17. bölüm

521 61 16
                                    

Yine 2 bölüm yayınlayalımbugün?

Dean'den

"Demek ikimiz de yemeğe davet edildik hah? Bunu beklemiyordum işte."

"Kızlar birbirlerine emrivaki yaptılar. Sonuç da bu."

Kai'nin yanına oturduğumda gülmeye başlamıştı.

"Yalnız ayağıma kramp girdiğinde cidden beni ölüme terk edecek sanmıştım."

"Yalancının mumu yatsıya kadar demişler seninki de o hesap."

"İstesem o sudan çıkardım ama yüzme bilmiyor gibi davranmak zorundaydım."

"Sana acıyorum, kız cidden fazla yabani davranıyor."

Dediğim şey üstüne Kai bana bakıp haklısın dercesine kafa sallamıştı.

"Yabani ama oldukça güzel."

"Bak o konuda bir şey diyemiyorum."

...

Cumartesi akşamı Katherine'in evine gidecektik. Önce Kai çıkmıştı evden şimdi de ben çıkacaktım.

Bu sanırım şu ana kadar yaşadığım en tuhaf olaydı.

Impala'nın yanına gidip kapısını açtım ve evin önünden ayrıldım.

Kısa zamanda Katherine'in evine varmıştım.

Kapıyı birkaç kez çaldıktan sonra kapıyı Katherine açmıştı.

"Bir an için gelmeyeceğini düşünmüştüm."

"Biraz geç kalmış olabilirim."

İlk kez gelmediğim eve girerken bu sefer etrafı inceleme gereği duymamıştım.

"Salona geçelim, yemeğe geçmek için seni bekliyorduk."

Yanımda yürümeye başladığında birlikte salona girmiştik.

Kai, Malia ile  bir şeyler konuşuyordu. Beni görünce ikisi de ayaklandılar.

"Karen." Deyip elini uzattı Kai.

"Bende Alan, tanıştığıma memnun oldum."

"Hoş geldiniz dedektif." Demişti Malia hafifçe gülerek.

"Dedektif? Dedektif misiniz?" Kai bunu cidden şaşkınlık ile söyleyince gülmemek için kendimi zor tutmuştum.

"FBI ajanıyım."

"Ciddi misiniz? Küçükken bende hep ajan olmak isterdim ama hani şu gizli görev işlerinden yapmak için."

Kai yine klasik yalanlarından birini söyledi...

"Masaya geçelim mi artık?"

Katherine önden yürürken bende arkasından yürümüştüm.

Kai ve Malia da peşimizden gelmişlerdi.

En sonunda masaya kurulmuştuk.

"Malia ile elimizden gelen şeyleri yaptık."

"Umarım zehirlenmezsiniz." Malia bunu deyip ayaklandığında Kai ile birbirimize korku dolu gözlerle bakmıştık.

Kısa zaman sonra yemekler ile yanımıza gelmişlerdi.

Tamam yemekler güzel gözüküyordu.

Umarım tatları da görüntüleri kadar güzeldir.

"Afiyet olsun hepinize."

Kai bunu derken bir yandan da bana bakmıştı.

Evet evden çıkarken ikide bir acıktım dediğim için böyle bakması normal.

Elime çatalı kaşığı alıp yemeğe daldırdım.

Cidden tadını böyle beklemiyordum.

Gayet de güzel yapmışlardı.

"Beğendiğiniz mi?"

Kai ile birbirimize bakıp aynı anda güzel olmuş demiştik.

"Bu arada tatlı olarak turta yaptım, umarım seviyorsunuzdur."

Benim bu sefer gözler parladığında Kai de gülmeye başlamıştı.

"Çok iyi bir dostumun turta fetişi vardı, aklıma o geldi." Kai bunu derken bana da bir bakış atmayı ihmal etmemişti.

"Bende severim turta, tabi iyi pişmiş olması lazım."

Gurme gibi konuştuğum anlarda Katherine bana gülerek bakmıştı.

"Bak turta konusunda bayağı iddialıyımdır işte."

"Güzel, bende yemek için can atıyorum."

...

Yemekten sonra kızlar bize kahve yapmışlardı. Sonrasında ise turtalar ile kahveleri servis ettiler.

Turta...

Hayatımın ikinci aşkı.

İlki ne siz benden daha iyi biliyorsunuz bence.

Elime dilimi alıp turtadan büyük bir parça ısırdım.

İştahla turtayı çiğnerken odada herkesin beni izlediğini fark etmiştim.

"Sorun mu var?"

"Çok şey... nasıl desem çok aşkla yedin turtayı."

Katherine'e bakarak hafifçe gülümsemiştim.

"İyi pişmiş bir turtaya hayır diyemezdim."

...

Hunt You DownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin