Bir mağaradan, yüksek sesle, sesler çıkmaya devam ediyordu. Günün gece saatleri hariç, diğer kalan her saatte bu sesler çıkmaya devam ediyordu. Bazen sadece kısacık bir zaman için duruyor, sonrasında tekrardan devam ediyordu.
Ormanda yaşayan hayvanlar bu gürültü yüzünden mağaranın belirli bir çapını terk etmişti. Yüksek sesli olan gürültünün sebebini merak etselerde, gitmeye korkuyorlardı. Hal böyle olunca, çözüm sadece terk etmek olmuştu. İlk olarak ayrılan gece yırtıcılarıydı. Gündüzleri dinlenemediklerinden, gece hiç enerjik olmuyorlardı. Bu yüzden ilk terkeden onlar olmuştu. Diğer hayvanlar ise ses yüzünden rahatsız olmuş ve orayı terk etmişti.
Mağaradaki seslerin kaynağı, boyuna göre büyük olan kılıcını duvara vuran çocuktu. Kılıcını hızla kaldırıyor ve hızla savuruyordu. Kılıcın keskin olan iki tarafından biri bu vuruşlar yüzünden keskinliğini kaybetmiş, küt olmuştu. Ama bu çocuğun umrunda değil gibiydi. Kılıcının küt olmuş yerini vurmaya devam ediyordu. Yaklaşık bir hafta her gün bunları yaptığı için biraz canı sıkılmıştı. Ama içeride olabilecek şeyleri düşündükçe vurmaya devam ediyordu.
Deliği baya büyütmüş olsada, hala küçük bir yerin arkası gözüküyordu. Bu yer bir yumruk boyutundaydı. Ama duvarın ezilmiş çapı yaklaşık bir metre kadardı. Hep ortaya vuruyor, yumruk büyüklüğünde olan deliği daha çok büyütmeye çalışıyordu.
Bir hafta boyunca çoğunlukla bu duvara vurmasında ki en büyük etken, bir hafta önce babasının da yardımıyla yaptığı haptı. Hem rahatlatan, hemde enerji çekmesi yapan haptı. Babası hapın isminin olduğunu söylesede bu onu umursamamış ve hapa ad vermişti. 'İstem Dışı Enerji Hapı' daha önce böyle bir etki veren hap olduğunu duymadığı için, şu anda bu hapı o bulmuş oluyordu. Tabi birazcık yardımla.
Bu hapı yüzüğünde olan boş bir kitaba not almıştı. Eğer ölürse, bir şeyler bırakmak için bu kitaba not almaya karar vermişti. Bunu yazarken bunları düşünsede, bu yazdıklarının bir anlamı yoktu. Çünkü o belkide bu dünyada bu kitabı okuyabilecek bir canlı bırakmayacaktı.
••••
Çocuk yorulmuştu, akşam olmasınında etkisiyle, bir duvarın dibine çökmüş, açtığı deliğe bakıyordu. Yedi günün sonunda duvarda delik açabilmiş, bu deliği yumruğun biraz daha büyük bir şekline getirebilmişti. Yedi gün içinde, en zoru kılıcını zaptetmek ve göçüğü büyütmekti. Göçükte bir delik açıldıktan sonra ise hep aynı yere vurarak deliği büyütmüştü. Bu kolay olandı, düşüncesine göre deliği geçebileceği hale getirebilmesi için en az dört gün gerekiyordu. Belkide daha fazla...
Yere çöktüğünde ağzına bir hap atmıştı. Hap sarı rengindeydi ve bu hap 'İstem Dışı Enerji Hapıydı' her akşam yatmadan önce bu haplardan yapmak için, bir gece bitkileri aramaya çıkmıştı. Hepsi kolay bulunabilen bitki türleri olduğu için, bir gecede yaklaşık iki yıl boyunca hap yapabilecek kadar bitki bulmuştu.
Her akşam hap yapmanın yanı sıra, simyada geliştiğinide hissediyordu. Ama bu gelişme sanki bir okyanusa bir damla atmak gibi hissettirmişti ona. İlk hissettiğinde böyle değildi. Bunların üzerinde çok durmasada, sorular aklının bir köşesinde duruyordu.
Hapı yuttuktan sonra biraz zaman geçmiş, enerjisinin nerdeyse yarısını yenilemişti. Bu haplar sayesinde uzun saatler kılıç sallamıştı. Bunun getirileri ise büyüktü. İlk olarak kılıcı daha iti zaptetmeye başlamıştı. Artık elinden uçmuyor, avuç içlerine çok zarar vermiyordu. Duruşları az da olsa kavramıştı. Ama en önemlisi, beden sınırlarını bir kere daha aşmasıydı. Fiziksel gücü onun seviyesindekilerine göre çok yukarılardaydı. Artık kılıç kolaylıkla kaldırabiliyordu, bu da demekti ki fiziksel gücü kılıcın ağırlığını geçmişti. Kılıcın ağırlığı ise bir buçuk ton kadardı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unighed
FantasyHer şeyin yalan olduğu, güçlünün güçsüzü ezdiği bu dünyada eşitsizlik,öfke,intikam,sevgi, nefret ve ihanetin arasında kalmış bir adam. Unighed'de bilinmeyen, keşfedilmemiş yerler ile dolu bir yerdi. Ve böyle bir yerde.. İntikam uğruna herşeyini ve...