"Bana neden bu acıları çektiriyorsun ? Bilmeden yaptığın onlarca şey var. Terk edilmiş evlatlık bir kızın teki zaten diye düşünüyorsun değil mi ? Ya da en fazla ne yaşamış olabilir ? Belki 7 yaşında küçük bir çocuk senden daha kötü şeyler yaşamış olabilir. Ben bunu yaşadım. Psikoloğa 7 yaşından sonra başladım. Ve 12 yıldır devam ediyor. Öz babam terk ettiğinden beri... Aile kavramını bilmiyorum ki. Ama ben seni babam gibi görmüştüm. Sevdiği insanı babası gibi görmek... Bu o kadar anlatılmaz bir şey ki. Hele ki babası terk etmiş birinin böyle düşünmesi... Değerimi bilmedin.
2 yıl öncesine kadar iyiydi.Keşke o gün başka bir şey olsaydı da tanışmasaydık. Bana bunları neden yaşattın ? Ben zaten yıkık bir ev gibiydim. Sen daha da parçaladın,hatta yaktın o evi. Ruhumun hıçkırıklara boğulmasında sen sebep oldun. Artık seni sevmiyorum."
17 yaşındayken yazdığım bu notu bulmuştum. Sinirden tebessüm ettim. 15 yaşımda başlayan ergen tavırlarım aklıma geldi. Sözde aşk diye adlandırdığım salak bir çocuk. Adını bile hatırlamıyorum. Demir'di sanırım. Bir arkadaşı... Beni, taciz etmişti... Hatırladıkça kötü oluyordum.
Her neyse,mektup sinirlerimi bozdu. 2 yılım çöpe gitmiş ve psikolojim bozulmuştu. Ama artık benim balığım vardı. Balığın da kedisi... Arkadaş,abi,baba,kanka veya her neyse ona bir sıfat bulamıyordum. O benim balığımdı. Onun gözünde neysem önemli değildi...