62. DOMUZ BURNU.

34 4 0
                                    



Babasına düşman süvarilerinin işlerinin görüldüğü raporunu verdikten sonra adamlarıyla cenke yeniden katılmak üzere yola çıkan Melik şah, Bizans solu dünkü gibi yeniden bir kutu gibi kapanıp, Afşin beyin komuta ettiği kanadı zorlayarak ilerlemeye başlayınca, yardım amacıyla atını o yana sürdü ve yanına gelen Selçuklu generaline, " Bunları hemen durdurmassak başımıza dert açacaklar." dedi.

Afşin bey, " İyide nasıl?" diye sordu. " Yanlarına yaklaşmaya çalışır çalışmaz kalkankarın arkasından mızraklarıyla bizi şişleyeceklerdir. Şu an, onları oklayarak önlerinden çekilmekten başka seçeneğimiz yok."

Melik şah endişeyle, " Eğer fazla gerilersek hatlarımız bozulacak ve kazanmak üzere olduğumuz savaşı kaybedeceğiz." diye düşünerek Bizans formasyonuna uzun uzun bakıp, zayıf bir noktasını aradı ve o an aklına; Ragnar'ın, neredeyse aynı taktiği uygulayan Rossel ve adamlarını dağıtmak için yaptığı öneri geldi.

" Ragnar, sizin oralarda düşmanlarınızın kurdukları kalkan duvarını yarmak için kullandığınız formasyonun adı neydi?"

Arkadaşının aklından ne geçtiğini anlayan kuzeyli sırıttı ve " Domuz burnu." dedi.

Melik şah " Bakalım şu domuz burnu ne kadar etkiliymiş?" deyip, bineğinden aşağı kaydı. Sökmen ve Ragnar'ın sağına ve soluna geçmesini bekledikten sonra. sırtında asılı kalkanını çıkarıp, sol koluna taktı ve kılıcını kabzasından sıyırıp, etrafindaki askerlere, " Silahlarınızı kuşanın ve ardımıza, genişleyen bir üçgen şeklinde dizilin. Ben ve arkadaşlarım saldırı kolunun en ucunda olacağız. Biz Bizans hattını yardığımızda arkamızdan takip edin ve düşman dağılana kadar sakın durmayın." diye bağırdı.

Böylece, Selçuklu askerleri sıra sıra üç yoldaşın arkalarına dizilmeye başladılar ve birkaç dakika içinde takoza benzer bir formasyon oluşturarak düşman hatlarına doğru hareketlendiler.

Kısa bir süre sonra Bizans'lıların en ön safına vardıklarında; Melik şah, Sökmen ve Ragnar, piyadelerin onları avlamaya çalıştıkları mızrakları kalkanlarıyla sağa, sola iterek aralarında iki adım kalasıya kadar yanlarına yanaştılar ve Ragnar yüzüne doğru gelen bir kargıyı başını eğip, miğferiyle karşıladıktan sonra baltasını ileri uzatarak Melik şah'ın tam karşısındaki askerin kalkanının iç kısmına taktı ve olanca gücüyle kendine doğru çekti.

Piyade, kuzeyliye karşı koymaya çalıştıysada, kalkanın bir, iki karış öne açılıp, yüzünü korumasız bırakmasına engel olamadı ve Melik şah hemen kılıcını adamın yüzüne dürttü. Asker, gözünden girip, beynine dalan jilet gibi keskin uc yüzünden cansız yere yuvarlanırken silahını geri çekti ve onun arkasındaki savaşçıların açılan boşluğu doldurmasına fırsat vermeden düşmanlarının arasına dalıp, iki atik darbeyle sağında ve solundaki Bizans'lıları yere devirerek yanına gelebilmeleri için arkadaşlarına yer açtı.

Sökmen ve Ragnar, hemen Melik şah'ın açtığı boşluğa daldılar ve omuz omuza etraflarındaki hasımlarını kesip, biçerek Bizans formasyonunun içine doğru ilerlemeye başladılar. En yakınlarındaki askerler, sıkışıklıktan başlarının üzerlerindeki kalkanları aşağıya indirip, kendilerini korumayamadıkları için korkuyla önlerinden kaçmaya çalıştılarsada başarılı olamadılar ve üç arkadaş ve peşlerinden onları takip eden Selçuklu'lar, öleceklerini anlayan ama bunu durdurmak için ellerinden hiçbirşey gelmeyen Bizans'lıları temizleyerek kaplumbağanın derinliklerine doğru yollarına devam ettiler.

Sonraki beş, on dakika üç yoldaş önlerine çıkan onlarca kişiyi daha temizlediler ve etrafındaki sıkışıklık artmaya başlayınca; Melik şah artık yer olmadığı için savuramadığı uzun kılıcını yere atıp, belinden hançerini çekti ve elindeki kısa piyade kılıcıyla başını nişan alarak üzerine gelen bir Bizans'lının saldırısını karşıladı.

MALAZGİRTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin