I'm so in love with you, i hope you know (sana çok aşığım, umarım biliyorsundur)
Darling your love is more than its worth in gold (sevgilim, aşkın altından daha değerli)
We've come so far my dear, look how we 've grown (Ne kadar yol kat ettik aşkım, ne kadar büyüdüğümüze bak)
I wanna stay with you, until we're grey and old. (Yaşlı ve gri olana kadar seninle kalmak istiyorum)
***
Ömer tepkisizce Defne'ye bakarken Defne nefesini tutmuş adamın yorumunu bekliyordu. Birkaç saniye sonra Ömer dudaklarını ıslatıp yutkundu, sakince sordu,"Bunu nasıl anladın? Yani.. his, düşünce okuma gibi bir şey mi?"
"Hayır." Dedi Defne dürüstçe. "Onu sadece sana yapabiliyorum."
"O zaman?" dedi Ömer şüpheyle. Defne susup gözlerini indirdi, Ömer dirseği üzerinde bedenini kaldırıp diğer elini Defne'nin çenesine doğru götürdü, "Bir ihtimal.. Samimi olmamızı kıskanmış olabilir misin?"
"Ondan değil..." dedi Defne, sesi cılız çıkmıştı. Ömer iç çekip yüzünü Defne<'ye yaklaştırdı,
"Neden?"
"Çünkü.. öyle gibiydi. Nasıl açıklarım bilmiyorum. Ama biliyorum." Diye fısıldadı Defne. Ömer direkt ters çıkıp Defne'yi kırmak, hislerine güvenmiyormuş gibi hissettirmek istemiyordu. O yüzden anlayışla konuştu,
"Defne... Uzun süredir tanıyorum Duygu'yu. Öğrencim oldu, hiç ters bir hareketini, uygunsuz bir tavrını görmedim. Çok saygılıydı, ama meraklıydı, benden bir şeyler öğrenmek için çok yanıma gelirdi ama rahatsız olmazdım. İnan flörtleşmeye çalışan çok kız öğrencim oldu, birkaç kere erkek bile.." diyip gözlerini kıstığında Defne kaşlarını kaldırmıştı.
"Ama bu sevmediğini göstermez."
"Tabii ki, ama aşık olduğunu sanmıyorum. Yalnız olmadığımı biliyordu, sonra yalnız olduğumu da bildi. Hiç yararlanmaya çalışmadı bu durumdan, ki mezun olduktan sonra Türkiye'de olduğu sürede beni ziyarete gelen insanlardan biriydi. Vefalı bir öğrencim, şimdi de geri döndü. Kıskanabilirsin ama kötü niyetli biri olmadığını unutma."
"Peki." Dedi Defne huzursuzca. İkna oldu mu bilmiyordu, ama susacaktı. En azından şimdilik.
"Uludağ'da o da olacak, bir terslik çıkmaz değil mi?"
"Umarım.. yani o çıkarmazsa. Çıkmaz."
Ömer gülümseyip kollarını Defne'nin etrafına sardı. Alnını öpüp kalbine bastırmak istercesine içine çekerken Defne de gözlerini kapamış, erken bir sabaha uyanmak için kendini uykunun kollarına şimdiden teslim etmeye adamıştı.
**
Defne birden botsuz ayaklarına hücum eden soğuklukla ayağını altına doğru çekip kıvrılarak yattığı yerde iyice büzüldü. Araba kapısının açılıp kapandığını duydu, motor durmuştu. Tok bir cisim gibi duran sessizliğin derinlerinden boğuk gelen insan sesleri çok uzaktı. Bir kapının daha açıldığını duyduğunda daha da üşüdü. Soğuk hava sinsice düz kazağının boğazlı olmayan yakasına sızıp, ensesinden aşağı doğru tüm vücudunu örtmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Deli Peri
Fanfiction"365 gün." Dedi bir sır verirmiş gibi fısıldayarak. "365 gün sonra kendi dünyama döneceğim." "Neden peki, yani niye geldin, niye gidiyorsun?" dedi Ömer de fısıltısına karşılık vererek. Yalnız olmalarına rağmen saklanıyormuş gibi seslerini kısıyorlar...