69

17 6 0
                                    

Sürekli uzaktan onu izlerdim. Yıllardır önce de böyleydi.
O yıldızları,ben onu izlerken uyuyakaldım. Çok yorulmuştum. 1 saat sonra uyandım. O uyanıktı ve hava yavaş yavaş aydınlanmıştı. Yastığa sarıldım. 15 dakika öyle yattım. Daha sonra artık uyanmam gerektiğini düşünüp ayağa kalktım. Telefonumla uğraştım biraz. Sonra balığın telefonuna birkaç mesaj geldi. O odadan çıkmıştı. Mesajları bildirimlerden gördüm. Yeni bir sevgilisi daha olmuştu tabiki. Gözlerimi devirdim. Yüzüm düştü. Belki uçağı bilerek kaçırmamızı sağladı. "Yeni" sevgilisiyle görüşeceklerdi mesajlarda gördüğüm kadarıyla. Biraz sinirlerim bozuldu. Sonra yüzümü yıkadım. O gün çok kötü geçecekmiş gibi hissediyordum. Toparlanıp dış kapıyı açtım. Ayakkabılarımı giydim. Gözlerim biraz dolmuştu ama sildim yaşları. Balık gelip nereye gittiğimi sordu.
"Birkaç işim çıktı."
"Bu saatte mi ? Saat sabahın 5 buçuğu kedicik."
"O da doğru ama... çıktı işte boşver. Senin de işlerin vardır şimdi bugün."
"Aslında biriyle görüşeceğim,sen de gelebilirdin."
"Benim gelmemem daha iyi olacak."
"Emin misin ?"
"Evet."
"Bir şey olursa haber ver."
"Hıhı."
"Tamam mı ?"
"Hı."
"Tamam mı dedim."
"İyi."
"Kendi başına bir şeyler yapmaya kalkma."
"Peki. Daha fazla oyalamayayım seni. Görüşürüz."
Cevap vermesini beklemeden hızlıca merdivenleri indim.
"Görüşürüz." dedi yukarıdan.
Merdivenleri inerken o dalgınlıkla bodrum kata gelmiştim. Karanlıktı. Gözlerim iyice dolmuştu. Başka karanlık yer bulamayacağımı düşünüp orada ağlamaya başladım. Karanlıkta ağlardım hep çünkü... Ellerimi yüzüme kapattım. Yere oturup dizlerimi büktüm. Ağlamaya başladım. Yine ve yine ağlarken bulmuştum kendimi. Yaklaşık 20 dakika boyunca orada ağladım. Daha sonra toparlanmam gerektiğini düşündüm. Ayağa kalktım. Kapşonumu ve kulaklığımı taktım. Normalde dinlediğim melankolik müziklerin aksine eğlenceli bir müzik açtım. Gülümsemeye çalıştım. Sokakta gezip eve yol aldım. Apartmanımın önünde kocaman bir kamyon vardı. İçine benim evimdeki eşyalarımı taşıyorlardı. Koşarak eşyaları taşıyan adamların yanıma gittim.
"Ne yapıyorsunuz ?"
Elindeki kağıdı gösterdi.
"Evinize haciz geldi. Borcu ödemeniz gerekiyordu."
"Kime borcum varmış benim ?"
"Gaye ÖZSOY."
Kağıtta üvey annemin ismi yazıyordu.
"Ama bana borcum olduğunu kimse söylemedi."
"Onu siz bileceksiniz."

BAL'IKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin