Unighed

Bölüm 24: Ölüm!

BİLGİLENDİRME

Unutanlar için seviyeler.

NOT: Sadece ilk kademe seviyeler!

-İsisek
                                                                                       (Büyücü)-Bili                              (Savaşçı)-Kriger

           -Top bili.                                 -Top kriger

          -Blodig bili                            -Blodig kriger

(Seviyeler Blodig Kriger ve Bili seviyelerinden sonra tek çatı altında işleniyor.)

-İnkesi

-Heme

-Ukum

-Laerd

-Hellig

********
"Yine ne oldu!?" Bir çocuğun yakınma ve sinir ile dolu olan bu sözcükleri mağarada yankı bulmuştu.

Mağarada duyulmasada çocuğun duyduğu bir kahkaha sesi vardı. Ve bu kahkaha çocuğun sinirlerini dahada bozuyordu. Çünkü kendisi için iyi bir şey olmadığını hissediyordu. Ardından yaşlı bir ses tonu çocuğun kafasının içinde yankı bulmuştu. "Evlat sen şu an zayıfsın bazı şeyleri hissedemesen de ben senin vücudundayım ve onu bir nebzede olsa kullanıyorum. Şu an benim algımla senin için belkide çok yararlı bir şeyi keşfettim. Bu şey çok yararlı olabileceği gibide çokta zararlı" demişti. Konuşma tarzında ise zevk aldığına yönelik anlaşılmalar vardı. Bu şeyin ne olduğunu biliyor ve bunu yaptıracak olmasından oldukça zevk alıyordu.  

'Yine kötü bir şey olacak' diye düşünmeye başlamıştı çocuk. Konuşanın ses tonundan hiç hoşlanmamış ve bu tahminde bulunmuştu. Bu çocuk Hævndı. Yaptığı eğitimlerden bıkmış ve yorulmuş olsada, yapmaya devam ediyordu. Ve şimdi bir şey daha karşısına çıkmıştı. Günlük yaptığı şeylerden farklı olabilme ihtimali olan bu şey onda bir nebzede olsa merak uyandırıyordu ama yapacağı şeyin onun için iyi olmadığı belliydi. Yapacağı şeyi öğrenebilmek için babasının konuşmasını dinlemeye koyulmuştu.  

"Evlat senin bu şans eseri bulduğun bu mağara bir tür kapı. Şans ile burayı bulman güzel bir şey ama asıl önemli olan bu şansı değerlendirebilmendir. Eğer bu şansı değerlendirmezsen korkarım ki kötü şeyler olacak. Belkide ölürsün ha?" Demiş ve bir kahkahasını salmıştı. Ardından ise hiç bozmadan konuşmasına kaldığı yerden devam etmeye başlamıştı.

"Bu mağara bir mezarlığın girişidir. Duvarın küçük bir bölümünün arkasında girişi başlamakta, senin mezarlar ile ilgili çok bir bilgin olmadığını biliyorum. Ama önemli değil ben açıklayacağım. Açıklamamdan sonra ise ne yapacağına karar verirsin" demiş ve biraz susmuştu.

Bu aralıkta ise Hævn düşünmekteydi. Eski hayatında okuduğu kitaplardan bir kaçında görmüştü. Bu mezarlar güçlü kişilerin kendileri için oluşturulmuş yerlerdi. Mezarı ya bu güçlü kişilerin kendileri yada aileleri oluşturuyordu. Tehlikeli yerler olmalarına rağmen içinde sayısız gizemi ve tarihi barındırıyordu. Birde eğer mezarı, mezarda yatan kişi kendi hazırlamışsa birkaç hazine bulunabiliyordu. Aileler hazırlamışsa hazineleri koymuyor kendileri için alıyorlardı. Mezar sadece anıt için yapılmış oluyordu. Mezarların tehlikeli olması ise herkesin girmemesi için konulan tuzaklar ve içinde bulunan hayvanlardı. Kendisi bu kadarını bilirken başka ne olabilir diye düşünüyordu. Babasının açıklama yapmasını dört gözle bekliyordu.