Bölüm 41: Hangi Ahmak?

2.5K 224 4
                                    

Bu zayıf ses özel odaların birinden duyulmuştu. Sesindeki tondan, bu Çiçek ve Yaprağı ne kadar istediği anlaşılıyordu. Bu ses, tabiki Büyük simyacı Qstu'dan başka biri değildi. Eline geçebilecek olan bir tane daha Gece-Gündüz Çiçek ve Yaprağı için fiyatı iki katına çıkarmıştı.

Bu bitkiyi almak istese de, hala kimin bu bitkiyi müzayedeye koyacak kadar salak olabileceğini düşünüyordu.

Gerçek ise şuydu; bu bitkiyi müzayede evinden biri bulmuş, değerini pek bilmesede, biraz para için müzayedeye vermişti. Her şey şanstı.

Hævn ise fiyatın iki katına çıktığını duyunca, yüzünü buruşturmuş, memnuniyetsizliğini belli etmişti. Ancak sakin bir tonda, '170.000 Kırmızı Kaynak Altını!' Demişti. Babasıyla konuştuğu anda, bu bitkiyi almayı kafasına koymuştu. Etkilerini bazı kaynaklarda okusa da, o kadarda muhteşem gelmemişti ona, ama babasının dediklerinden sonra, önemli bir şey olduğuna karar vermişti. O sakin bir şekilde otururken, Qstu odasında yüzünü buruşturuyordu.

Kendi imparatorluğunda ona bu bitkileri 175.000 Kırmızı Kaynak Altınına satıyorlardı. Şimdi fiyatı attırmak istese, ve almış olsa, zararda olacağı kesindi. En az arttırma fiyatı 10.000 Kırmızı Kaynak Altını olarak belirlenmişti. Ama imparatorlukta ona her zaman satmıyordu. İmparatorluğunda geçinmesi lazımdı ve çoğu zaman kısıtlamalar oluyordu. Şimdi imparatorluktan almak istese, alıp alamayacağı meçhuldü.

"200.000 Kırmızı Kaynak Altını!"

Qstu zorda olsa fiyatı yükseltmişti. Bu gün bu bitkinin fiyatı çok artmazsa, almayı düşünüyordu. Ama ne yazık ki karşısında kafasına taktımı herşeyi yapabilecek biri vardı. Bu bitki için cebindeki bütün parayı verebilecek biri ona rakipti.

"220.000 Kırmızı Kaynak Altını!"

Şaşırtıcı bir biçimde bu fiyatı söyleyen kişi Hævn değildi. Bu kişi Baneydi. Kendi imparatorluğunda Doğu imparatorluğundan sonra en iyi simyacıları barındırıyordu. Ve Doğu imparatorluğunun sattığı Gece-Gündüz bitkilerini onlar alıyordu ve aldıkları fiyat bunun çok üstündeydi. Simyacılarının gelişebilmesi için bu bitkiyi ucuzdan almayı düşünüyordu.

"250.000 Kırmızı Kaynak Altını!"

Dedi Hævn, burada gereksiz sözcüklere yer yoktu. Burada sadece paranın konuştuğunu biliyordu. Kildenin yaptığı ise sadece maçlık olarak nitelendirilebilirdi. İsteseler fiyatı yükseltirlerdi, sözleri onlara tehdit oluşturmuyordu, çünkü burada en çok parayı veren alırdı ama onlarda mal değildi. Bir şeyin değerinin üstünde para vermek saçmalıktı. Birkaç istisna dışında kimse böyle şeyler yapmazdı. Ama kildenin yaptığı hırs bu istisnalara girmiyordu, o sadece mallık olarak adlandırılabilirdi.

Qstu fiyatın artışını duyduğunda biraz üzülmüştü. Fiyat beklediğinden daha yüksek rakamlara ulaşmıştı. Ve yanında yeterli kadar para yoktu. Aslında vardı ama bu müzayedede daha özel şeylerin olduğunu düşünüyordu. Chao onlara bazı şeylerin üstünden geçmişti. Yüzeysel bileğileri olsada, bir şey için çok para getirmişti ve onu almak istiyordu. Ama bitkiyide istiyordu. Son bir defa fiyatı arttırmaya karar vermişti. Eğer alamazsa, uğraşmayacaktı.

"270.000 Kırmızı Kaynak Altını!"

Bu fiyat duyulduğunda ise herkes biraz hüzünlenmişti. Bir bitkinin bu kadara satıldığını duyan Bilgi birikimi az kişiler bu fiyatı abartı buluyorlardı. Bu bitkinin fiyatı, taşları geçmişti.

Kilde ise simyacılıkla ilgilenmiyor ve umursamıyordu. İhtiyacı olan ilacı para verip alabilirdi. Düşüncesi buydu onun. Rag ise kendisi ve ailesi dışındaki kimseye yardım etmezdi. Onlar bu satışa katılmayı düşünmüyordu.

UnighedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin