3

89 8 0
                                    

Mektup ve aşırı düşünmek beni yormuş olmalıydı ki,uyuyakalmıştım. Uyandım saat 21:29'du. Gece yeni başlıyor diyerek kendimi heveslendirdim. Üzerime bir ceket ve kulaklığımı alıp sokağa attım kendimi. Kapşonu taktım.
"Pera dinlemek kadar güzeli yok."
Ellerimi ceketin cebine sokup yürüdüm,yürüdüm. 2 buçuk saat böyle yürüdüm. Zamanın bu kadar çabuk geçmesi garipti. Omuz silktim. Sigaram bitmişti. Yenisini aldım. Saate baktım. Evet tam zamanı. 23:58... Barlar sokağına girdim. O sırada sigaramı tutuşturdum. İki parmağımın arasındayken,izlediğim bir filmin bir sahnesi geldi aklıma. Sigaraya yeni başlayan bir kız ilk denemesinde saçını tutuşturuyordu. Güldüm,saçlarını her hafta kestiğim için böyle bir şey olmayacaktı. Sigaramı söndürdüm. İlgimi çeken dışı neon tabelalara çevrilmiş bir bara girdim. İçeride, masada oturmuş beni bekliyordu. O sırada telefonum çaldı. Arayan kişiye bakmadan ve bakışlarımı ondan ayırmadan telefonu kapattım. Yanına doğru ilerledim. Oturduğu bar taburesinin yanındakini çekip ben de oturdum.
"İçtin mi ?"
Saate baktı.
"Evet."
Gecikmiştim. Ama sorun değildi. Bana da bir tane söyledi. Onun ikinciydi. Şişeleri alıp ilerideki bir parka gittik. Bir banka oturduk. Park ışıkları loş bir ortam yaratmıştı. Şişeleri bitirdiğimizde boğazımı temizleyip konuşmaya başladım. Daha doğrusu başlayacaktım. Bir anda başımı öne eğip yüzümü kapattım. Gözyaşlarım akıyordu... O ise hiç bir şey yapmadı. Ağlamamın bitmesini bekledi. Cebimdeki peçeteyle gözyaşlarımı sildim.
"Balık..."

BAL'IKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin