14

27 5 0
                                    

Balık gidecek diye düşünürken ve saat öğlene yaklaşırken zorunlu görevimi yerine getirecektim. Yine üvey annemin gazetesini almak zorundaydım. Balık da gider zaten şimdi diye düşündüğüm için
"Üvey anneme gazetesini almaya gidiyorum görüşürüz o zaman." dedim
"Nereye ?"
"Gitmiyor musun?"
"Gitmemi mi istiyorsun ?"
"Yoo."
"O zaman gitmem."
"Tamam o zaman sen de benimle gel." deyip güldüm. Şaşırdım nasıl oldu da benden kaçmadı,gitmedi diye.
Gazeteyi almak için bir büfe bulduk. Gazeteyi alıp üvey annemin köşküne doğru yol aldık. Yolda biraz konuştuk. Eski günleri hatırladık. Güzeldi. Ama şuan daha yakındık. O benim ailemdi... Beni koruyandı. Beni mutlu edendi en çok da... Onun için bir şey ifade etmiyorsam da o benim için her şeyi ifade ediyordu.
Köşke geldiğimizde balığa bahçede beni beklemesini söyledim. Köşkün zilini çalıp bekledim.  Kapı açıldı. Üvey annem
"Nerede kaldın sen ? Ben seni evlatlık aldım, sana bakmaya razı oldum, sen bi gazeteyi bile geciktiriyosun! Seni alacağım günün... Orospu " diye bağırdı. Gazeteyi eline verdim,kapıyı sertçe kapatıp hızla çıktım. Mimiksiz bir biçimde balığın yanına gittim. Bir şeyleri farketmişti ama sormadan anlamaya çalışıyordu. Köşkten ayrıldık. Yürümeye devam ettik.
"Sahile gidelim mi ?"
"Ben de onu söyleyecektim..."
Bir süre daha yürüyüp sahile gelmiştik. Kumlara girmeden yol üstündeki banka oturduk.

BAL'IKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin