Bölüm 12 : Turnuva (1)

4.6K 383 117
                                    


Son yorumu yapana ithaf edilmiştir ;)

-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

Arenaya girdiğimde seyirci bölümünün orta katlarındaydım. Arena dıştan bakmama göre daha büyüktü. Dövüşlerin yapılacağı toprak zemin ana binanın yarısı kadardı. Ama bu arenada dövüşlerin yapılacağı yer bilerek küçük tutulmuş onun yerine seyirci bölümleri büyütülmüş gibiydi.

Daha çok ayakta beklemeden bir köşeye geçip oturdum. Çok kısa süre sonra arena neredeyse doldu. Bir adam konuşmak için yüksek bir yere çıktığında birkaç öğretmen ayağa kalktı ardından arenaya bariyer kurduktan sonra yerlerine tekrar oturdular. ''Bu gün yine orta sahaya geçiş turnuvasındayız. Kurallar basit. Öldürmek yasak, başka bir kural yok!'' diyen adam beyaz saçlı, beyaz sakallı yapılı bir kişiydi. Her ne kadar yaşlı gibi gözükse de çok güçlü olduğu yaydığı auradan da belli oluyordu.

Yaşlı adamın konuşmasından sonra arenada ki çoğu öğrenci ve seyirciler çılgınca bağırıyorlardı. Yaşlı adam konuşmaya tekrar başlayacağı sıra sesini enerjisi ile güçlendirip öksürmüş ve seyircilerin dikkatini çekmişti. ''İlk maç Tina Clatt'a karşı Term İges!'' diye bağıran yaşlı adamdan sonra arenaya siyah kıyafetli, siyah saçlı bir kız çıktı. Vücut hatları ve yüzü dahil, bütün vücudu gözükmüyordu. Saçları ise taktığı pelerinin şapkasından sarkmış ve kendini göstermişti. Arenaya çıkan diğer kişi ise kumral ve uzun saçlı, çelimsiz bir çocuktu. Çocuk yakışıklı denebilecek bir yüze sahipti.

İki kişi karşı karşıya geldiğinde kız ikiz kılıçlarını çekmiş ve bekliyordu. Çocuk ise olduğu yerde duruyor ve büyü hazırlıyordu. Çocuk ateş topu hazırladığında, çocuğun elementinin ateş olduğu anlaşılmıştı. Bazı büyücülerin birden fazla elementi olabilirken, bazen savaşçılarında elementi olabiliyordu. İki elemente sahip olan büyücüler olsa da nadirdi. Üç elementi olanlar ise aşırı nadirdi. Dört elemente sahip olanlar ise bir efsaneydi. Aslında ne kadar elementin varsa gelişmek o kadar zordur ama geliştikçe çoğu kişiye daha güçlü olurlardı. Babamdan öğrendiğimde göre Dört ana element ve birkaç tane yan element vardı. Dört element ateş, su, rüzgar(hava) ve topraktı. Yan elementleri ise ilerde öğrenebileceğimi söyledi.

Hakem olan yaşlı adam başla işaretini verdikten sonra kız hemen yerinden fırlayıp çocuğa koşmaya başladı. Büyücü ise ateş toplarını fırlatmaya başladı. Ateş topları dış sahanın öğrencilerine göre daha hızlıydı. 'Bu hız biraz tuhaf' diye düşünürken kız manevra yaparak ateş toplarından kaçıyor ve çocuğa yaklaşmaya çalışıyordu.

Kız gittikçe çocuğa yaklaştı ve ardından kılıçlarını savurmaya başlayacakken beklenmedik bir şekilde geriye uçtu ve yere düşüp yuvarlandı. Büyücü oynamadığı kozu oynayıp rüzgar elementini kullanmıştı. Bu ateş toplarının hızlı olmasını açıklıyordu. Ateş toplarını rüzgar ile desteklemek basit ama işlevli bir fikirdi.

Büyücü kızın hazırlanmasını beklemeden ateş toplarını yollamaya başladı. Kız kendine gelen ateş toplarını gördüğünde kaçmak için yerde yuvarlandı. Ardından ise hızla ayağa kalkarak büyücü çocuğa zigzag çizerek yaklaşmaya çalıştı.

Dövüş devam etti,kız ağır yaralar almasa da ufak tefek yanıkları vardı. Bir iki kere yaklaşmış ama sadece küçük kesikler atabilmişti.

Kız zigzaglar çizerek yine yaklaşmaya çalışırken, ateş toplarından kaçıyordu. Büyücü çocuğun ve kızın yorulduğu yüzlerinden belli oluyordu. Çok geçmeden savaş bitecekti. Kız büyücünün dibine girdiğinde direk sola doğru aniden takla attı. Ardından ise kılıçlarını savurdu. Büyücü ise şaşkındı. Rüzgardan kaçabileceğini düşünmemiş gibi duruyordu.

UnighedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin