Bu bölümü yazarken nedense çok güldüm umarım sizde gülersiniz
Kai'den
Havuzun kenarına oturup Malia'nın gelmesini beklemeye başlamıştım
Umarım gelir.
Gerçi gelmeden önce gelecek misin diye mesaj atmıştım.
Ama o da sence demişti.
Şu an emin olamadım.
Tam o anda salonun kapısı açıldı ve Malia içeri girdi.
"Gelmeyeceksin sanmıştım."
"Saat 10'da anlaşmıştık ve saat tam 10."
"Tamam belki ben biraz erken gelmiş olabilirim. Pekala ne ile başlıyoruz?"
Malia üstündeki şeyleri çıkarıp bir kenara bırakırken onu dikizlememeye çalışıyordum.
Bu biraz zor oldu tabi.
"Öncelikle burada bir çocuk havuzu yok, olsa ilk başta oradan başlardık."
"Sen bayağı komiksin ya." Dedim ayaklanarak. O sıra bana doğru yürümeye başlamıştı.
"Beni sinirlendirme yoksa seni havuzun ortasında bırakıp boğulmanı izlerim."
"Geçen gün yaptığın gibi mi yani." Dediğimde beni sertçe itmişti ama yerimden hareket etmediğimi görünce biraz şaşırmış olmalıydı.
"O kadar dayanıksız mı görünüyorum oradan."
"Tamam havuzun içine gir hadi. Başta kenarlarda çalışma yapacağız."
"Beni havuzun ortasına bırakmaktan vaz mı geçtin yani?"
"Karen şansını zorluyorsun."
Sonunda onu dinleyip havuzun içine girmiştim. İşte zorlu görevimin ilk dakikaları...
"Nereden başlayacağız?" Dediğimde benden biraz ileriye gidip bana dönmüştü.
"Şimdi bana doğru yüzmeye çalışacaksın tamam mı?"
Bu işler bittiği zaman kendimi öldüreceğim.
Çocukluğuna in Kai, çocukluğuna in.
Yavaşça ona doğru gitmeye başladım ama kollarımı çok acemice salladım ve birkaç kez kafamı suya batırdım.
Onun yanına vardığım zaman beni sıkıca tutmuştu.
Ama tabi rol gereği onu suyun dibine çektim. Birkaç kez birlikte suyun içine dalıp çıkmıştık.
"Karen sakin ol ve ayaklarını çırp yoksa seni bırakırım."
Bu işler bitince Dean'in beni öldürmesine izin vereceğim.
Bacaklarımı sakin bir şekilde çırpmaya başladım. Ama hala kollarım onun beline sarılıydı.
O da aynı şeyi yaparken ikimiz de sakin bir şekilde suyun üstünde kalmayı başarmıştık.
"İşe yarıyor mu?"
"Yarıyor evet, şimdi seni bırakacağım ve bu sakinliğine devam edeceksin anlaştık mı?"
Korkarcasına ona baktığımda beni bırakmıştı. Ayaklarımı çırparken bir yandan da kendimi suya sokup çıkarıyordum.
Ama sonrasında daha fazla yüzeyde kaldım.
"Güzel şimdi bana gelmeye çalış."
"Yapamam."
"Karen hadi."
"Seni ikinci kez dibe çekerim."
"Sana güveniyorum ve sorun değil. Hadi ama koca bebek bunu yapabilirsin."
Bu işler bitince kendimi Impala'nın önüne atacağım.
Zaten ölmez de sağ kalırsam Dean arabası çizildi diye kesin beni öldürür.
Biraz daha ilerlediği zaman ona doğru yüzmeye çalıştım ama bu kadar kolay olmayacağını bildiğim için kendimi tekrar suya bıraktım. Birkaç saniye suyun içinde kaldığımda hırsla çırpınarak dibe çökmeyi bekledim.
Ve sonrasında beni yine çekip suyun üstüne çıkarmıştı.
"Berbatsın, birazcık kendini vermelisin."
Nefes alış verişlerim hızlanmıştı ve inip kalkan göğüsüm onunkine temas ediyordu.
"Heyecanlısın ama korkmuyorsun. Nedenini sorabilir miyim?"
"Sana güveniyorum çünkü." Demiştim. Korkmadığımı nasıl anlamıştı peki?
"Şimdi seni bırakacağım ve sen kenara kadar yüzeceksin."
"Fazla uzak."
"Karen yapabileceğine inan."
"Sen böyle bir durumda yapacağına inanır mıydın?"
Vücudu hala vücuduma temas ediyordu. Ve ne yalan söyleyeyim etkileyici bir kızdı.
"Eğer bunu yapamazsan dersi bırakırım ve bir daha sana ders vermem."
Bacaklarını çırparken sürekli teni vücuduma temas ediyordu.
Tamam Kai bunu düşünmemeye çalış.
"Hey sana diyorum yapacak mısın?"
"Yapacağım."
Beni bıraktığı zaman bu sefer daha dikkatli bir şekilde yüzerek kenara ulaşmıştım. Malia'ya döndüğümde şaşkınca bana bakmıştı.
"İyi kaptın."
"Öğretmenim iyi diyelim."
"Tamam bugünlük bu kadar yeter." Diyerek yanıma gelmişti. "Başka zaman için seni arar haber veririm."
"Tam olarak ne zaman öğrenirim?"
Bana yaklaşıp hafifçe üstüme eğilmişti.
"Eğer kendini derse daha çok verirsen az zamanda öğrenirsin. He ama bir daha dikkatini bana verirsen seni bizzat ben bu suda boğarım haberin olsun."
Bunu dedikten sonra hızlıca sudan çıkmıştı. Ve ben şaşkınlıkla arkasından bakmakla yetinmiştim.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hunt You Down
Fanfic"Dostum bu kasaba yaratıklardan oluşan bir hayvanat bahçesi gibi." "Anlaşılan uzun süre burada kalmak zorundayız." ....