2.5

10.8K 719 559
                                    

Bölüm şarkısı: Sweetest Thing - Allman Brown

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkısı: Sweetest Thing - Allman Brown

Ömer bir cevap beklerken Defne ağzını açmadan Ömer'in avcunun içindeki tuza bakıyordu. Sonra gözlerini pastaya çevirdi, Ömer gittikçe heyecanlanıyordu, bunu hissetmese de titremeye başlayan elinden söyleyebilirdi.

Ömer'in avcunu bir eliyle tutup havaya doğru kaldırdı. Dudaklarını avcuna tekrar bastırırken dili aradan çıkıp ıslak bir izle tuz tanelerini kendine çekmişti. Defne geri çekildiğinde Ömer avcunun üşüdüğünü hissetti.

Defne emekler pozisyona geçip çadırın içine geçerken Ömer başını yana çevirip ona baktı. Etekli mayosu hala ıslaktı, sızan sular bacaklarından çadır zeminine düşüyordu. Derin bir nefes aldı, bir delilikle yakınlaşma isteğine karar vermişti. Ama nerede duracağını, nasıl yapacağını, hiçbir şeyi şu an düşünemiyordu. Kızın renkli etek mayosu normalde saklaması gereken şeyleri, emekler pozisyonda saklı tutamıyordu. Alt dudağını ısırıp dizlerinin üstünde çadırın içine ilerledi. Bir eli feneri tam önlerine koydu. İki avcunu içeri yaslayıp başını kaldırdığında Defne'nin bağdaş kurmuş bir şekilde oturduğunu gördü.

"Defne?" dedi yoğun bir sesle. Defne dudaklarını ayırmadan üst dudağını dişlerinin arasına çekerek bir bakış attı. Ömer onun yanına geçip oturdu. Başını yana doğru çevirip tekrar baktı.

"Ben kimseye teslim olmam." dedi Defne düz bir sesle. "Ama sana kendimi bırakmak istiyorum. Üzerimde enerjin dalgalansın, ağırlığını hissedeyim, daha fazla üşümeyeyim, kalbimin attığını hissedeyim."

Ömer'in duygulu ve parlak bakışlarına aralanan dudakları eşlik etmişti. Defne'nin yüzünü elleri arasına alıp alınlarını birbirine yaslarken Defne tekrar konuştu,

"Seni seviyorum sadece iki kelimeydi benim için, sen onları aldın, açtın, her harfin arasına renkler, çiçekler, yıldızlar doldurdun. Şimdi o kadar ağır oldular ki sadece sen taşıyabiliyorsun."

"Bu kadar naif olma." diye mırıldandı Ömer Defne'nin dudaklarına doğru. "Seni hayal ettiğim şeyler için kötü hissediyorum."

"O zaman o kadar naif değilim merak etme." dedi Defne, konuşurken dudakları Ömer'inkilere değiyordu. Ömer kaşlarını çattı, Defne cümlesini devam ettirecek gibi kesmişti. Dilini dudaklarının arasından çıkarıp Ömer'in dudaklarını aralarken kucağına doğru kaydı. Islak mayosu gittikçe rahatsızlık verici bir hale bürünüyordu. "Çünkü.." dedi bir an dilini çekip yutkunarak. "Bende bazen hayal edebiliyorum."

Ömer arzudan başının döndüğünü hissediyordu, sadece biraz temasla planladığı gecede kendinini tutamamaktan ilk defa korkuyordu. Sanki bir yarış arabasında tüm gücüyle gaza yükleniyor, motordan öfkeli sesler çıktıkça daha fazla basıyordu. Hareket ettiği an çok büyük bir kuvvetle yayından fırlayacak, kontrolden çıktığı saliselerin hesabını kaybedecekti.

Bir Deli PeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin