Gecenin karanlığı bastırmıştı. Gökyüzü koyu laciverte boyanmıştı. Ay ışığı yansıyordu. Saatlerdir öylece oturuyorduk. Balığın uykusu gelmiş gibydi. Ama sıkıntıdan olduğunu anlamam uzun sürmedi. Hastanedeki herkes uyumuş olmalıydı. Aklıma bir kaç şey geldi.
"Balık hadi kalk."
"Nereye ?"
"Seni gezdireceğim."
"Hastaneden çıkamayız biliyorsun değil mi?"
"Çıkacağız demedim ki zaten."
Kalktım,elinden tutup onu da kaldırdım. Yaralarımız eskisi kadar acımıyordu yürürken.
Odamızdan çıktık. Hastaların yattığı bölümden çıktık. Kantinin önünden geçerken ikimize kakaolu süt aldım. Onları içerken onu gezdirecektim. Buralar benim ezberimdeydi nasıl olsa...
Yoğun bakımın önüne geldiğimizde ona bir odayı işaret ettim.
"Bak burada 7 ay yatmıştım."
"Biliyorum." deyip bana sarıldı.
Acil kısmından geçerken de
"Buralara da çok sık uğrarım biliyor musun ?"
"Yoo neden ?"
"Boşver..."
Çok üzülüp hasalanınca kaç kez yatmıştım burada... Daha sonra birinin geldiğini fark ettim. Elinden tutup hızlıca,rastgele bir odaya girmemizi sağladım. Sus işareti yaptım. Bu gördüğüm hastanenin en sinirli hasta bakıcısıydı. Onu atlattıktan sonra etrafı gözetledim. Hâlâ oradaydı. Fısıltıyla
"Biraz burada pinekleyeceğiz mecbur." dedim. Olduğumuz yere oturduk. Ses çıkarmadan ona,gördüğüm kişinin hastanenin en sinirli hasta bakıcısı olduğunu anlatmaya çalıştım hareketlerle. Anlamadı tabii. Tekrar tekrar hareketleri yapsam da anlamıyorum işareti yaptı. Pes etmiş gibi yaptım. O da saçlarımı öptü. Ve fısıldadı
"Anladım merak etme."
Yıkılmış bir surat ifadesi yaptım.
"Niye uğraştırdın o zaman ??" Fısıldamaya çalışsam da sesim biraz çıkmış gibiydi. Ayak sesleri geldi...