"Evlat, dediğim gibi, 'Karanlığın Hükmü' tekniği bu kadar. Devamı olduğunu düşünüyorum ama sanki alınıp görüştürülmüş gibi. İşin garip tarafı, kaybolmasına dair hiç bir iz Yok kitapta. Her neyse.."
Hævn bütün akşam ilaç yapmış, ardında ise 'Karanlığın Hükmü' tekniğini incelemişti.
Bu teknik çok garipti. Bir sürü konuda, bir çok şey öğretiyordu. Ancak tabi ki bir ana konusu vardı. Kitabın ana konusu Karanlıktı!
Bu kitap 4 seviyeden oluşuyordu ve her seviye bir kaç kısma ayrılmıştı. Hançer kullanımı, çeşitli zehirle ilgili bilgiler, panzehirler, enerji yollarının daha iyi, daha elverişli ve daha kolay kullanımları anlatılıyordu. Tabiki her seviyede Karanlık ile ilgili şeyler vardı. Her seviyede biraz daha iyi şeyler öğrenilebilir ve uygulanılabilirdi. 4. Seviyeden sonrası ise yoktu, yani en azıdan alınmış gibi bir şeydi.
Tekniğin ana konusu ise gizlilik olarak görülebilirdi. İlk seviyede karanlıkla uyumluluğunu arttırıyor, auranı ve enerjini daha iyi saklamanın yönlerini öğreniyordun.
İkinci seviyede ise daha başkaydı. Karanlık bir yerde, Karanlık ile birleşebiliyor, ve onunla daha iyi uyum sağlıyordun. Karanlık bir yerde, bir köşede dikilip tekniği uyguladığında, resmen Karanlık seni kaplıyor, görünmez yapıyordu. Enerji sızımını en aza indirirken, rakibin senden çok güçlü değilse nerede olduğunu anlayamıyordu bile. Tek kötü yanı, ikinci seviyede, gizlendiğinde hareket edemiyordun.
Üçüncü seviyede ise karanlıkla bir bütün oluyor, dilediğince hareket edebiliyordun. Karanlığa bitişikmiş gibi ilerlerken, hiç kimse seni hissedemese de, saldırıya başladığında doğal olarak saptanıyordun. Tabi bu teknik genelde senden çok güçlü olamayan kişilere uygulanabiliyordu. Ayrıca kişinin gücü ve uyumluluğu ile farklı tepkiler verdiği söyleniyordu kitapta. Mesela, senden birkaç seviye güçlü kişi bile, bazen seni hissedemiyordu.
Dördüncü ve en can alıcı seviyeye ise seni mutlak bir şekilde gizliyordu. Ortamdaki ışığı ve renkleri özümsemeni sağlıyordu! Ortamdaki ışık özümsendiğinde ise ortalık tabiki mutlak bir karanlığa dönüşüyordu.
Tabi bu seviyenin de sınırları vardı. Güneş'in, ayın, ve daha güçlü Işık'ları sömüremezdin. Kişinin gücü ile uyumluyken, odalarda sokaklarda bazı güçsüz Işık'ları, yanı kısacası etrafı mutlak karanlığa boğabileceğin Işık'ları sömürebiliyordun.
Ama öyle olsa bile, geceleri mutlak bir şekilde hareket edebilirdin. Dahası, bu seviyenin tekniğin Sonu olmadığından şüpheleniyorlardı! Hævn teknik daha ne kadar ilerleyebilir diye düşünüp duruyordu.
Tabi böyle bir teknikte ilerlemek de bir o kadar zordu.
Ayrıca bu dört seviyesinin her birinde kademeli olarak artan Hançer kullanımı, zehir üretimi, panzehir üretimi ve enerji ile ilgili bilgiler vardı. Gittikçe kusursuzlaşan bu bilgiler bile oldukça değerliydi. Ama kötü yanı ise bu bilgileri öyle hemen inceleyemiyordun. Bunlar sadece kitabın içeriğinden bahseden cümlelerden yola çıkarak tahmin edilen şeylerdi. Kitabın sadece ilk seviyesindeki bilgilere ulaşılabilirdi, ki bu bilgiler bile oldukça faydalıydı. Bu bilgilerle eğitim ve deneyler yaparak belirli bir seviyeye ulaştıktan sonra, kitapta ki bir sonraki seviyeyi öğrenme hakkına sahip oluyordun.
Tabi bu bilgiler sadece normal insanlar için değerliydi. Hævn için, sadece tekniğin aslı esastı. Nasıl olsa yanında kütüphane gibi olan bir babası vardı. Ama onun için bile hançer kullanımı eşsiz bir bilgiydi. Onu öğrenmesini babası söylemişti. O bile böyle şeyleri bilmiyordu. Hançer kullanımı en ince detaylarına kadar açıklanmış sayılırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unighed
FantasyHer şeyin yalan olduğu, güçlünün güçsüzü ezdiği bu dünyada eşitsizlik,öfke,intikam,sevgi, nefret ve ihanetin arasında kalmış bir adam. Unighed'de bilinmeyen, keşfedilmemiş yerler ile dolu bir yerdi. Ve böyle bir yerde.. İntikam uğruna herşeyini ve...