Malia'dan:
Kai’yi sanırım 4. Kez arıyordum ama açmamak konusunda ısrarcıydı.
Bilerek açmadığını biliyordum, gelmeyecekti.
Kesinlikle gelmeyecekti.
Yine de, onunla yüzleşmek adına motele gitmeye karar verdim.
Buna hazır değildim biliyordum ama yine de gittim işte.
Çakal tırnaklarımı kullanıp kapının kilidini açtım ve içeriye girdim ama etrafta hiçbir şey yoktu.
Bir tek eşya bile yoktu.
Çarşaflar değişmişti ve oda oldukça topluydu.
Gitmişlerdi.
Kesinlikle gitmişlerdi.
Beynimde birkaç şimşek çaktığında öylece yatağa çöküp oturdum.
Bunu yapamazdı.
Neden bana bir vedayı bile çok görmüştü ki?
Pençelerim çıkıp yatak örtüsüne saplanmıştı ve örtüyü öylece sıkmaya devam etmiştim.
Belki de gece yaptığı şey cidden bir vedaydı.
Sabah kalktığımda yanımdaydı.
Bir an için cidden kalacak diye düşünmüştüm.
"Merak etme, akşam yine geleceğim. Kararım ne olursa olsun geleceğim."
Bana bunu deyip nasıl öylece çekip gidebilirdi.
Sinirden gözlerim yanıyordu.
Örtüyü sıkmaya ara verip titreyen ellerimi cebime attım ve telefonumu çıkardım.
Zoraki bir halde mesaj bölümüne girmiştim.
Tamam gideceğini tahmin etmek zor olmamıştı Kai ama en azından... en azından bir hoşçakal kelimesini hak ediyordum.
Mesajı hızlıca gönderip telefonu elimden bıraktım.
Buna henüz hazır değildim, gitme kararı alsa bile bir süre burada kalır diye düşünmüştüm ben.
Bu...
Çok ani olmuştu.
Sinirle ayaklanıp hızlıca motel odasından ayrılmıştım.
Ya Katherine'e gidecektim ya da kendi başıma evde bunu atlatmaya çalışacaktım.
Katherine'e gitmeyi tercih etmiştim.
Kapıyı birkaç kez sertçe yumrukladığımda Katherine kapıyı açmıştı.
"Sakin olsana kızım, kapıyı kıracaksın."
Yüzüme yüzünü çevirdiğinde bir terslik olduğunu anlamıştı.
"Neyin var senin?"
"Kai ve Dean... gittiler." Dediğimde bir tepki vermemişti.
"Bunu bekliyordum zaten, sanırım fazla bile kaldılar."
"Ben... Ben hazır değildim Katherine." Dediğimde beni hızlıca kendine çekip kollarını boynuma doladı.
"Üzgünüm, biliyorum onun kalmasını istiyordun."
"Bana haber verebilirdi."
"Belki Dean haber vermesini istememiştir."
"Hayır sanmıyorum, böyle olsun isteyen kesinlikle Kai'ydi. Önceden de böyle olsun istiyordu. Veda etmek istemediği açık ama... Ama daha sabah söz vermişti, geleceğini söylemişti."
"Alış Malia, erkekler her zaman yalan söylerler. Ben artık takmayı bıraktım."
Benden yavaşça uzaklaşmış olsa da elleri hala omuzlarımda duruyordu.
"Onu seviyorum."
"Biliyorum, bu işini daha da zora sokacak ama zamanla unutacaksın."
"Eğer okulum olmasa, onunla giderdim. Dean bunu istemezdi eminim ama Kai bunu istese gitmeyi düşünürdüm. Böyle bir teklifte bile bulunmadı bana."
"Kai o denli bencil bir insan değil Malia, senden hayatını bırakmanı isteyemezdi."
"Ben ondan istedim ama. Cidden bu bencillik mi? Ben bencillik mi yaptım ondan bunu isteyerek. Ahh aptalın tekiyim, ne sanıyordum ki? Beni doğru düzgün tanımıyor bile. Kalması saçmalık olurdu, kal dememeliydim değil mi? Katherine ben... Ben cidden yanlış bir şey mi yaptım?"
"Hayır sen doğru olan şeyi yaptın. Ona bir seçenek sundun ama o hayatından vazgeçemedi. Ona da kızma Malia, doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapıyor. Belki de seni bu şeye çekmek istemedi. Dean her zaman "bizler sevemeyiz çünkü kaybederiz." Modunda dolaşıyor. Belki de Kai de bundan korkmuştur."
"Onu kötü hatırlamak istemiyorum."
"Öyle hatırlama, o sana iyi geliyordu. Böyle düşün."
"Teşekkür ederim Katherine, cidden teşekkür ederim. İyi ki yanımdasın."
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hunt You Down
Fanfic"Dostum bu kasaba yaratıklardan oluşan bir hayvanat bahçesi gibi." "Anlaşılan uzun süre burada kalmak zorundayız." ....