38. bölüm

440 50 10
                                    

Kai'den:

Malia hala karşımda uzanıyordu. Arada bir karnındaki yarayı kontrol ediyordu.

"Beklemekten sıkılmaya başlıyorum."

"Madem öyle beni öldür gitsin, boşuna seni meşgul etmeyeyim."

"Benimle doğru konuş önce."

Ses tonum tıslamaya benzer bir halde çıkmıştı.

"Doğru konuştuğumu düşünüyorum zaten. Bak Kai anlıyorum, yaratık avlıyorsun ve yaratıkları sevmiyorsun. Ama biraz mantıklı düşün. Uzun zamandır senin avcı olduğunu biliyordum, istesem zaten sana çoktan zarar verirdim ki buna fırsatım olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Onun yanında seni bir kez kurtardım değil mi önceden, aynı şekilde bugün de kurtardım üstelik senin bir avcı olduğunu bilmeme rağmen yaptım bunu. Benim ne olduğumu öğreneceğini bile bile yaptım. Bırakıp gitsem her şey daha kolay olurdu belki ama bunu yapamam, çünkü... çünkü birilerinin ölmesine izin veremem."

"Katherine'i de aynı sebepten mi kurtardın?"

"Burada her zaman doğaüstü şeyler olur ve masum insanlar ölür. Ama son zamanlarda bu oldukça artmıştı. Bende bunu engellemek adına sürekli okula gidiyordum, etrafta dolanıyordum ve o gün şans eseri denk geldim. Daha önce de kurtardığım insanlar oldu, bu ilk değil yani."

"Peki ya beni istemediğin zaman... Yani sadece senden uzaklaşmam için mi yaptın?"

"O kontrolüm dışı gelişti. Birileri ile yakınlık kuramıyorum çünkü birden... dönüşüm geçiriyorum"

"Dönüşüm?"

"Az önce gördüğün gibi işte. Yani duygularım karışınca istemsiz olarak dönüşüm geçirmeye başlıyorum. Ve sen bir avcısın, seninle öpüşürken birden pençelerimi çıkarmam hoş olmazdı değil mi?"

"Sanırım olmazdı. Peki Dean'i nasıl öğrendin?"

"Çantanı karıştırdım, motel anahtarı buldum ve sonra da moteli buldum. O sıra Dean de yanına geldi ve biraz da konuşmalarınızı dinledim."

"Peki o yaratıkların bana saldırmak istediğini nereden anladın? Bana gitmemi söyledin çünkü."

"Bir süre önce tehdide benzer bir çağrı aldım. Bir yaratık beni kendi soyundan gelenleri öldürmek ile itham etti. Ona dikkatli olmasını çünkü etrafta avcılar olduğunu söylediğim zaman bunu zaten bildiğini ve yakında avcıları bulacağını söyledi, bende senin adına endişe ettim. Hatta bir kere beni sizin oralarda görmüştün, bazen seni kontrol etmeye geliyordum."

"Buna inanmamı filan mı bekliyorsun?"

"Ben anlatıyorum Kai, inanıp inanmamak senin problemin." Bunu derken koltukta oturur pozisyona geçmeyi denese de acının etkisi ile yine koltuğa uzanmıştı.

"Dediklerin bana mantıklı ve tutarlı geliyor ki bu sinir bozucu. Sana inanmamam gerekiyor."

"Neden? Yaratıklar her zaman yalan mı söyler?"

"Bilmem, genelde konuşmalarına fırsat verdiğim söylenemez."

"Evet genelde senin boğazını parçalayacak kadar sana yaklaşıyorlar. O sıra soru sorman pek mümkün olmuyordur."

"Şu an bence çeneni kapaman gereken bir andayız Malia, konuşarak sinirimi bozmazsan sevinirim."

"Gerçekleri duymak hoşuna gitmiyor sanırım. Mantıklı şeyler söylediğim zaman da kulaklarını kapayıp gözlerini yummayı dene, belki o zaman söylediklerim saçma gelir."

Sinirle koltuktan kalktığımda hiçbir tepki vermeden bana bakmayı sürdürmüştü.

Elimdeki silahı daha sıkı kavramış olsam da silahı ona doğrultmamıştım.

"Seni dinlemek zorunda değilim ben biliyorsun değil mi?"

"Zorundasın, nasıl ben seni, başımda silahla gezinip acaba ne zaman beni öldürecek diye beklemek zorundaysam sende beni dinlemek zorundasın."

Onun yanına çöküp oturduğumda hala gözlerinde bir gram korku göremiyordum.

"En azından seni öldüreceğim kısmını kavramışsın, bu da bir gelişme."

"Evet beni öldürmek zorundasın yoksa Dean ne der değil mi? İstemesen de yapmak zorundasın çünkü kendi özgür iraden ile karar verecek kadar olgunlaşmadın ve o denli iyi bir avcı değilsin."

"Sınırları zorluyorsun."

"Yaşama hakkımı elimden alacak kişinin sınırları zorluyorsun demesi kadar saçma bir cümle olamaz. Peki neden beni öldüreceğin konusunda da bir açıklama yapar mısın?"

"Çünkü... sen bir yaratıksın."

"Yaratıkları insanlara zarar veriyor diye avlıyorsunuz ama ben onları kurtarıyorum ve şu ana kadar tek bir insana zarar vermedim ama haklısın
Yaratık olduğum için ölmek zorundayım. O zaman devam et ve beni öldür. Sonrasında kendi vicdanınla başa çıkma konusunda sana  başarılar diliyorum."

...

Hunt You DownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin