Gözlerim şişmiş bir biçimde uyandım. Gece yine uyuyamamış ve sabaha kadar ağlamıştım. Aç karına bi sigara yaktım. Balkona geçip oturdum. Omuzunda ağlayabileceğim kimse yoktu. 5 buçuk saat boyunca ağlasam da hâlâ ağlama isteği vardı içimde. Bu gün 15 Haziran... Her ayın 14'ünde o gün aklıma geliyor.
Aile kavramını bilmemiş bir insandım. Ama kimseye bir kötülüğüm olmamıştı. Suçsuz insanlara iftira atmak,işine geldiğince davranmak... Pisliksiniz. Öğleden sonra yürümek için sokağa çıktım. Bir de malum görevi yerine getirmeye... Köşebaşındaki markete girip üvey annem için gazete aldım görevim olduğu için. Anne sıfatını almaycak birisi ama beni evlatlık almış bu yüzden üvey anne diyorum. Nefret ediyorum beni evlatlık aldıkları günden. 17 Ekim 1999. Gazeteyi teslim ettikten sonra kendi evime geçtim.
"Hem evlatlık alıyorlar hem başka evde yaşatıyorlar. Yani mantık arayamıyorum bile..."
Evde biraz müzik dinledim. Kendime yemek hazırlayacakken çekmecenin içinde bir mektup buldum.