"Senden kendimi almayı unutmuşum."
Şarkıya eşlik etmeye çalıştım. Sabaha yaklaşıyorduk. İskelede Pera şarkıları dinleyip anıları hatırlarken biraz zaman geçti. Şarkıyı durdurmadan balığı öylece bırakıp ayaklandım. Bakışlarını gökyüzünden ayırmadı. İskelenin kenarına doğru yaklaştım. Bana,"dikkat et"diye seslendi. Suya ve ayın yansımasına bakıyordum. Yıldızlar ise suyun içindeki led lambalar gibi yansımışlardı... Tam o sırada dalıp gitmişim. Dengemi kaybediyordum ama iskelenin demirine tutundum. Arkamı dönüp balığa baktım. Yine başka şeyler düşünüyor. Telefonumu alıp şarkıyı kapattım. Biraz sinirlenmiştim. Bir şey demeden iskeleden ayrıldım. Kumlara geri döndüğümde. Ateş yakmış karışık bir grup insan vardı. Yürürken onları izledim. Hepsi birer çiftti. Birbirlerine sarılmışlar şarkı söylüyorlar. Çok uzaktan,arkamdan
"Kedicik." diye seslendi. Umursamadım. Yürürken onları izlemeye devam ediyordum. Koşarak yanıma ulaşmıştı.
"Biz de yanlarına gitsek mi ?" dedi.
"Hepsi sevgili onların."
"Eee nolmuş."
"Sap gibi oturalım mı ?"
"Oturalım." Gözlerimi devirdim. Sinirimi daha da bozdu. Gençlerin yanına varmamıza daha vardı.
"Niye trip atıyosun ?" dedi.
"Anlamıyorsun. Ama tek anlayan da sensin sorun bu."
"Biliyorum."deyip sinir bozucu bi şekilde güldü. Belli etmeyerek ben de güldüm.
Yanlarına ulaşmıştık.
O tam gençlere selam vermek için atılırken
"Sevmiyorsun." dedim. Duymayacağını biliyordum... Gençlere katılınca biz de boş odunların üstüne oturduk. Şarkı söylemeye devam ediyorlardı. Balığa baktım. O da söylüyordu. Ben halimden biraz bıkmıştım.