1.4

10.9K 895 934
                                    

Defne ciddi bakışlarını bozmadan adımlarını harekete geçirdi. Tezgahın üstündeki kahve demliğinden kupasına yarıya kadar kahve koydu, ardından yanda duran süt şişesiyle bardağını doldurup karıştırdı. Ada kızı günaydınına karşılık alamadığı için biraz şaşkın ama umursamaz gözüküyordu. Defne masaya oturup kahvesini karıştırmaya devam ederken alttan alta kıza bakıyordu.

"Ömer nerde?" dedi en sonunda dayanamadan. Ada Defne'nin kendisiyle konuşmasına şaşırır gibi baktı, ardından başını salondaki bahçe camına doğru çevirdi,

"Bahçede telefonla konuşuyordu. Eee siz Ömerle eski arkadaş falan mısınız?"

"Yoo." dedi Defne kahveyi dudaklarına götürürken. Ada kaşlarını kaldırdı,

"Hım. Ama beraber kalabildiğinize göre iyi arkadaşsınız. Nasıl tanıştınız?"

"O beni buldu." dedi Defne kupayı masaya bırakıp. Parmaklarını kupanın ağız yerinde dolaştırıyordu.

"Anladım.." dedi Ada anlamayarak. Hafifçe güldü ve devam etti, "Çok iyi birine benziyor Ömer. Çok da nazik... Eminim harika bir ev arkadaşıdır." dedi, eline kendi kahvesini alıp içerken Defne ters ters suratına bakıyordu. Dudak içlerini ısırırken derin bir nefes aldı.

"Sen hasta mısın?"

"Efendim?" dedi Ada şaşkınlıkla. "Ne.. anlamda?"

"Hasta mısın yani ağrın sızın mı var?" dedi Defne, dün Ömerin odasına girmesinin bir sebebi olmalıydı.

"Ha-hayır, hasta mı gözüküyorum?" dedi kız elindekileri bırakıp yanaklarına avuçlarını koyarken. Defne kaşlarını çattı, gözlerini de kısarak kızı süzdü, ardından ayağa kalkıp bahçeye gitmişti.

Ömer sallanan koltuğun ortasında oturmuş gözlerini ileri dikmiş duruyordu. Defne onun dibine girene kadar varlığını hissetmemişti bile.

"Defne?" dedi başını kaldırıp. Defne bahçe salıncağına yaklaştığında Ömer sallanmayı durdurdu, Defne uca ilişmişti.

"Ada hasta değilmiş?" dedi, Ömer kaşlarını kaldırdı, pek anlamamıştı.

"Öyle mi.. olması gerekiyordu?"

"Dün senin odana girdiğini duydum. Belki hasta diye düşünmüştüm. Hani ben hasta olunca yanında uyumuştum ya."

Ömer derin bir soluk alıp verdi, ardından bir elini yüzüne götürüp alnını parmaklarıyla ovuşturmaya başladı,

"Hayır. Hasta değildi."

"O zaman?" dedi Defne daha çok kendine sorar gibi. Ardından ekledi, "Senin tişörtünü giymiş. Kızmadın mı? Ben giyince kendi kıyafetin var diyorsun."

"Onun yoktu. O yüzden verdim. Emaneten."

"Anladım."

"İçeri geçelim mi?" dedi Ömer daha fazla açıklama yapmak istemediği için. Defne başını salladığında ayağa kalkmıştı. Ömer önden Defne arkadan mutfağa doğru geçerken Ada da onları görüp ayağa kalkmıştı.

"Ömer? Ben de kaçtın zannettim dönmeyince."

"Ada? Adaydı dimi?"

Kız gözlerini kırpıştırdı, başını sallayarak onayladı. Defne masanın üstündeki kahvaltılıklara ve kaynayan yumurtalara bir bakış attı. Bu kız mı koymuştu bunları?

"Bir şeyler koydum dolaptan, çok acıktım da ben mahsuru yoktur umarım?"

Ömer masaya bir bakış atıp dudağını ıslattı, konuşmasını biraz ertelese iyi olurdu galiba.

Bir Deli PeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin