bölüm şarkısı: strange things will happen//the radio dept.
youtube'da şarkının orjinalini bulamadım şaşırtıcı bir şekilde, link bırakamıyorum ama şarkının bölüme uyumu göz yaşartıcı. Adından anlaşılacağı gibi, tuhaf şeyler olacak.
Defne gitme saatinin yaklaşan saniyelerini kalp atışlarında sayıyordu. Ömer'in hala inip kalkan terli göğsünde parmaklarını gezdirirken başını iyice gömdü. Konuşmak için dudaklarını araladığında adamın tenine değmişti.
"Akıl unutur.. ama ten unutmaz." Dediğinde Ömer kendini hafifçe geri çekip kafasını eğdi,
"Uyumasam ne olur?" diyince Defne de başını kaldırmıştı.
"Uyumasan? Ne kadar uyumayabilirsin?"
Ömer yutkundu, zaten birkaç gündür Defne ile en fazla zamanı geçirmek için kısıtlı uyuyordu. Şimdi kendini teslim etse uzun bir uykuya teslim olacağından emindi. Ama kaçınılmaz sonu ne kadar geciktirse o kadar iyi hissedecekti sanki.
"Birkaç gün daha belki?"
"Ömer bu hiçbir şeyi değiştirmez..." dedi Defne çaresizce. "Sadece o zamanda beni özlemeni sağlar, acı doldurur içine."
"En azından benimle düşüncen biraz daha kalır." Dedi Ömer, Defne iç çekti. Dudaklarını Ömer'in defne yaprağı dövmesi üzerine bastırdı. Ömer titrek sesiyle konuşmaya devam etmişti, "Tonla eşyan var, seni hatırlatabilecek bir sürü şey... Kedi var, sana yaptığım bir oda var, senin için harcadığım paraların nereye gittiğini sanacağım?"
"Birkaç şeyi yanımda götüreceğim. Hatıra olarak.. Ama gerisi kaybolacak. Merak etme, hepsi için bir cevap olacak."
"Aklım almıyor bunu benim. Ben öyle kedi alıp sorumluluğunu üstlenecek kadar sevmem ki! Ne düşünerek almışım diyeceğim."
"Ömer panikliyorsun..."
"Hiç yapmayacağım şeyler yaptım, bir sürü yere gittik, tek başıma mı gitmiş olacağım? Neden? Buna nasıl bir cevap bulabilirim?"
"Ömer pa-"
"Evet panik yapıyorum! Ya kafayı yersem? Her şeye makul açıklamalar, mantıklı nedenler getirmeye çalışan bir adamım ben. Sorularını bulamadığım cevaplarla ne yapacağım? Biri bana gelip, bunların hepsi bir yanılsama, son bir yılın bir periyle geçti dese hayatta inanmam bile. Nasıl olacak Defne?"
Defne parmaklarını Ömer'in ensesine doğru sarıp nemli dudaklarını birleştirdi. Ömer sanki bir an sakinleşmişti. Nefesinin sesli hırıltısı odayı doldurdu. Elleri bırakmayacak gibi Defne'nin bedeninde kayarak kavrarken tüm kasları kasılıyordu. Sanki en sıkı şekilde tutabilirse gitmesine engel olabilirdi.
"Bana bir şeyler söyle Defne." Dedi yalvarır gibi. Defne onun sıkı kavrayışına teslim oldu, dudaklarını araladı ve konuştu,
"İyi olacaksın, hepsi geçecek."
"Haklısın, akıl unutur. Ten unutmaz." Dedi Ömer başını eğip Defne'nin omzunu öperken. "Tenim senin susuzluğunu hep bilecek, hiç tatmin olmayacak değil mi?"
Defne sessiz kaldı, gerildiğini hissediyordu. Ömer'in etrafında, yanında, evinde, yatağında başka kadınlar olma düşüncesi midesini düğümlüyordu. Ömer de kollarındaki gerginliği fark etmişti. Ama bir şey söylemedi.
"Ne kadar kaldı?"
"Çok az. Uyu lütfen."
"Hayır." Dedi Ömer keskin bir şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Deli Peri
Fanfiction"365 gün." Dedi bir sır verirmiş gibi fısıldayarak. "365 gün sonra kendi dünyama döneceğim." "Neden peki, yani niye geldin, niye gidiyorsun?" dedi Ömer de fısıltısına karşılık vererek. Yalnız olmalarına rağmen saklanıyormuş gibi seslerini kısıyorlar...