Se-laamm, vote&yorumlarınız tek teşviğim olabilir, ihmal etmesek 👼👼👼
Ömer rahatsız bir şekilde uyanırken kollarını havaya doğru kaldırmış gözlerini tam açmadan geriniyordu. Birden tam dibinde dirseğini yatağa yaslamış, ona doğru eğilmiş Defne'yi fark ettiğinde irkilip doğrulmaya çalıştı.
"Günaydın." Dedi Defne kocaman sırıtarak. Ömer gözlerini kıstı, sabah sabah neydi bu neşe?
"Gü-naydın?" dedi, dirsekleri üzerinde doğrulmaya çalışırken Defne'nin gözlerini kaydırdığı yere baktı.
Bir eliyle yüzünü ovuştururken bacaklarını toplayıp kaldırdı, Defne'nin hala kocaman gülümsemesi korkutmaya başlamıştı,
"Ne.. ney? Sabah şeysi, bir sürü bilimsel açıklaması var ama bilmesen de olur. Normal."
"Hıı." Dedi Defne kaşlarını kaldırıp. "Benimle ilgisi yok yani?"
"Uyuyordum Defne." Dedi Ömer dönüp bacaklarını yataktan bırakıp. Defne iki eliyle omuzlarına tutunduğunda boynunu arkaya doğru çevirdi,
"Olsun.. şey yapalım o zaman. Değerlendirelim."
Ömer güldü, Defne'nin arzusunu hissetmek tutkusunu kamçılıyordu, ama ona yetememek korkusu da oluşturuyordu. Dudaklarını birleştirip kısa bir öpücükle ayırdıktan sonra ıslak dudaklarına doğru konuştu,
"Tuvalete gitmem gerek. Sonra geçecek, üzgünüm."
"Gitmeee." Dedi Defne Ömer yataktan kalktıktan sonra kollarını ona doğru uzatıp. Ömer ona bir öpücük atıp aksayarak lavaboya giderken Defne kendini sertçe yatağa atıp yastığı kafasının üzerine koymuştu. Sabah sersemliğiyle Ömer'den yararlanabilme fikri de kayboluvermişti.
Ömer şekilden şekile girer de olsa işini halledip döndüğünde Defne hala aynı pozisyonda yatıyordu. Ömer üzerine doğru uzanıp kollarını beline sararken Defne kafasını yastığın altından çıkardı. Ömer boynuna öpücükler kondururken konuştu,
"Bugün ne yapmak istersin?"
"Sadece yatakta kalsak?" dedi Defne dudaklarını öne büzerek. Ömer ağzını Defne'nin boynundan köprücük kemiklerine doğru indirip küçük bir ısırık bahşetti.
"Kahvaltı isteyelim o zaman odaya."
Eli yandaki telefona gidip kahvaltı istemek için tuşlara dokundu. Ahize kulağında hala çalarken dudakları beli belirsiz kızın köprücük kemiklerinin üzerinde, ortalarında geziyor; Defne ellerini iyice uzamış kıvırcık saçlara daldırmış oynuyordu. Ömer birkaç kelime söyleyip telefonu kapadı.
"Sabah döneceğiz maalesef, sevdin mi burayı?"
"Güzeldi." Dedi Defne gözlerini açıp. Parmakları Ömer'in saçlarından kulaklarının arkasına doğru kaymıştı. Oradan ensesindeki yapışmış saçları kaldırıp Ömer'in yüzüne baktı, "Geçmişini öğrendim. Kestane toplamayı öğrendim. Soğukla tanıştım."
"Hala kar görmedin." Dedi Ömer kaşlarını kaldırıp. Defne güldü,
"Onu da göstereceksin bana."
"Sana dünyayı göstermek isterdim. Bu sayede ben de canlı görmüş olurdum."
"Çok büyük dünya. Bizim orası gibi değil."
"Merak ediyorum orayı da. Anlatsana biraz daha."
Defne kararsızca gözlerini kaçırdığında Ömer dudaklarını ıslatıp kızın yüzünü eliyle kendine doğru çevirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Deli Peri
Fanfiction"365 gün." Dedi bir sır verirmiş gibi fısıldayarak. "365 gün sonra kendi dünyama döneceğim." "Neden peki, yani niye geldin, niye gidiyorsun?" dedi Ömer de fısıltısına karşılık vererek. Yalnız olmalarına rağmen saklanıyormuş gibi seslerini kısıyorlar...