İkimiz de çok geç olmadan evlerimize ayrıldık. Eve girdiğimde çoktandır evde olmamak garip hissettirdi. Yalnız yaşamak kötüydü. Balık da yalnız yaşıyordu. İkimiz de yalnızdık.
Ama iki yalnız kedi ve balık birbirlerine yalnız olduklarını hissettirmiyorlardı. Hayatta kimsem yoktu benim. Onun vardı ama sonuçta kötü günlerinde yanında olan tek ben vardım. Ona da çok emin olmasam da...
Üstümü değiştirip yatağıma uzandım. Üstümde bi rahatlık vardı. Aklıma bıçakla açılan yara geldi. İzi duruyordu. Dokundum. Balıkla ikimizin ömür boyu birbirimizi unutmamamızı sağlayacaktı. İzi hiç geçmeyecek ve nasıl olduğunu hatırlayarak birbirimizi unutmayacaktık. Ne kadar ayrı kalırsak,ne kadar birbirimize dargın da olsak ne olursa olsun ikimizin de sembolü gibi olmuştu. Güldüm.
Ardından gözlerim kapandı. Uydum ve ertesi gün balıkla görüşmedik. Boş boş 2 gün geçirdim. O 2 günün de sonuna geldiğimizde gece olmuştu. Kafamı yastığa koysam da uyuyamıyordum. Balık Aklıma gelip duruyordu. Sonra ona sayamadığım kadar sarılabildiğim için çok mutlu oldum. Gülümsedim. Eskiden böyle olmuyordu her an. Beni mutlu ediyordu ve umarım üzmezdi. Yastığa sarıldım. Şuan o yanımda değildi ama yastığa sarıldım. Onu düşünmekten uyuyamıyordum. Gerçekten uyuyamıyordum. Gece birde yatmıştım ama saat beş olmuştu. Onu düşünüp duruyordum. Telefonumla oyalanmaya başladım. Mesaj mı atsaydım ki ? Ama cevap vermezse üzülürdüm. Uyuyor olabilirdi. Mesaj atmaktan vazgeçtim. Ama içim içimi yiyordu. 2-3 gündür görüşmüyorduk.