Emre'yle karşılaşmıştık ama kafamı karıştırmasına izin vermeden acil bir işim olduğunu söyleyip onun yanından ayrıldım. Yıllar öncesinde de kafamı çok karıştırıyordu. Ona acı çektimemek için ben parçalanıyordum.
Bir daha yüzünü görmek istemiyordum. İlk kez görüyordum zaten. Ve hayalini gerçekleştirmişti. Bana sarılmak istiyordu. Zaman belki uygun değildi ağlıyordum ama sonuçta mutlu olmuştur diye düşündüm.
Emre'yi bir daha düşünmemek için kendime söz vermiştim oysaki. Ama karşıma çıkmıştı. Yine de bir daha onu düşünmedim ve iş aramaya devam ettim... Lunaparkın arka kapısına geldiğimde orada bir ilan gördüm ve işe girebileceğimi öğrendim. Sorumlu kişiyle görüştüm ve beni işe alabileceğini söyledi. Balıkla anılarımızın olduğu bir yerde çalışacaktım. Ne garipti bu hayat ve karşılaştığımız insanlar. Her yer tesadüfle doluydu. O gün eve gittim. Koca bir ay geçtikten sonra. Dağınıktı her taraf,biraz etrafı topladım ve sipariş ettiğim yemeği yedim. İlaçlarımı aldım,aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı kestim. Rahatlatıyordu bu beni. Sonra çocukluğuma dönmek istedim. Evde koltukların üstünde zıpladım,kahkaha atıp durdum,şarkı açıp bağıra bağıra söyledim,süt içtim, çizgi film izledim. Belki de kaybettiğim çocukluk hevesi de beni yoruyordu. Ardından ciddiyetime bürünüp balığa bir not yazdım. Bu notu bir şekilde ona ulaştıracaktım,gerekiyordu. Artık acı çekmek istemiyordum. Hiç bir psikoloğa dökemediğim gibi içimi dökecektim ona...