Evde biraz daha oturduktan sonra sahile gittik. Uzun süredir gitmediğimiz sahildeki banka oturduk. Yıllar önce böyle değildi...
Banka oturduğumuzda kapşonlarımızı taktık. Üşüyordum. Ona sarıldım. Kokusu... Gözleri... Söylediği kelimeler... Sesi... Başımı döndürüyordu. Gözlerim doldu. Beni bu kadar üzen,yıkan şeylere rağmen ona sarılırken sanki dünyadan çıkıyordum. Sanki zaman duruyordu da beni o kurtarıyordu. Ne kadar söylesem de anlatamıyordum onu ne kadar sevdiğimi.
"Seni çok seviyorum."
"Ben de."
"Balık kedi sevmez ki."
"Seviyor ama."
"Kedi de balığını çok seviyor."
"Çok mu ?"
"Hayır."
"Az mı ?"
"Çok aşırı fazla."
"İlk defa duyuyorum çok aşırı fazlayı."
"Olsun."
Güldü. Daha sonra bana sarılırken başını omzuma koydu. Gözlerini kapattı. Saçlarımı öptü. Bu kadar yakınken ona. Kirpiklerine baktım... Normalde onu uzun süre izleyemiyordum. O gözlerini açana kadar izlemeye devam ettim. O kadar güzeldi ki kirpikleri... O an öpesim geldi. Ama gözlerini açıp bana baktı. Güldü.
"Galiba beni öldürmeye çalışıyorsun." dedim.
"Hayır. Neden?"
"Öyle gülünce sen..."
"Eee ?"
"Çok güzel gülüyorsun,gülüşünü izlemek istiyorum,başkasına böyle gülme istiyorum,en kötü günümde bile sen böyle gülsen ben her şeyi unuturum. İlla söyleteceksin bunları."
Kahkaha attı.
"O kadar güzel değildir ya."
"O kadar güzel. Bidaha gülsene."
Güldü. O gülünce ben de güldüm.
Daha sonra banktan kalktık. Sahilde biraz yürüdük. Son 3-4 aydır beraber çok iyi vakit geçiriyorduk. Doğum günümde dışarı çıktığımızdan beri bir şey olmuştu. Hep dışarı çıkmaya başladık. Bu beni çok mutlu ediyordu aslında.
Geç olunca ikimizin de evlerimize ayrılma vaktiydi. Ona sıkıca sarıldım.
"Seni çok seviyorum."
Güldü. Saçlarımı öptü. O giderken yine arkasından baktım.
Daha sonra eve gelip uyudum. Ertesi gün İtalya'ya gideceğimiz için valiz hazırlığına başladım. Bütün günüm hazırlamakla geçti. Balıkla da konuşmadık. Bütün gün evdeydim. Çok geç olmadan da uyumalıydım. Sabah 5'te havalimanına gidecektim.
Telefondan balıkla resmimize baktım. Telefona sarıldım.
"Seni çok seviyorum balık..."
O duymasa da kendi kendime söylüyordum. Daha sonra uykuya daldım...