Ömer arabayı hastanenin otoparkına park ettikten sonra daha motoru kapamasını beklemeden Defne arabadan inmişti. Ömer aceleyle inip arkasından koşarken arabayı uzaktan kilitledi. Defne koşmasa da uzun adımları ve temposuyla çok hızlıydı.
"Defne!" dedi Ömer kızın kolunu tutup nefes nefese kendine çevirip. Defne durdu ve üzgün bakışlarla Ömer'in yüzünde gözlerini gezdirdi.
"Daha çok küçük, acı çekmemeli."
"O bir bebek, büyükler kadar dayanıklı değil. Bizim gün içinde içinde yaşadığımız pisliğin yarısına denk geldiğinde mikrop kapabilir, normal. Endişe etme, Sinan üzgündü tabii ama o kadar telaşlı değildi. Yorulmuş sadece. Asım iyi olacak."
Defne kıpırdamadan durdu, Ömer'in yüzüne dediklerinin doğruluğunu tartmak ister gibi bakıyordu.
"Normal diyorsun?"
"Hiç hasta olmayan bebek anormaldir inan."
"Bizim orada hasta olmazlardı." dedi Defne kafasını yana doğru çevirip. Ömer hafifçe kasıldı,
"Hiç mi?" dedi belli etmemeye çalışarak. Defne kafasını iki yana salladı,
"Hiç. Büyükler de hasta olmazdı gerçi, bebeklere özgü değil."
"Sen oldun."
"Artık onlardan değilim." dedi Defne. Ömer anlar gibi ağır ağır başını öne doğru salladı. Defne hızlı ve derin bir nefes aldı ve döndü, "Hadi gidelim. Kaçıncı kattalarmış?"
Ömer kapıyı çalıp içeri girdiğinde Asım'ın küçük yatağının yanlarında oturan Müjde ve Sinan kafalarını kaldırmıştı. Önce Ömer girdi, ardından Defne girdiğinde Müjde ayağa kalktı.
"İyi ki geldin..." diye fısıldadı Müjde Defne'ye bir adım atıp. Defne'nin gözleri uyuyan Asım'a gitti, bileğinde serum iğnesi takılıydı, kıpırdamadan uyuyor gibiydi.
"Biraz geç kaldık, trafik fena." dedi Ömer kısık sesle. Sinan sorun olmadığını belli etmek istercesine elini hafifçe salladı.
"İyi mi?" dedi Defne. Sinan'ın kalktığı yere oturup usulca Asım'ın başına eğildi. Müjde de kendi yerine oturmuştu,
"İyi, biberondan bulaştı bir şekilde sanırım. Her şeyi ağzına götürdüğü için beyefendi, başka şeyler de olabilir tabi."
"Yener o, bir o kadar da güçlü." dedi Defne sessizce gülüp. Elini çocuğun saçlarına doğru götürüp düz tutamlarını parmaklarıyla sevdi. Asım kıpırdandığında Müjde hemen dudaklarının arasına bir emzik koyup sakinleşmesini sağladı.
"Çok ağladı, sesi soluğu kesildi ağlamaktan. Beni o korkuttu, yoksa sakin kalabilirdim."
"Huzursuzluğu için seni böyle aradık, sizin aranızda benim anlayamadığım bir bağ var, melek gibi bir çocuk oluyor seninle birlikteyken." dedi Sinan. Ömer ve Defne kaçamak bir şekilde bakıştı. Ömer'in aklına Defne'nin anlattıkları gelmişti.
Defne elini Asım'ın avcuna doğru götürdüğünde Asım kızın bir parmağını kavramıştı. Müjde gülümseyerek oğlunun diğer küçük avcunu okşadı.
"Kusmaları ve ishali bitene kadar hastanede kalacak, sonra evde ilaç kullanacak bir hafta on gün kadar. Ateşi de kontrol altında çok şükür." dedi Sinan. Ömer'e döndü, "Sen neredeydin, nereden buldun Defne'yi?"
Ömer'in dudakları aralandı, ne söyleyeceğini bilemeden Defne'ye doğru baktı. Defne kısa bir bakış attı, sonra umursamadığını belli ederek tekrar Asım'a dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Deli Peri
Fanfiction"365 gün." Dedi bir sır verirmiş gibi fısıldayarak. "365 gün sonra kendi dünyama döneceğim." "Neden peki, yani niye geldin, niye gidiyorsun?" dedi Ömer de fısıltısına karşılık vererek. Yalnız olmalarına rağmen saklanıyormuş gibi seslerini kısıyorlar...