"Ne!" dedi Ömer sesini farkında olmadan yükselterek. Defne hafifçe geri çekilmiş, Ömer'in yüzünde hem gördüğü, hem de kalbinde hissettiği şaşkınlığını gözlemliyordu. Ömer boştaki elini başının üstüne doğru götürdü, saçlarını çekiştirirken dudaklarını sıkıca birbirine bastırıyordu.
"Müjde nasıl peki konuştunuz mu ne yaptınız?... Anladım... Tamam akşama bize gel birkaç saat sonra buradan çıkarız biz." diyip telefonu kapattığında neler olduğunu anlatmasını bekleyen Defneyle göz göze gelmişti.
"N'olmuş?" dedi Defne iri iri gözlerini daha da açarak. Ömer telefonu avcuna hapsedip elini beline doğru yasladı,
"Seni bunun dışında tutmak imkansız dimi.." diye mırıldandı. Ardından market arabasının arkasına geçip az öncekinden farklı bir kasaya sürerken Defne hemen yanına yetişip bir eliyle arabanın tutma yerinden, diğer eliyle Ömer'in kolundan kavradı.
"Söylesene!"
"Ya anlatırım acelesi yok." dedi Ömer sıyrılmaya çalışarak. Buranın sırası olduğunu düşünmüyordu, Defne yine büyük bir tepki verebilirdi, baş başayken söylemesi daha hayırlıydı belki.
Kasaya girip önlerindeki tek kişiyi beklerken Defne az önce elini attığı ürünlerin olduğu rafın önüne geçip kollarını bağdaş yaptı,
"Söylemezsen az önceki şey tekrarlanır."
"Defne saçmalamaa, geç şuraya." diye ağzının içinde mırıldandı Ömer. Defne tehditkar bir şekilde kaşlarını kaldırdığında gözlerini kapayıp pes eder gibi iç çekti. Defne onun pes ettiğini anlayınca sırıttı ve yanına sokuldu.
"Müjde hamileymiş."
"Ne!" dedi Defne ellerini ağzına kapatıp. "Ayy bebek! Bebek mi olucak yani!" diye yerinde zıplamaya başladığında Ömer şaşkınlıkla onu baştan aşağı süzdü. O sırada önlerindeki kişi gitmiş, sıra onlara gelmişti. İkisi arabadakileri kasaya koyarken Ömer kısık sesle konuştu,
"Sen niye böyle seviniyorsun ki?"
"Bebek bu ya Ömer! Kim sevmez onları, tombul tombul bacakları, elleri, dudakları oyşş!" dedi, kollarını kendine doğru çekip yüzünü buruşturarak bebek sever gibi yapmıştı. Ömer,
"Buralarda maalesef hep iyi haber olmuyor bu." dediğinde Defne yüzünü asmıştı.
"İstemiyorlar mı?" dedi dehşete kapılmış gibi. Ömer dilini hafifçe ısırıp başını yavaşça iki yana doğru salladı, o sırada kredi kartını çıkarıp kasiyere uzatmıştı.
"Açıklayacağım hepsini. Ama yeri değil tamam mı? Dönmemiz gerekiyor, senin için sorun olur mu?" dedi yumuşak bir ifadeyle Defneye bakıp. Defne bakışlarına karşılık verirken usulca o da başını iki yana salladı.
"Önemli değil. Harika bir 2 gün geçirdim zaten."
*
"İstemeden olmuş diyorsun yani.. planda olmadığı için, ve ilişkileri çok yeni olduğu için zor bir karar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Deli Peri
Fanfiction"365 gün." Dedi bir sır verirmiş gibi fısıldayarak. "365 gün sonra kendi dünyama döneceğim." "Neden peki, yani niye geldin, niye gidiyorsun?" dedi Ömer de fısıltısına karşılık vererek. Yalnız olmalarına rağmen saklanıyormuş gibi seslerini kısıyorlar...