Malia'dan
Gece okulun koridorlarında gezinmeye başlamıştım. Bu aralar buralarda birkaç cinayet olmuştu. Daha önce de birkaç kez böyle durumlarla karşılaşmış olduğum için araştırmaya çıkmıştım.
İnsanlar ölüyor ve bu durum can sıkıcı hale gelmeye başladı.
Koridordan sağa saptığımda birkaç ses duydum ve hemen o yana doğru koşmaya başladım.
Yerde yatan bir insan vardı ve ona dişlerini geçirmiş bir yaratık.
Vampir diye düşündüm.
Ve hızlıca onun üstüne atlayıp onu karşı duvara fırlattım.
Çakal dişlerimi ve pençelerimi çıkardığımda karşımdaki şeyin bir vampir olmadığını görmüştüm.
Daha önce görmediğim bir yaratıktı bu.
Bana doğru bir hamle yaptığında kolunu ters çevirip onu ikinci kez duvara yapıştırdım. Ağzından acı dolu bir çığlık kaçtığında bana sertçe bir tekme atmıştı.
Geriye doğru sendelediğimde oldukça hızlı bir şekilde benden kaçmayı başardı.
Peşinden gitmeyi düşündüğüm bir an arka taraftan birkaç nefes alış veriş sesi doldu kulağıma.
Yaşıyordu.
Hızla yerde yatan kişinin yanına gittim, oldukça kan kaybetmişti.
Elime aldığım telefonum ile hızlıca 911'i aradım ve acil durum çağrısı bıraktım.
Kızın durumu bayağı kötüydü ve onun için yapabileceğim tek bir şey vardı.
Elini tuttum ve acısını içime almaya başladım. Canı çok yanıyordu ki onun acısını aldıkça bütün bedenim yanmaya başlamıştı.
"Hey bana bak iyileşeceksin tamam mı?" Dedim ve ona doğru eğilip yüzüne baktım.
Katherine?
Katherine ile uzun süredir pek anlaştığımız söylenemezdi.
Birkaç kez bana saçma salak imalarda bulunup bir ucube olduğumu söylemişti.
Belki de canımı yakan şey haklı olmasıydı.
"Hey tamam sorun yok ben buradayım." Hala elini tutuyordum.
Sonunda siren sesleri kulağıma gelmeye başlamıştı.
Nerede olduğumuzu bulabilecekler miydi bilmiyordum o yüzden hızla Katherine'i kucağıma alıp koridorda koşmaya başladım.
"Yardım edin buradayım. Biri yardım etsin."
Kapıdan çıktığım anda görevliler ile burun buruna gelmiştim. Üstüm başım kan içinde kalmıştı.
Onu direk kucağımdan aldılar ve benim de onlarla gelmemi istediler. Her ne kadar gitmek istemesem de çoktan ambulansa binmiştim.
O sırada Katherine'in yüzüne bir şey geçirdiler ve bir makineye bağladılar.
Sesler ve ışık çok fazlaydı. Beynim adeta acı çekiyordu ve kulaklarımı kapayıp buradan son hızla kaçmak istemiştim.
Ama yapmadım.
Onun durumunu bilmek istiyordum. Onu kurtardığımı görmek istiyordum.
Birinin hayatını kurtarmak istiyordum.
Kampüste ölen o çocuk, onun cesedini gördüğüm zamandan beri kendime gelememiştim.
Onu tanırdım, bizim sınıftaydı ve ben...
Arkadaşlarımı kaybetmek istemiyordum.
Bu Katherine bile olsa istemiyordum.
Sonunda hastaneye vardığımızda götürdükleri sedyenin arkasından koşmaya başladım.
Birkaç dakika içinde acil servisin kapısının önündeydim.
Yanıma gelen birkaç görevliye onun arkadaşı olduğumu söylemiştim.
Ve sonrasında kapının önüne çöküp oturdum.
Eğer onu kurtaramadıysam ikinci bir travma ile baş başa kalmış olacaktım.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hunt You Down
Fanfiction"Dostum bu kasaba yaratıklardan oluşan bir hayvanat bahçesi gibi." "Anlaşılan uzun süre burada kalmak zorundayız." ....