Bölüm 56: Sıkı Başlangıç

2.1K 167 22
                                    


Zaman yavaş yavaş geçerken, Hævn ormanda eğitimine devam ediyordu.

Hançer kullanımında oldukça ilerlemişti. "Karanlığın Hükmü"nde yazılı olan hançer kullanma bölümüne göre çalışıyordu ve bayağı bir ilerleme kaydetmişti.

Hızlı ve güçlü vuruşların ardından, hançeri kullanırken, hançerin konumunu değiştirip, hançer oyunu yapmaya da başlamıştı. Bu durum oldukça zor olsa da, bazı basit hareketleri şu anlık yapabiliyordu.

Ayrıca, kitap bir tek nasıl kullanılmasını söylemiyor, nereye saldırmasını da söylüyordu.

Hançer kullananlar genelde suikastçılardı. Onlar da gizlice, rakibi öldüğünün bile farkına varamadan tek hamlede öldürmeye dayanıyordu. Bu hamleler ise genelde kalbe, kafaya, boyuna yada Diantiana yapılıyordu.

Kitapta bunaları söylese de, ayriyeten birkaç bilgi daha içeriyordu.

Mesela, savunması güçlü, çok açığı olmayan, ve senden daha güçlü olan kişilere karşı, nasıl savaşman gerektiğini belirtiyordu. Bu kişi ölümcül bölgelerini koruyacağından, nerelere ne şekilde saldırman gerektiğini, nasıl bir yıpratma savaşı yapacağını belirtiyordu.

Bazı önemli sinirlerin nerede olduklarını, buralara yapılan saldırıların nasıl sonuçlar doğurabileceğini söylüyordu. Bazı saldırılar tek başına bir uzvunu, veya bedeninin bir yerini hissedememesini sağlıyor, dengesini bozarak üstünlük sağlatıyordu.

Bazı saldırılar ise belirli yerlere saldır yapıldığında, etkilerini gösteriyordu.

Mesela baldırdan geçen bir sinir, bacağın hareket etmesini sağlayan ana destekti, bu sinir tam olarak kesilebilirse, kişi bacağını ya oynatamaz yada aşırı acılarda gecikme olarak oynatabilirdi.

Tek saldırıda ciddi hasar verebilen bir saldırıydı bu. Tabi baldıra bu saldırıyı yapmak o kadar da kolay değildi.

Bunun yerine şöyle bir saldırıdan daha bahsediliyordu kitapta; "Yıpratma savaşlarında, rakibinin ne yaptığını anlayamayacağı bir saldırı çeşididir bu saldırılar. İlk olarak iki bacağında, diz kapağının altına, etin esnek olduğu iki yana çok derin olmayacak saldırılar yapmakla başlıyor. Bu saldırılar çok hasar vermeyeceği için, düşman bunları umursamayacaktır. Ardından, diz kapağın sol altında, her hangi bir yere çok derin olamayacak bir saldır yapmak gereklidir. Tabi bu saldırıları yaparken, çok güçlü değilmiş gibi yaparsanız, rakip daha da az şüphelenir.

İki bacağa da bunları yaptıktan sonra, üst bacağa, baldıra yakın yerlere de birkaç saldırı yapmanız gerek, ardından asıl olay başlıyor. Bir fırsatını bulduğunuzda, kuyruk sokumunun bir karış üstüne, belin enine uzun, düz bir kesik yaparsanız, çok geçmeden, yaklaşık birkaç saniye sonra, bacakları geçici felç yaşayacak, ve size onu daha kolay öldürebileceğiniz çok büyük bir açık verecektir. Ayrıca felç etkisini uzatmak için, his kaybı veya felç edici, fark edilmeyecek bir zehir kullanabilirsiniz"

Hævn bunu okuduğu an oldukça şaşırmıştı, insanların basit bölgelerinden bu kadar hasar verilebileceğini bilmiyordu. Bu ve bunun gibi, sinirler üzerine çalışan birkaç tane daha saldırı vardı. Kolar için iki tane, bacaklar için üç tane ve birkaç tane de dengeyi bozabilmek için belirli bölgelere vardı.

Ayriyeten, yıpratma savaşlarında oldukça kan kaybettirebilecek, bölgelerden de bahsediliyordu. İnsan veya hayvan olsun, bazı bölgelerdeki kanamanın hızlı ve durdurulmasının zor olduğundan bahsediliyordu.

Hævn tabi ki bu bilgileri sünger gibi emiyor, kullanabileceği vakti arıyordu.

Bu bilgileri öğrendikten ve hançer kullanmaya başladığından beri de, el hassasiyeti oldukça artmıştı. Tabi bundaki öncelikli etken, Hævn'ın bu konu üstüne fazla yoğunlaşmasıydı.

UnighedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin