"Ben de." dedikten sonra tuhaf hissettim. Hep biliyorum derdi oysaki. Doktorla son kez görüştüm. Gerekli ilaçların adlarını aldık. Daha sonra hastaneden çıktık. Hastaneden çıkarken mutlu oluyordum. Hava kararıyordu. Motora bindik,ilaçları zor da olsa bulduk. İlaçları aldıktan sonra
"Ben eve gideyim o zaman,görüşürüz." dedim.
"Kaçmak yok bundan sonraki iyileşme sürecinde beraberiz."
"Yani ölene kadar."
"Hayır,iyileşeceksin."
"Sen diyorsan iyileşirim."
"Hemen iyileş..."
Aynı anda gülümsedik.
"Ben eve gidiyorum sen de gel o zaman."
"Gelicem tabi."
Güldüm. Motorla benim evime gittik. Apratmanadan içeri girdik. Merdivenleri çıkarken sebepsizce gülüyorduk. Eve girdik.
"Sen şu koltukta otur ben kahve yapıp gelirim."
"Ben yapacağım."
"Ben yaparım gerek yok."
"Ben yapıyorum."
Beraber kahve yaptık. Üstümüze döküp iki kere yapmamızı saymazsak güzel olmuştu.
"Bak ne geldi aklıma." dedim.
İki tane battaniye alıp geldim.
"Benimle gel." deyip kolundan çekiştirdim. Evin içindeki merdivenden çatı katına çıktık.
"Bu dar yerde battaniyeyle nasıl oturacağız merak ediyorum kedicik."
"Burda oturacağız." deyip camı açtım. Camdan dışarı ayağımı çıkardım. Koşup yanıma geldi.
"Ne yapıyorsun?" dedi.
"Çatıda oturmayalım mı ?" Çatı olduğunu bilmiyordu sanırım.
"Kendimi atacak değilim merak etme." dedim gülerek. Beraber camdan çatıya doğru inip oturduk. Battaniyeleri ve kahveleri alıp geri geldim. Gece olmuştu. Yıldızlar ortaya çıkmıştı. O yıldızlara bakıyordu. Ben de onun gözlerine baktım.
"Gözlerin balık,yıldızlar gibi. Gece olunca parlayan sabah olunca sönen,ama kalbimde asla sönmeyen... "
"Güzel sözmüş."
"Söz değil seninle konuşuyorum."
Bir kaç saniye sustu.
"Senin gözlerin de,güneş gibi. Bakınca kalbim ısınıyor."
"Güneşle yıldızlar kavuşamıyor ama."
Gözlerime baktı.
"Bak kavuştular."
Aynı anda güldük. Ona yaslandım.
"İyileşeceğim değil mi ?"
Ne kadar zor bir soru olduğunun farkındaydım. Bir süre bekledi.
"Seni ben iyileştireceğim."
"Nasıl ?"
"İyileşince anlatırım."
"Ya. Şimdi söyle."
"Teşhisinle ilgili..."
Bunu duyunca sustum. Kahveleri bitirmiştik. Daha sonra omuzuna yatıp kokusunu içime çektim.
"Ağlamak istiyorum."
"Ağlama."
"Ağlayacağım."
"Ağla."
Hemen pes etti. Sonra yine beraber ağladık. Ağlarken birbirimize eski günleri hatırlatıyorduk. Ağlarken gülmeye başladık. Daha sonra battaniyeleri çatıya serip orada,uyuduk...
