17. UYANIK VELET.

50 5 0
                                    


Karşıya vardıklarında, Melik şah arkadaşlarının sahile inmesini bekledi ve söz verdiği çil çil ışıldayan beş altını kayıkçının eline sayarken, " Peşimize düşmeleri ne kadar sürer?" diye sordu.

" Başka bir tekne bulup, bu tarafa geçmeleri en az bir, iki saatlerini alır.

Melik şah, adamı " Yerinde olsam birkaç gün ortalarda görünmezdim." diye uyardı ve yoluna gönderdi.

Yeniden arkadaşlarına katıldığında; Ragnar, " Abraham'ın dükkanına mı?" diye sordu.

Biraz düşünen Melik sah, " Bu Rossel bozuntusu koca şehirde izimizi bulduğuna göre; dün orada olduğumuzdanda haberdardır ve bu yüzden geride birkaç adam bırakıp, yahudinin ticarethanesini gözetletiyor olabilir. Eğer bulabilirsek; Abraham'ın dükkanına birilerini gönderip, mekanın izlenip izlenmediğini öğrenmemizde fayda var." dedi ve etrafina bakınıp, bu iş için uygun birilerini ararken; biraz ileride, oynadıkları oyunu bırakıp, onlara izlemeye başlayan çocukları farketti

Melik şah veletlerin en uyanık görülümlüsüne, " Gel." diye işaret etti ve burnu sümüklü, kara kıvırcık saçlı, üstü başı kir pas içinde çocuk yanına yürüdü.

" Adın ne senin ufaklık?"

"Levi"

Melik şah, kuşağından bir sikke çıkardı ve çocuğa gösterdi.

" Bunu kazanmak istermisin?"

Levi burnunun sümüğünü paçasıyla temizleyip, başını aşağı yukarı salladı.

"Tüccar Abraham'ı tanırmısın?"

"Evet."

"Nerede oturduğunu bilirmisin?"

"Evet. Evi ticarethanesinin üstünde."

" Şimdi. Ben, senin Abraham'ın yerine gitmeni ve karşısına oturup, etrafta evi gözetleyen birilerinin olup, olmadığını kontrol etmeni istiyorum. Sence bunu yapabilirmisin?"

" Parayı ne zaman vereceksin?"

" Geri gelip, bana gördüklerini anlattığın zaman."

" Beni kandırıyorsan ve eğer geri döndüğümde altını vermessem seni pişman ederim ama!"

Melik şah çocuğun tehtidi karşısında gülümsemekten kendini alamadı.

" Ben hiçbir zaman sözümden dönmem. Geri geldiğinde sikkeyi cebinde bil."

Levi gözlerini kısıp, sanki Melik şah'ın mayasını tartmaya çalışıyormuş gibi ona baktıktan sonra, " Anlaştık." dedi ve elini uzattı.

Melik şah ona uzatılan küçük eli sanki bir yetişkininmiş gibi ciddi ciddi sıktıktan sonra çocuk yanından uzaklaştı ve ellerini ceplerine sokup, neşeli bir ıslık tutturarak sokağın köşesini döndü.

Böylece, dört arkadaş eğer Norman'lar şans eseri kendilerine bir tekne bulmayı başarırlarsa diye bir gözleri karşı kıyıda, ufaklığın geri dönmesini beklemeye başladılar.

On dakika kadar sonra küçük çocuk sokağın köşesinden tekrar göründü ve yanlarına yürüdü.

Melik şah sabırsızlıkla, " Eeee?" diye sordu.

Levi, " Önce para." dedi ve ona uzatılan altını kaptı.

" Abraham'ın evini gözetleyen kimse yok."

" Çok çabuk döndün. Evin etrafında kimse olmadığından emin misin?"

Levi, " Daha yanınızdan ayrılmadan emindim. Yahudi mahallesine öyle herkes girip, çıkamaz. Siz farketmemiş olsanız bile etraf koruma kaynıyor." dedi ve bir ilerilerindeki sokakta sanki işleri güçleri yokmuş gibi durup, bekleşen altı, yedi kişiyi işaret etti.

MALAZGİRTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin