Korkuyla adımların sahibine baktım. Hasta bakıcı yaklaşıyordu. Balığı yerinden kaldırdım. Bir hastanın,perdesinin arkasına saklandık. Bakıcı gözetledi odayı. Ama bizi göremeyince gitti. O sırada hapşurdum. Ama neyse ki duymamıştı. Balığa baktım. İkimiz de biraz tedirgin olmuştuk açıkçası. Daha sonra hastanenin alt katına indik gizlice. Hastanenin arka girişinde,dışarıdaki depo merdivenlerinde biraz oturduk. Yine balığa yaslanıp sarıldım. O da bana sarıldı. Ceketlerimizi almamıştık. Alsaydık kapşonlarımızı örterdik. Biraz yıldızları seyrettik.
Nasıl bu hale gelmiştik ? Daha 3 ay öncesine kadar bu kadar sık görüşmüyor ve macera yaşamıyorduk.
Geri odaya döndük,üşümüştük dışarıda. Yatağın beyaz örtülerini örttük hemen üstümüze. Rahata kavuşmuş ve biraz olsun sıkıntıyı gidermiştik. Şimdi nasıl uyuyacağımız söz konusuydu. Uyumalıydık, çünkü geç olmuştu.
"Gram uykumuz yokken nasıl uyuyacağız ?" diye sordum.
"Şimdi de ben seni gezdireyim,o zaman uykuya dalarsın."
"Nasıl yani ?"
"Masal dinlemeyi sever misin ?"
Daha önce olmayan anne ve babasından masal dinlememiş biriydim. Sevip sevmediğimi bilmiyordum...
"Bilmem belki severim." dedim. Anlatmaya başladı.