Bölüm 21 : Untou

4.5K 293 64
                                    

Bir çocuk evinin bir koltuğunda oturuyordu. Düşünceli ve her zaman değişen surat ifadesi ile tuhaf gözüküyordu. Karanlıkta sanki onu dinleyen biri varmış da onu dinliyormuş gibiydi. Çocuk sessizce "yarın ayrılıyoruz baba" demişti.

Ortamdan başka bir ses çıkmasada, çocuğun kafasının içinden bir ses gelmişti. "Evet evlat, yarın ayrılıyoruz. Bundan sonra ne yapacağımız meçhul, ilk o konuyu konuşalım" diye kafasının içinde yankılanmıştı ses. Çocuk ise aklındaki planını dile getirmeye hazırlanıyordu. "Buradan sonra, ben gezerek kendimi geliştirmeyi hedefliyordum. Böyle olabilir mi? Yoksa senin aklında başka bir plan varmı?
Demişti çocuk. Babasının bir planının olduğuna emin olsada sormak istemişti. Ne olacağı belli olmazdı. "Elbette bir planım var Hævn! Ama gezerek gelişmek istediğinden, bu planı değiştirebilirim. Gezerek de eğitim yapabilirsin, buradaki asıl konu eğitimin ne eğitimi olacağı. Ben sadece silah eğitimi düşünmüştüm. Geri kalan eğitimlere şu an için gerek yok" dediğinde Hævn oldukça şaşırmıştı. Mağarada, neredeyse bütün silahların kullanım eğitimini almıştı. Şimdi silah eğitimini neden görecekti ki. Çoğu silahı çok iyi bir şekilde kullanabildiğini düşünüyordu. Gerek olmadığını düşünmesi ona göre oldukça normaldi.

"Silah eğitimi mi? Baba zaten mağarada silah eğitimi gördüm. Çoğu silahda oldukça iyiyim, buna ne gerek var?" Demişti. Ona göre bu eğitim zaman kaybı olacaktı. "Evlat bir yerde yanılıyorsun. Bütün silahları kullanabilsen de bunlar sadece temel kullanımlar. Bir savaşçının çoğu silahı kullanabilmesi gereksede bir tane silah seçmeli ve onda ustalaşmalıdır. Sen sadece çoğu silahın temel kavramlarını kavradın, senin yaşında seçtiği silahta ustalaşmış çocuklar da var. Bu söylediklerim seni umutsuzluğa düşürmesin, onlar sadece silah eğitimi yaparak ustalaşmış kişiler. Ancak sen çoğu şeyi yapıyorsun, bu sekiz ay boyunca hem iki meslek öğrendin hemde benim eğitimlerimi yaptın. İstesen sen de bir kılıç seçer, zamanını ona ayırır ve onda ustalaşırdın ama yapmadın. Şimdi ise yapacağız, en kısa sürede seçtiğin silahta ustalaşmaya çalışacaksın. Şimdi bir silah seçmelisin ki onda ustalaşmak için eğitim düşüneyim. Ama silahı seçerken dikkatli olmalısın, seçtiğin silah senin yol arkadaşlarından biri olacak, yoldaşın olarak ona her zaman güvenebileceksin. Zamanı geldiğinde ondan bıkmamış olmalısın, bu yüzden sevdiğin, istediğin silahta ustalaşmalısın" demiş ve derin bir nefes almıştı. Her zaman uzun konuşmalar yapsada bu alışkanlığından vazgeçmemişti. Konuşmayı yaptıktan sonra Hævn'ı silah eğitimi için ikna etmişti. Hatta onu eğitime başlamak için şevkelendirmişti bile.

Hævn babasının sözlerini duyduktan sonra eğitimi yapmanın gerektiğini düşünmüştü. Hatta ondan ileride olan çocukları duyduğunda hemen başlamak istiyordu. Seçmesi gereken silahı düşünmeye koyulmaya başlamıştı bile. Mağarada babası ile türlü türlü silahların eğitimini yapsada onun hoşuna giden iki silah vardı. Bu silahları her kullanışında az da olsa heyecanlanıyordu. Bu silahlardan biri kılıçtı. Kılıç ona göre hem görkemli, hemde zorba bir silahtı. Onun savaş tarzı ve kesme şekli ona göre çok güzeldi. Diğeri beğendiği silah ise yaydı. Nedense yay onu hep etkilemişti. Zarif ve hızlıydı. Yayı gerip, oku bıraktıktan sonra çıkan o sesi çok seviyordu. Ona göre okun her şeyi güzeldi. Bunları düşünürken hangisini seçmesi gerektiğini belirlemişti.

"Baba benim aklımda iki tane silah vardı. Bu silahların biri yay diğeri ise kılıçtı. Ben ikisinde çok sevsemde, kılıcı seçiyorum. Kılıcı seçmemin nedeni ise kendimi korumak istemem. Yayın saldırısı ne kadar güçlü olsada savunması Yok denecek kadar az. Kılıçlar ise kendini savunmak için ideal silahlardan bir tanesi. Bu yüzden kılıcı seçiyorum" dedi Hævn. İkisinden birini seçecek bir duruma geldiğinde kendini koruyabileceği silahı seçmişti. Bu ona göre en mantıklı olanıydı. Babası ilkten biraz gülmüş ardından derin bir nefes almıştı. "İyi karar evlat, yaylar iyi ve güzel silahlar olsada, onlarla kendini savunmak imkansıza yakındır. Düşman yanına sokulduğunda yapabileceğin pek bir şey kalmaz. Kaçabilirsen kaçarsın, kaçamaz isen ölürsün. Kılıç ile de uzaktan saldıramazsın, tabiki bazı istisnalar var. Ama kılıç ile kendini savunabilir, ağır hasarlı saldırılar da yapabilirsin. Ama yinede ikinci bir silah kullanabilirsin. Ama şart olarak kılıçta yeterince ilerlemen gerekiyor ondan sonra yay da kullanabilirsin ana öncelik her daim kılıçta" demiş ve gür bir şekilde homurdanmıştı.

UnighedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin