Hunt You Down

61. bölüm

Dean'den:

Katherine kapıyı açtıktan sonra onun dizlerinin dibine yığıldım.

"Katherine bana yardım et."

Hızlıca beni yerden kaldırırken karnımdaki kesiği fark etmişti.

"Neler oluyor? Hastaneye gitmeliyiz."

"Hayır hastane olmaz, anestezi uygularlar."

"Evet sorun ne?"

"Kai kayıp, yaratık beni yaraladı ama onu kaçırdı. Anestezi beni iki gün uyutur ve o sırada Kai'ye veda ederiz. Telefonunu ver bana hemen."

Bana telefonunu uzattığında hızlıca telefonu elinden aldım ve Malia'yı aradım.

Birkaç çalışta açmıştı.

"Katherine sorun ne?"

"Malia benim, Dean."

"Dean? Bir şey mi oldu?"

"Evet oldu." Dedim sakin kalmaya çalışarak. "Kai kayıp, bir şey onu kaçırdı ve ben yaralıyım. Katherine'e yakın olduğumdan onun evine geldim ama... Kai’yi bulman lazım Malia, şu an senden başka kimseye güvenemem."

"Ta... tamam. Tabi ki yardım ederim. Ne yapmam gerektiğini söyle."

"Kai telefonlarımıza bir takip cihazı koymuştu, telefonlarımız bozuk ya da kapalı olsa dahi çalışan bir şey. Ama bilgisayara bağlılar bu nedenle motelden bilgisayarı alman gerekiyor. Sonra yanıma gel, ya da buraya gelmekle zaman kaybetme. Orada bilgisayarı aç ve beni ara. Ne yapacağını söyleyeceğim."

"Dean yeterince konuştun, yaran çok kötü gözüküyor ve... Ve bir şeyler yapmalıyız."

"Malia beni ara oraya gittiğin zaman. Ve onu bulup bana getir, hayatta sahip olduğum şeylerden son kalan kişi o."

"Sana söz veriyorum onu bulacağım ama bunu senin için değil onu cidden bulup iyi olduğunu görmek için yapıyorum."

Telefonu kapadıktan sonra Katherine hızlıca tişörtümü çıkardı.

"Çok kötü gözüküyor."

"Daha kötülerini de görmüştüm. Katherine, iğne kullanmayı biliyor musun?"

"İğne?"

"Dikiş işlerinde nasılsın çünkü birazdan yarayı dikeceksin."

....

Katherine arabadan gerekli şeyleri getirirken kendimi uyanık tutmaya çalışıyordum.

Yaraya sıkıca bastırırken Katherine sonunda dönebilmişti.

"Ne yapmam gerektiğini söyle."

"Öncelikle şu şırıngayı eline al ve bana ver."

Hızlıca dediğimi yaptığında şırınganın iğne kısmını kolumun üst kısmında batırıp içindekinin kanıma karışmasını sağladım.

"O neydi öyle?"

"Beni ayık tutacak bir şey, ne olduğunu boşver. İğneyi çıkarıp bir çakmakla ısıt, içinde ipler de var."

Katherine dediklerimi yaparken ben de kanıma karışan ilacın etkisini görmeye başlamanın rahatlığını yaşıyordum.

"O ilaç..."

"Adrenalinle karışık bir ilaçtı, yasadışı satılan bir şey."

Katherine iğne ile yanıma geldiğinde kendimi koltuğa bıraktım.

"Aslında kendim de dikerim ama ilaç elimin titremesine yol açıyor. O yüzden sen  yapmalısın."

"Şanslısın Dean, annem bir hemşire ve birkaç kere onun yanında bulunmuştum. Nasıl yapıldığını az çok biliyorum."

O bunları derken telefonu çalmaya başlamıştı. Hızlıca telefona uzandım.

"Katherine sen başlayabilirsin."

Telefonu açıp heyecanı her halinden belli olan Malia'ya cevap vermiştim.

"LANET BİLGİSAYARIN ŞİFRESİ NE?"

"Sakin ol biraz. Impala67"

"Ah tahmin etmeliydim" Birkaç saniye sonra tekrar konuşmaya başladı. "Şimdi ne yapacağım?"

"Masaüstünde "mysecretfollows" Diye bir dosya olmalı ona tıkla. İsmi Kai buldu bu yüzden beni... ah Katherine senden kesinlikle iyi bir hemşire olmazdı... her neyse ne diyordum?"

Katherine sessizce özür dilerken ben Malia'ya odaklanmaya çalışıyordum.

"Açtım."

"Tamam arama kısmına şunu yaz. "Mrparkerisshit" Evet bunu kesinlikle ben bul... Katherine sen dokunmazken daha az acıyordu."

Katherine gülerken Malia "sizin orada ne yaptığınızı bilmek istemiyorum" demişti.

Birkaç saniye sonra da "Buldum" Diyerek çığlık attı. "Hemen oraya gidiyorum. Sen de bu sırada iyileşmeye bak."

"İyi olacağım sanırım, Katherine ellerini üstümden çektiği anda! Bu arada Malia, kendine dikkat et."

Telefonu kapadığımda Katherine yaranın etrafını temizleme işine girişmişti.

Benimse kan kaybı etkisi ile vücudum güçsüz düşmüştü.

"O acıya nasıl dayandın?"

"Buna acı bile demiyorum ben."

Koltukta yanıma oturup yüzümü incelemeye başlamıştı.

"Neler yaşadın kim bilir?"

"Ben ve Tanrı'dan başkası bilemez ama O'nun beni taktığını hiç sanmıyorum."

"Ben takıyorum Dean, bir önemi varsa tabi."

Emin ol bir önemi var mı yok mu bunu ben de bilmiyorum ama sana gelecek kadar sana güvenmem iyiye işaret değil.

...