİLGİLENDİRME

  •10 Beyaz Kaynak Altını = 1 Sarı Kaynak Altını
•100 Sarı Kaynak Altını = 1 Kırmızı Kaynak Altını
•1000 Kırmızı Kaynak Altını = 1 Mor Kaynak Altını
•10000 Mor Kaynak Altını = 1 Mavi Kaynak Altını

1x1(Beyaz) -10x1(Sarı) -10x10(Mor) -10x50(Kırmızı) -10x100(Yeşil) -100x100(Mavi) -1000x1000(Siyah)= Boyutsal yüzük renkleri ve alanları.

NOT: BÖLÜM BİRİKTİRİYORUM, KSURA BAKMAYIN SADECE BİR BÖLÜM ATACAĞIM. BİR HAFTA SONRA GÖRÜŞÜRÜZ!

•••••

Bir çocuk yerde öylece uyuyordu. Kılıcı inceledikten sonra daha fazla bir şeyle meşgul olmamış, uyumuştu. Kılıç yanındaydı ama, yanında olan bir şey daha vardı. Bu şey içeriye girdikten sonra ilgilenmeyi unuttuğu, ışık yayan taşlardı. Bu taşlardan çok bulunmasada sayısı onu aşıyordu.

Taşlardan çıkan Işık'lar mağarayı aydınlatırken, görünmez iplik benzeri şeyler, Hævn'ın bedenine bu taştan çıkarak giriyordu.

Bunu ise Hævn'ın babası görüyor, memnuniyetsizlik içeren sesler çıkarıyordu.

'Önemsizce gelişim yapanlar için bu taşlar iyi olsada, Hævn için çok zararlı. Her zaman istikrarlı olan enerjisine girip, safsızlık oluşturuyor. Bunu yanında bulundurmadan satması gerekli' diye kendi kendine konuşmuş ve Hævn uyanmasını beklemeye koyulmuştu.

•••

Sonunda Hævn uyanmıştı. Gözlerini aralarken, direk babası konuşmuş onun ayılıp ayılmamasını umursamamıştı. "Buradaki işimiz bitti, artık kendi eğitimine, yani ormanlarda hayvanlardan kaçmaya devam edeceksin. Buraya girmeden önce iki buçuk ay eğitimin ile beraber ilerlemiştin, ama hala krallıklara varmak için olan mesafenin yarısına gelemedin. Yarısına geldiğinde ilk eğitimin bitecek ve ikincil eğitime geçeceksin.

Daha yolu yarılamana ise yaklaşık dört aylık bir mesafe var diye tahmin ediyorum. Buradaki işlerini halledince yola çıkmaya başlasan iyi edersin" demiş ve susmuştu. Suskunluğunu koruyacakmış gibi görünüyordu ki, Hævn bir şey dememiş, dolu olan yüzüğünden biraz yemek çıkarıp yemeye başlamıştı. O ara yüzüğünden yemek çıkarırkense yüzüğündeki altınların miktarı kafasında belirmişti. Tamı tamına yüz bin Kırmızı Kaynak Altınıydı! Bunun anlamı ise Yüz Mor Kaynak Altınına tekabül ediyordu!

Mor Kaynak Altını ise Krallıklar arası ticarette kullanılan para birimiydi! Bunun bir tane olması bile bir krallıkta oldukça yüksek bir meblağdı. Hævn bir krallığa gitse bu para ile kesinlikle bir asil olabilirdi. Bu para ne kadar çok gibi görünse de aslında eğitim görenler için çok bir şey değildi. Tabiki bu yüksek seviyede olanlar için geçerliydi. Yoksul ve düşük seviyeli biri için bile Kırmızı Kaynak Altını oldukça değerliydi. Normal kesim için ise Sarı Kaynak Altını paha biçilemez olarak kabul edilebilirdi. Mavi Kaynak Altını ise sadece İmparatorluklar arası kullanılan bir para birimiydi.

Ne kadar Zengin olduğunu düşündükten sonra yanında ki taşlara bir göz atmıştı. Vücuduna giren enerjiyi hissediyordu ve bu aynı kendi yaptığı haplarda ki gibi kendi isteği dışında giriyordu ama bir fark vardı. Bu enerji sanki daha kullanışsız gibi duruyordu. Sanki vücudunu kirletiyormuş gibi bir his veriyordu ona...

O ise bunu umursamayıp, bu taşları nereye koyacağını düşünüyordu. Yüzüğünde yer kalmamıştı, ya yüzüğündeki bazı şeyleri çıkaracak taşları koyacaktı koyacaktı, yada taşları sırtında taşıyacaktı. Sırtında kılıcı olduğundan, sırtında taşları taşımak rahatsızlık verebilirdi. Ne yapacağını kara kara düşünüyordu.

UnighedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin